Bazı şeyler için geç olmuştu, fazlasıyla geç. Ama yeniden denemek ne denli zor olabilirdi ki? Evet fazlasıyla zordu, evet evet baya zordu.
Ama o çok güzeldi ; güneşi kıskandıracak kadar güzel bir gülümsemeye, şeytanı bile dize getirecek o Jungkook'un ölebileceği gözlere sahipti. Şimdi onu, onla yaptıklarını düşünmekten kendini alamıyordu kısa olan. Onla yapacakları vardı bir de.O gün, ilk kez o gün onu görüp arabanın önündeki halsiz bedeni çekip kurtardığı gün geldi aklına. 'İyi ki' dedi, 'iyi ki gördüm onu'. Onu tanıyamazdı çünkü Jungkook siyahlara bürünmüş maske ve şapka takmıştı. O'ysa kırmızı gözleri ve mor göz altlarıyla karşıdan karşıya geçiyordu. Arabalara veya trafik lambasına bakmak yerine sadece yere, sanki orda bir hazine varmış gibi odaklanmıştı. Korna sesleri ve bazı şoförlerin hakaretleri eşliğinde karşıya geçiyordu ki hızla gelen arabayı fark etmiş onu izlerken arabanın şoförü frene basamayacağının farkındaydı, o sırada iki el tarafından çekildi gamzeli oğlan. Ve Jungkook onu kaldırıma bırakıp eve gidene kadar onu takip etti. O gün başladı aslında her şey. Sadece Namjoon dikkatsiz ve saftı. İnsanlara göre fazlasıyla masumdu ve mutlaka korunması gerekiyordu. Jungkook ne haddine olduğunu sorgulamayı es geçip koruma görevini üstüne almıştı.
Şimdi ona sarılmak istiyordu, kulağına her şeyin güzel olacağını fısıldamak, gözlerinde kaybolmak, yanaklarını sıkmak, dolgun dudaklarına birkaç masum öpücük bırakmak istiyordu. Evet sadece istiyordu. Düşündüğü şey Namjoon'un ona o gözle bakmadığı ve bakmayacağıydı. Hadi ama bu neden bu kadar üzücüydü ki. Sol tarafında bir şeylerin acıdığını hissetmek hoş değildi. Şimdi gidip onun yakasından tutup 'seni seviyorum ve sen benimsin' demek ve onun ben de seni seviyorum demesini duymak istiyordu. Ama elinden sadece istemek geliyordu.
Mesaj atsaydı cevap verir miydi? Telefonunu bulmaktan vazgeçip tuvalini alıp balkona geçti. Namjoon'un balkonuna sırtını dönüp oturdu ve çizmeye başladı.
Bitirdiğinde korkuluğa yaslandı ve kapalı olan balkon ışığını açtı. Açmasıyla ay ışığında çizdiği minik hayalini gördü
Tanrı aşkına resmi bu kadar güzel hissettiriyorsa gerçeği nasıl olurdu ki? Yanındaki bitmiş kahve kupasına uzandı, eline aldı, ve ışığı kapatıp balkondan çıktı. Yan balkonunda şaşkınca ama gülümseyerek resme bakan bir çift göz ve iki gamze bırakıp gitmişti az önce.
Selam, Namkook'u seviyorum. Her ne kadar bazen acı verse de. Git gide büyüyoruz, teşekkürler♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
çünkü insanlar beni sevmiyor 'namkook'
Fanfic- Neden hep o lanet kapşon kafanda Namjoon? - Çünkü insanlar yüzümü görmek istemediklerini söylüyorlar - Neden hiç konuşmuyorsun Namjoon? - Çünkü insanlar sesimi duymak istemediklerini söylüyorlar - Neden gülmüyorsun Namjoon? - Çünkü insanlar gülüş...