10˚ Seni bu hale getiren kim?

15.4K 1.2K 684
                                    

XXXTentacion - Changes

^ Kendisini sevmiyorum ama bu şarkısı güzel.







Ne yapacağımı bilmiyordum ve genelde böyle durumların benim başıma gelmediğini bilmem kaç bin kez söyledim. Ama geliyor işte artık. Annem konusunda ne yapacağımı cidden bilmiyordum. Ona ne yalan uydursam, inanmayacak ve yalan olduğunu anlayacakmış gibi hissediyordum. Ve bir de Yoongi vardı. Onunla da ne yapacağımı bilmiyordum.

Ama her şeye, tüm sorunlarıma rağmen şu anda hiçbir şey yokmuş gibi odamda, yatakta, yanımda Yoongi ile uzanıyordum. Kafamı göğsüne gömmüş, tek elimi karnının üstünden geçirmiştim.

"Bu akşam...dışarı çıkalım mı? Manzarası cidden çok güzel olan bir yer keşfettik geçen Jeongguk'la. Biraz içki de alabiliriz. Az da olsa gevşersin hem." Çenemi tutup yüzümü ona bakmam için geriye çektiğinde hafifçe gülümsedim ve başımı aşağı yukarı salladım. Bneim için uğraşması, beni mutlu etmeye çalışması hoşuma gidiyordu.

"Tamam gidelim." Boynuna doğru fısıldayıp gülümsediğimde ellerinin saçlarıma çıkışını hissettim. Ona annemle olan konuşmamdan falan bahsetmemiştim ama moralimin bozuk olduğunu hemen anlamıştı.

Gözlerim yarı açık, elleri saçlarımı okşarken neredeyse uykuya dalacaktım. Ta ki aklımı kurcalayan o sorular aklıma gelene dek. "Yoongi sna bir şey soracağım ama dürüst ol." Yatakta doğrulup ondan biraz uzaklaştım ve bağdaş kurup ona doğru döndüm. Ciddi tavırlarımın üstüne kaşlarını çatmış, o da yatakta dikelmişti.

"Sor." Hemen cevapladığınsa yutkundum ve doğru düzgün cümleler kurmaya çalıştım. "Jeongguk... Hyejeong'la neden konuşmaya başladı? Neler karıştırıyor? Geçen Hyejeong'un yurdunun önüne gitmiş onunla konuşmak için ama Hyejeong hiç bir bok söylemiyor bana." Omuzlarımı düşürüp açıkladığımda yüzünde oluşan hafif sırıtışa şahit olmuştum.

Omzuna hafifçe vurup kaşlarımı çattım. "Ne diye sırıtıyorsun ya?! Kesin biliyorsun bir şeyler." Dudaklarımı büzüp konuştum. "Ya minik Jimin'in hiç bir şeyden haberi yok muymuş?" Dudaklarını benimki gibi büzüp ses tonunu inceltip konuştu. Gülümsememe engel olamayıp gözlerimi devirdiğimde sağ yanağımı sıktı. "Ee söylemeyecek misin?" Umutla kaşlarımı kaldırıp ona baktığımda başını iki yana salladı.

"Ne?! Ne demek söylemeyeceksin?!" Sinirle yatakta dizlerimin üstüne kalkıp bağırdığımda kıkırdadı ve bir anda belimden yakalayıp kucağına çekti. Dizlerim iki yanında sabitlenmiş bir şekilde, ona doğru dönüktüm. Ellerimi omuzlarında sabitleyip gözlerimi gözlerine diktim. "Söyleyemem çünkü bu Jeongguk'la alakalı bir şey." Elleri belimi okşarken konuştuğunda başımı hafifçe aşağı yukarı salladım. Karşımda o olunca yumuşuyordum bir anda.

"Şimdi gitmem lazım dersim var ama akşam seni almaya geleceğim. Rahat bir şeyler giy." Dudaklarımı boynuma bastırıp kalkmam için kalçama hafifçe vurduğunda kıkırdayıp üstünden kalktım. Yataktan kalkıp üstünü düzeltmesini izledim. Son kez bana bakıp diş etlerini gösterecek biçimde gülümsedikten sonra odadan çıktı.

Hyejeong ve Jeongguk'u düşünmeyi bırakıp ellerimle yüzümü ovuşturduktan sonra derin bir nefes verip ayağa kalktım. Telefonumu ve cüzdanımı cebime sıkıştırdıktan sonra hızla odadan çıktım.

-

"Ne karıştırıyor bunlar?!"

"Sikeyim Jimin ne diye bu kadar merak ediyorsun? Karıştırıyorlar işte bir boklar!" Taehyung gözlerini devirip tekrar önündeki kitaba odaklandığında oflayıp kollarımı birleştirdim. Bu saçmalığı merak eden tek kişinin ben olmam tuhaf hissettiriyordu. Yoksa Taehyung'da mı biliyordu?! Ah hayır bu imkansız.

PAYBACK. ⠀⠀[ YOONMIN ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin