35

609 70 21
                                    

"Bay Kim, nasılsınız?"

Namjoon karşısındaki doktora baktı ve kafasını salladı

"İyiyim doktor, ne zaman çıkacağım burdan?"

Doktor göz ucuyla Namjoon'un babasına baktı ve devam etti.

"Sanırım biraz uzun misafir edeceğiz sizi."

"Ne demek istiyorsunuz?"

"Sanırım size sevgiliniz anlatmalı"

Doktor Kang-dae'ye baktı ve eğilip dışarı çıktı.

Namjoon'un ailesi de odadan çıktı ve Kang-dae yatağa oturdu.

"Kang-dae hızlı ol ve defol"

Kang-dae Namjoon'a iyice yaklaştı ve onun ellerini tuttu.
"Lütfen izin ver"

"N-ne oldu?"

"Bak Joon, sevgilim-

"Sevgilim mi? Siktirgit Kang-dae, durumdan faydalanmaya çalışma sakın!"

"Bak Joon, sen..."

"Evet ben"

"Sen akciğer kanseriymişsin"

Namjoon birden kafasını kaldırdı ve gözlerini buluşturdu.

"S-sen ç-çıldırmışsın, yalan bu"

"Üzgünüm"

"Saçmalama Kang-dae!"

"Namjoon çok özür dilerim" diyip ona sarıldı siyah saçlı oğlan.

Namjoon eliyle ağzını kapattı ve yaşların düşmesine izin verdi. Kang-dae onun sırtını okşadı ve eliyle ensesini tuttu.

Namjoon babasını bulma umuduyla kafasını cama dikmişti ki kalbine dokunan iki kahve göz gördü.

Namjoon babasını bulma umuduyla kafasını cama dikmişti ki kalbine dokunan iki kahve göz gördü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jungkook gözlerini hemen kaçırdı ve arkasını döndü.
"K-k-kang-dae"

"Hımm"

"Bana onu getir, lütfen"

Kang-dae ondan ayrıldı ve cama baktı. Ardından Namjoon'a baktı ve çenesi kırıştı

"T-t-tam-am" ilk defa onun karşısında kekeliyordu ve bu kendinden daha çok nefret etmesini sağlıyordu.

Odadan çıktı ve Jungkook'un kolundan tuttu
"Namjoon kanser"

"Ne?" Jungkook ona dehşetle baktı ve sordu.

"O-onun yanına git"

Jungkook hızlıca ordan ayrıldı ve odaya girdi.

Durdu, onun yanına gitmedi, sadece durdu; gökyüzü baktı ona, sanki tüm yıldızlarını yok etmiş gibi.

"Jungkook" dedi en çaresiz ses tonuyla

Jungkook kafasını eğdi ve koşup ona sarıldı.

İkisi de ağlıyordu; gamzelinin hastalığına falan değil, sadece özlemin onlara yaptırdıklarına.

Namjoon ondan yavaşça ayrıldı ve alınları birbini buldu.

"Seni özledim" dedi uzun olan

"Ben de"

Kang-dae büyük camdan onları izliyordu, gözlerini birkaç kez kırptı ve bu göz yanmasının geçmesini istedi.

Jungkook ona uzandı ve usulca öptü. Uzunca ve özlem giderircesine öptü onu.

"Sevgilim" dedi bir eli yatan çocuğun yanağındayken.

"İyi misin?" Diye devam etti

"İyiyim Jungkook" elleri onun göz altlarını buldu ve okşadı.

"Uyuyamadığın günlerden nefret ediyorum"

"Gidelim Namjoon"

"Gidelim"

O sırada Kang-dae içeri girdi ve hafifçe öksürdü.

Jungkook onun kim olduğunu bilmeden hemen toparlandı ve ona baktı.

"O kim Joon?"

Kang-dae dilini sol yanağında gezdirip ısırdı, ona kendi gibi seslenmesi sinirlenmesine yol açıyordu.

Namjoon'un gözleri titredi ve yere baktı
"B-bir arkadaşım"

Kang-dae tebessüm edip sözü devraldı

"Evet eski bir ilk aşk ve eski bir arkadaş" dedi sırıtmaya devam ederken.

Jungkook kaşlarını çattı ve gamzeliye baktı.

"Doktoru çağırır mısın?" Dedi gamzeli Jungkook'a.

Jungkook kafasını sallayıp odadan çıktı.

"Kang-dae ona söyledin mi bunu?" Dedi kendini gösterirken

"Evet" dedi karşısındaki oğlan gözlerini büyültüp

"Neden?"

"Acı çekmeyi hak ediyor"

"Yine aynı şeyi yapıyorsun. Yine hiçbir şey bilmeden insanları yargılıyorsun."

"Her ne yaşamış veyahut yaşıyor olursa olsun, eğer seni sevmeye kalkıyorsa acı çekmeyi hak ediyor."

"Kang-dae buraya gelir misin?" Dedi usulca.

Diğeri onun yanına gitti ve yatağa oturdu.

Gamzeli onun gözlerine baktı ve bozulmuş gömlek yakasını düzeltip :
"Kang-dae-ya" dedi

"H-hımm" dedi diğeri, bu anın büyüsüyle gözlerini kapatıp.

"Jungkook'la Seoul'e döneceğim"

Kang-dae gözlerini açmadı ve direndi.

"Yapma" dedi " Yalvarırım yapma Joon, çok pişmanım lütfen bana bir şans ver" onun ellerini kendi ellerine hapsetti

"Sana şans vermemle alakalı değil bu, onu seviyorum ve sen ne yaparsan yap bu değişmeyecek, üzgünüm" dedi ellerini çekerken.

Kang-dae gözlerini açtı ve yaşların firar etmesine izin verdi.

"Ağlama. Ve lütfen babamla şu aptal anlaşmayı yap, beni istemesin, lütfen"

"Joon yapma. Konu anlaşma değil onu hallederim." Tekrar ellerini tuttu ve öptü.

"Bak seninle bambaşka bir ülkeye taşınırız; orda tedavi olursun, yeni bir sayfa açarız, lütfen Joon yalvarırım"

"Lütfen zorlaştırma. Sen ne söylersen söyle, onu seviyorum Kang-dae. Lütfen sen kendine yeni bir sayfa aç, başka birine aşık ol veya yüksek lisans yap kendi mesleğini eline al. Lütfen hayatının tek bir taneciğinde bile ben olmayayım"

O sırada Jungkook doktorla içeri girdi.



"Anne sarılmayı kes artık" dedi gamzeli oğlan uflayıp

"Yanlış yapıyorsun Kim Namjoon" dedi babası tüm endamıyla onları uzaktan izlerken.

"Sana nasıl yaptığımı sorduğumu hatırlamıyorum"

Kang-dae sıranın ona geldiğini fark etti ve herkesten izin isteyip gamzeliyi yukarı çıkardı.

"Bak lütfen bir şans daha istem-"

"Namjoon"

"Efendim Kang-dae"

"Seni son kez öpmeme izin ver. Yalvarırım sevgilim"

çünkü insanlar beni sevmiyor 'namkook'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin