ATEŞ DEMİR
Eve geldiğimde babam kahvaltı masasına oturmuş ,kahvaltısını yapıyordu. Benide çağırdı ama zaten spora başlamadan önce birşeyler yediğim için kahvaltı yapmayacağımı söyledim. Terliydim doğrudan odama gidip duşa girdim. Duştan sonra banyodan çıktım ve kolumdaki yarayı yeniden temiz bir sargı beziyle sardım. Gardorabımdan bir elbise alıp giyindim. Beyaz ve diz üstümde biten dar bir elbiseydi. Derin bir sırt dekoltesi vardı. Üzerime deri bir ceket giyerek sırtımın kapanmasını sağladım. Ardından mat siyah stiletto giyindim. Parfümümü sıktım ve hafif bir makyaj yaptım. Ve aşağı indim. Babam kahvesini içiyordu. Yanına gittim ve yanağından öptüm. Güldü ve " Çok güzel görünüyorsun tatlım..." dedi bir an durakladı.
"Tıpkı annene benziyorsun.."Anneme benzediğimin farkındaydım. Ama bunu babamın ağzından ilk kez duyuşumtum. Gülümsedim.
"Teşekür ederim. Taner Bey sizde herzamanki gibi çok yakışıklısınız." dedim. Güldü. Yanına oturdum.
"Ateş canım senden birşey isteyeceğim. "dedi. Kafamı salladım ,olumlu anlamda.
"Olur baba."dedim.
"Akşam yemeğine birini davet etmeni istiyorum."dedi. Umarım Ardagil değildi. Zira dün geceki gibi bir şey yaşamak istemiyordum. Merakla sordum.
"Tamam. Kimi davet edeceğim?"dedim. Babam bana çiftliğimizin az ilerisinde olan bir evi tarif etti. Kenan Hanzade'nin buraya geldiğini öğrenmişti ve onu akşam yemeğine davet etmemi istiyordu. Kenan tarif ettiği evde kalıyordu. Keşke kabul etmeden önce sorsaydım. Kenan'ın adını duyduğumda gitmemek istediğimi söylesemde babam kabul etmedi. Artık bir aile olacağımız vurgulayarak böyle şeylerin olması gerektiğini söyledi. Babam bir öğrense bu saldırıyı yapanın Kenan Hanzade olduğunu onu yemeğe davet etmek şöyle dursun onu yakınımıza bile yaklaştırmazdı. Ahh tabi öyle olurdu ama bunu yapamayacağını biliyorsun Ateş. Bir anlaşma vardı ortada. Ve babam bu yüzden hiçbir şey yapamazdı. Ayrıca üzüntüsünden kahrolurdu beni böyle bir adamla evlendirme hatasına nasıl düştüğünü düşünerek. O yüzden bilmemesi en doğrusu. Babamı üzülmesini istemiyordum. Ailemiz bu durumdan bu kadar muzdarip olmuşken üstelikle.
"O zaman ben gidip Kenan Hanzadeyi Akşam yemeğine davet edim."dedim. Babam gülümsedi.
"Olur bir tanem."dedi. Odama çıkıp arabamın anahtarını, silahım ve çantamı aldım ardından evden çıkıp arabama bindim. Ve tarif ettiği eve gittim. Bu ev ,bu sabah Kenan'la karşılaştığım yere yakındı. Arabamı evin bahçe kapısının önünde çalışır vaziyette bıraktım. İşim uzun sürmezdi. Bir sorun çıkarsa diye silahım çantamın içindeydi. Ki olacağını sanmıyorum daha bu sabah özür diledi. Çantamı alıp arabanın kapısını kapadım. İçeri girip davet edip çıkacaktım. Oyalanmaya hiç niyetim yoktu. Bahçedeki korumalar benim geleceğimden haberdarlar gibiydi. Bahçe kapısını açtılar. İçeri girdim. Kapıya doğru yürüdüm. Ardından zile bastım. Kapıyı bir adam açtı. Konuşmama kalmadan adam konuştu.
"Hoş geldiniz Ateş hanım."dedi güler yüzle. Sanki benim geleceğimden haberdar gibiler.
"Kenan bey geleceğinizden haberdar. Buyrun "dedi ve içeri geçti. Geleceğimden haberdardı. Adamla beraber içeri girdim. Evin oturma odasına geldiğimizde Kenan ayakta durmuş cam kenarında dışarıya bakıyordu. Kim bilir aklından neler geçiyordu. Durgun ve düşünceliydi.
"Buyrun Ateş hanım."dedi adam. Ve gitti. Kenan olduğum yere başını çevirip bi müddet baktı. Şaşırmış gibiydi. Garip bakıyordu sanki beni burada görmeyi planlamıyor gibiydi.
"Neden geldin?"dedi ve arkasında duran koltuğa oturdu sakince.
"Uzun kalmayacağım merak ettme. Seni akşam yemeğine davet etmek için geldim."dedim. O sırada geldiğim yerden dış kapının kapandığını ve kitlendiğini duydum. Kenan da sesi duymuş olacakki birden ayağa kalktı. Önce sesin geldiği yöne sonrada bana baktı.