Arkadaşlar ilk bölümden farkedeceğiniz gibi asıl olaylar başlamıyor. Kitap ilerki bölümlerde daha heyecanlı ve gizemli bir hale gelecek.
Beğenmeniz dileğiyle. ..
Ada KARAHANIN anlatımıyla
Garip bir yerdeydim. Her yer bembeyaz sis bulutlarıyla dolu gibiydi. Elimi sağa sola savuşturup önümü görmeye çalıştım fakat pek başarılı olamamıştım. Daha sonra yavaş yavaş ilerledim. İlerledikçe sis bulutu dağıldı ve ben herşeyi daha net görmeye başladım. Bir mezarlıktaydım. Annemin mezarı...
Gözlerimden yaşlar akmaya başlarken mezarın kenarına yığıldım. Bir hıçkırık sesiyle kafamı kaldırdım. Şimâl ve Kumsal biraz daha ilerde bir mezarın başındaydı ve durmadan ağlıyorlardı. Yanlarında yüzlerini seçemediklerim iki kişi daha vardı. Yerimden kalkıp yavaş yavaş onlara ilerlemeye başladım. Yanlarına vardığımda mezara dönüp baktım ve bakmamla bağırıp kenara kaçmam bir olmuştu. Mezarda tanımadığım bir adam vardı ve mezarın üstü örtülmemişti. İnanılmaz derecede korkunç görünüyordu. Kızlara baktım. Onlar korkmuyor gibilerdi. Ben de cesaretimi toplayıp mezara yaklaştım yaklaşmamla mezardaki kişinin ayağa kalkıp bana saldırması bir olmuştu. Çığlık atarak kaçmaya başladım. Yerde bir sürü taş vardı ve ayaklarım çıplak olduğu halde yine de bir acı hissetmiyordum. Daha hızlı kaçmaya çalışıyordum fakat sanki bacaklarım düğümlenmiş gibiydi. Birden bir kol beni belimden yakaladı. O an nefesimin kesildiğini düşünmüştüm...Birden yataktan düşmüş gibi bir his gelmişti ve rüyam sonlanmıştı ama yine de gözlerimi açamıyordum. Kulaklarımı bir horoz sesi doldurdu.
Ne horoz mu?
Acaba benim haberim olmadan bizim kızlar eve bir horoz falan mı aldı?
Yok canım o ödlek Kumsal horozu asla eve sokmaz.Horoz her ne kadar kendisine bir zarar vermese de korkuyordu. Gerçi ben de ondan farklı değilim ya.
Herhalde ben hâlâ uyuyorum ve rüyamda da horoz sesi duyuyorum diyerek uyumaya devam ettim.
O sırada kapının açılma sesini duydum.Ve başımdan aşağıya soğuk bir sıvının aktığını hissettim.Bir hışımla gözlerimi açmamla birlikte Kumsal'ın bana sinirli bir şekilde baktığını gördüm.Kumsal benim liseden beri arkadaşım .Sakin bir yapısı vardır. Sinirlendiği zamanları da pek hatırlamam ama şu an bana çok ters bakıyordu.Kaşlarımı çatıp"Kızım insan böyle mi uyandırılır?Az kalsın aklımı kaçırıyordum."diye çemkirdim.
"Ne yapayım?Kış uykusuna yatmışsın sanki bir türlü uyanmıyorsun. insanca uyandırmak elde değil " deyince bana' ayı 'demeye çalıştığına takılmadan"Sabah sabah bu horoz sesi nereden geliyor !?" dedim.
"Nereden gelecek tabi ki senin telefonundan geliyordur "Benim telefonumdan niye gelsin horoz sesi"
dememle Kumsal komodinin üstündeki benim dokunmaya bile kıyamadığım telefonumu alıp gözüme sokarcasına tuttu
"Bak bakalım ne yazıyor burada ?Alarmın geçmiş"demesiyle kaşlarımı çattım.Alarm mı geçmiş e ben ayarlamadım ki.Ben ayarlamadığıma göre kim böyle bir şey yapmış olabilir ki diye düşünürken aklıma Şimal'in yapmış olacağı geldi. Kesinlikle o olmalıydı. Benim horozlara olan zaafımı kullanıyordu aklınca. Eh Şimâl hanım ben sana bunu ödetmez miyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Girift #wattys2019( ASKIDA)
ChickLitKafamın içinde binlerce düşünce ordan oraya savruluyordu. O kimdi? Kim olacak polis işte diye düşündüm ama sebebini anlamadığım bir şekilde beni huzursuz eden bir şey vardı. Bir şey..... adını koyamadığım. Tam da mutlu olacağım artık ben de dediğim...