çünkü insanlar beni sevmiyor 'namkook'

53

Küçük değişimler her zaman güzel olurdu. Ve biz değişimleri seven bir çifttik.

Bugün önce birbirimizin saçlarını boyayacak, sonra alışverişe gideceğiz. Sonra da arkadaşlarımız eve gelecek, aslında sadece benim arkadaşlarım.

Burası biraz üzücü çünkü Jungkook'un çok arkadaşı yok. İletişimi keseli çok olmuş onlarla, ama ona bunu söylediğimde 'hayır, senin arkadaşlarını da seviyorum' diyor.

Bunları konuşmak için vaktim olsaydı keşke ama saçlarımı boyamak için bekleyen bir sevgilim var kkkk.

Önce o benim saçlarımı sonra ben onunkileri boyadım. Ne renk olduğunu bilmiyordu diğeri ve bu cidden heyecan vericiydi.

Saçlarımdaki havluyu çekti ve arkamdan önümdeki aynaya bakıp tepkimi izledi.

Tanrım, MOR!

"Ciddi misin sen?" Dedim ellerimi saçlarıma attım.

Bir süre şaşkınca aynada kendime baktım, çünkü cidden değişik duruyordum, koyu kahve saçlarıma çok fazla alışmıştım.

Sonra onun havlusunu çektim.
"Yah hani renkli değildi. Böyle çok çirkin oluyorum." Diye mızmızlandı.

KIRMIZI! JUNGKOOK'TA CIDDEN ILAH GIBI DURUYORDU!

"Jungkook salak mısın bebeğim? Seni küçükken çok mu yüksekten düşürdüler?" Dedim şaşkınlıkla.

"Şuna bak çok çirkin olmuşum." Dedi bana dönüp.

"Bir fotoğraf çek ve insatgrama at" dedim telefonunu ona uzatıp.

JJungnjoon

Gelen yorumları okumaya başladık.

X. Jeon Jungkook kalbim için çok tehlikelisin.

"Ne?" Dedim telefona bakarken.

Y. Bakışları bile tahrik edici değil mi?

"Bir dak- Ne? Kapat şunu, sil bunu Jungkook."

Z. Şunun sevgilisi olsam her gün 3 posta attırırdım.

Elinden telefonu aldım ve ona baktım sinirle.

"Şimdi hesabını siliyorum."

Omuz silkti.

Telefonu bıraktım ve elini tutup onu odamıza çektim.

"Jungkook"

"Efendim" Dedi somurtkan yüzüyle.

"Git kendini çirkin yapacak bir şeyler al."

"Ne?"

"Ben senle hiçbir yere gitmem! Kaçırmaya falan kalkarlar güvenemiyorum. İnternetten sipariş edelim."