6. GÖRÜNMEZ İPLER

918 65 106
                                    







5. GÖRÜNMEZ İPLER

love is a..., PVRIS,

strangers, ethel cain

pus, sufle

verona, lastlings

༘⋆

"Gençlerin sevgisi yüreklerinde değil, gözlerindeymiş meğer."

Romeo ve Juliet, William Shakespeare

༘⋆

Adım Serena, yirmi yaşındayım. Bunları biliyorsunuz, buraya kadar okudunuz. Size neredeyse her şeyi anlatmış gibi hissediyorum. Neredeyse. Bana kalpsiz diyorlar, tüm arkadaşlarım arasında ismim bu. Çünkü ne lisenin son iki senesinde, ne de üniversitenin ilk senesinde ne birisiyle çıktım ne de konuştum.

Bana kalpsiz diyorlar, çünkü seni tanımamışlar.

Hayatımla ilgili kimsenin hiçbir şey bilmediğini biliyorum. Bunu ben seçtim. Yazarken nefes aldığım için zamanla konuşmayı unuttum. Konuşsam yaşatmayacağım kelimeleri, yazdım. Çünkü benim kelimelerim zehirdi.

Çocuklar doğdukları anda babalarının en büyük aşkı olurlarmış. Annem ben büyürken söylemişti bu cümleyi, ben doğduğum an babamın en büyük aşkından bir parça olmuşum ve o parçayı tüm benliğiyle sevmiş. Bunu en net, annem öldüğünde anladım.

Annem ve babam birbirlerine çok aşıktı. Onlarınki nefes kesen, her engeli aşabilecek bir aşktı. Buna rağmen annem öldüğünde babamın yaptığı ilk şey yanında her şeyden habersizce uyuyan beni öpmek olmuştu.

O gece, annemle uyumak istemiştim. On sekiz yaşındaydım. En yakın arkadaşım şehiri ve beni terk edeli iki sene, annemin hastalığını öğreneli ise bir buçuk sene olmuştu. Doktorlar en başından tedavinin etki etmeyeceği haberini verse de, annem bizim için denemek istemişti. Vasil'den biliyordum o ilaçların insana ne yaptığını ve düşünmek, onu o halde hayal etmek bile içimi yakıyordu. Hayatımda sadece üç insan vardı. Biri gitmişti bile ve sıra annemde, diye düşünüyordum hep. Yine de bazı geceler, bana o amber renkli gözleriyle baktığında yaşayacağını ummaya başlıyordum.

Umut insanı kanserden daha hızlı öldürüyor benim gözümde. Umut tatsız tuzsuz bir şey. Aşk tarçınsa, umut da en az tarçın kadar fazlası acı bir baharat.

O gece ikimiz salonumuzdaki büyük koltukları açmıştık. Babam da başta bizimle uyumak istese de, sonra sıkıştırmak istemiyorum bahanesi ile kendi odalarında yatmıştı. Ama biliyordum ben, ikimiz biraz baş başa kalalım istemişti.

Ve sabah uyandığımda artık annem de yoktu.

Herkes gece gidiyor, bu yüzden geceleri gözlerimi kapamaya korkuyorum. Sadece artık gidecek kimse olmadığını, sol yanımın artık boş olduğunu fark edince uykuya dalabiliyorum. Yüzümü göz yaşları ıslatıyor genelde uykuya dalmaya çalışırken, giden kimse geri gelmez, diye geçiriyorum hep içimden. Gelse de artık giden, kaybedilen şey o değildir. Bir hayalettir.

İşte şimdi önümde dikilen Vasil'e ve Laden'e bakarken de böyle hissediyordum. En son bir sene önce gördüğüm Laden bile, daha tanıdık bana. Vasil, çocukluk arkadaşım ise herkesten daha yabancı. Belki de böyle kalmalı, belki o zaman canım acımaz.

VEDA MEKTUPLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin