vurmaq

85 11 14
                                    

   Karşıya son hızla geçen bisikletliye baktı. Gözlerini ayırmadı. Neredeyse çarpacaktı ama önemsemedi. Yalnızca sürdü. Arabayı, düşündüklerini, düşünemediklerini... "Yapma, vurma." Neden vurmaya devam ettiğini düşündü. Birine indirilen sert darbe, neden olması gerekenmiş gibi geliyordu?

   "Hak ediyor." dedi başını sağa sola sallayarak.

   Ne yaptı ki?

   "Çocuk ağlıyordu. Çocuk neden ağlıyor? Çocuğuna bakmadığı için."

   Bebek bu, ağlar.

   "O benim karım, istediğim gibi davranırım."

   Karın olabilir ama senden bağımsız bir insan da ayrıca.

   "Ama ben ona bağımlı olmalıymışım gibi davranıyor."

   Sadece sevgi bekliyor. Bir yudum bile olsa.

   "Seni seviyorum demek zorunda mıyım? Karım o benim."

   Seni seviyorum, demek sevmek demek değildir.

   "Biz evliyiz. Daha nasıl sevgi gösterebilirim?"

   Evlilik birinin şiddet gördüğü, diğerinin kemerini çektiği anlaşma değildir.

   "İnsanlar hata yapabilir."

   Hata, farkında olmadan yapılan ilk yanlıştır. Devamı gelirse suçtur.

   "Sus." dedi yerini zihninde kestiremediği sese; sus.

   Arabadan inip evin bahçesine girdi. Her an merminin biri üzerine gelecek korkusuyla yaşayan kaçak kadar korkuyla yürüyordu. Korkusu yaptıklarından değil, başkalarının öğrenmesindendi. Merdivenlerde karşılaştığı komşunun küçük kızına gülümsedi. Bu kızı hiç sevmiyordu. Adımlarını büyük attı. Kapıya gelince durdu. Zili çalacaktı vazgeçti kapıya yumruğunu geçirdi. Kabuğu soyulan bir elmanın kararmasına benzer izlerle dolu yüze baktı.

   Hiç kimse bu yüzü hak etmez.

   İçeri geçip tek bir şey söylemeden odaya girdi. Küçük kızı uyuyordu. Dinginleştiğini hissetti. Biraz. Sonra vazgeçti. İçinde dindiremediği bir yanı şiddeti sürdürmek istiyordu. Ölene kadar. Öldürene kadar.

   Sen insan değilsin.

   "O değil asıl."

   Aynı sesin yanıt vermesini bekliyordu ama yok. Hiçbir ses yoktu. Vaz mı geçmişti karşılık ver-...

-

*öpmək

yanlış romanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin