° 3 yıl sonra °
Aradan tamı tamına üç yıl geçtiğinde, Chanyeol ve Baekhyun'un evli çiftlerden bir farkı kalmamıştı. Evlilikleri şimdilik her ne kadar kağıt üzerinde olamasa da, yakın zamanda evlenmek için Norveç'e gitme planları yapmaya başlamışlardı bile. Şimdi ise, birbirlerine doyma aşamalarını tadını çıkartarak yaşıyorlardı.
Baekhyun, Chanyeol'un göğsünde her geçen saniye küçülürken, bir kedi gibi mırıltılar çıkartıyor ve burnunu eşinin göğsüne sürtüyor, ara ara da öpücükler kondurmayı ihmal etmiyordu.
"Bu günlerde pek bir yaramazsın, farkında mısın? İşe gitmem gerektiğini biliyorsun, sevgilim." Baekhyun duyduğu kalın sesi umursamayarak devam etti ve bir elini sevgilisinin göğüs ucuna yerleştirip, işaret parmağı ile baş parmağını kullanarak sıktı. Bu hareketi Chanyeol'un dudaklarını birbirine bastırmasına nefen olmuştu.
"Ama sana doyamıyorum, benim suçum ne?" Baekhyun sevgilisinin göğüs ucuyla oynamaya devam ederken sızlanmış, Chanyeol'dan bir gülümseme kazanmıştı. Saniyeler içerisinde de, kendisini büyüğünün altında bulmuştu. Onun çevik ve âni hareketlerine bayılıyordu.
"Bu kaçıncı toplantı erteleyişim olacak, biliyor musun?" Chanyeol hafifçe sırıtarak sorduğunda, Baekhyun kıkırdamadan edememiş ve kollarını üzerindeki iri bedenin boynuna dolamıştı; onu kendine bastırmayı da unutmayarak.
"Ama sonrasında halinden gayet memnun görünüyorsun ve benim ilgilendiğim kısım bu." Baekhyun kurumaya yüz tutmuş dudaklarını ıslattıktan sonra hafifçe gülümsedi ve sonrasında, ince pembeliklerini üzerindeki bedeninkilerle birleştirdi. Her seferinde ilkmiş gibi hissediyordu. Üç yıldır bu değişmemişti.
Chanyeol, küçüğünün üst dudağını dudakları arasına alırken, o da Chanyeol'un alt dudağını esir almıştı. Küçük olan ara ara mırıltılar çıkartarak memnuniyetini ifade ederken, birkaç saniye sonra nefessiz kalarak dudaklarını ayırmış, üzerindeki bedenin gözlerine arzuyla bakarken dayanamayarak kalçalarını hafifçe yukarı kaldırmış ve kendisini büyüğüne sürtmüştü.
Bu hareketi ile Chanyeol gözlerini birkaç saniyeliğine yummuş, açtıktan hemen sonra altındaki bedenin üzerindekileri çıkartmaya başlamıştı. En nefret ettiği kısım bu kısımdı; gereksiz kumaş parçalarından kurtulma kısmı.
Bir iki dakika içerisinde Baekhyun sevgilisinin karşısında çırılçıplak kaldığında, ona kendini sürtmeye devam ediyordu. Boynuna doladığı kolları sayesinde de, ensesinden tutarak sevgilisinin dudaklarını kendisine bastırmasını sağlıyordu. Chanyeol sabırsızca vücuduna ıslak öpücükler kondurmaya başlarken, bir anlığına geri çekildi ve iç çekip, Baekhyun'un göğüs ucuna doğru verdi sıcak nefesini.
Ardından ise üzerinden kalkmış ve kendi kıyafetlerinden kurtulmaya başlamıştı. Gözleri bir an olsun Baekhyun'dan ayrılmıyorken, saniyeler içerisinde Chanyeol da kurtulmuştu kıyafetlerinden. Baekhyun onun için sertleşmiş üyeyi her gördüğünde alt dudağını dişliyor ve ürkmeden edemiyordu.
Dar deliği hâlâ büyüklüğe tam olarak alışamamıştı. O çok büyüktü.
Chanyeol yeniden Baekhyun'un üzerindeki yerini aldığında bir elini erkekliğine attı ve birkaç defa çekiştirdikten sonra onu altındaki küçüğünün dudaklarına vurdu. Bunu birkaç defa yaptığında Baekhyun onun istediğini anlamıştı.
İlk olarak, üyesinin başını dudakları arasına aldı ve ezerek, emmeye başladı. Bunu kısa denilebilecek bir süre zarfında yapmış, sonrasında Chanyeol'un tamamını ağzına itmesiyle alabildiği kadarını tümüyle ıslatarak emmeye başlamıştı. Tamamını o küçük ağzıyla ağzına alması mümkün değildi.
"Hepsini al." Chanyeol hırıltılı bir ses tonu ile mırıldandığında Baekhyun yalnızca gözlerine bakmıştı. Nasıl yapabileceğini bilmiyordu çünkü alamayacağını düşünüyordu. Birkaç saniye süren bakışmalarının ardından Chanyeol üyesini iyice Baekhyun'un ağzına itti ve onu gırtlağına indirmesini sağladı. Baekhyun kısa bir süre evvel öğürme refleksinden kurtulduğu için bir sorun çıkmamıştı. Küçük ağzı üyesini tamamen sararken, gırtlağına değdiğinde verdiği his büyük olanı baştan çıkartmıştı.
Baekhyun, birkaç dakika boyunca büyük penisi ağzında tutup ilgilendikten sonra Chanyeol yavaşça geri çekilmiş, küçüğünün bacaklarını ikiye ayırarak pembe, dar delik ile baş başa kalmıştı. "Deliğinin onca zamana rağmen dar kalabilmiş olması beni delirtiyor." Chanyeol dudaklarını yalayıp dışarı doğru derince bir nefes vermiş, ardından karşısındaki bedenin ince pembelikleriyle buluşturmuştu dolgun dudaklarını. Ancak, küçüğünün onun dudaklarını kavramasına izin vermemiş, birkaç ıslak öpücük sonrası geri çekilerek penisini karşısındaki dar deliğe sürtmeye başlamıştı. O sırada Baekhyun gözlerini kapatarak inliyor ve büyüğüne büyük bir haz veriyordu.
"Chanyeol-ahm..." Kalçaları kendisinden habersizce dairesel hareketler çizerek deliğinin ucundaki penisi içinde hissetmek için kıvranmaya başladığında, Chanyeol da daha fazla dayanmak istememiş ve penisinin tamamını tek seferde içine itmeye çalışmıştı. Onu hazırlama gereği duymuyordu artık. Baekhyun her ne kadar narin biri olsa da, Chanyeol'un sert olmasına bayılıyordu.
Aç delik, Chanyeol'u kısa sürede içine aldığında, büyük olan vuruşlarına başlamış ve Baekhyun'a zevk dolu anlar yaşatmaya başlamıştı. Özellikle de zevk noktası bulunduğu vakit ikili öylesine inlemeye başlamıştı ki, yan dairede oturanların duymasından korkmuşlar, sonrasında ise gülüşerek aynı şekilde devam etmişlerdi.
°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°
Birbirlerine daima aç olan ikilinin işleri bittiğinde, küçük olan büyüğünün göğsüne sokulmuş, gözlerini sımsıkı kapatmıştı. "Doydun mu, güzelliğim?" Baekhyun kulaklarını dolduran kalın ses ile gülmeden edememiş, başını boyun girintisine saklamıştı. Böyle soruları cevaplamaya çekinse de, Chanyeol'un ondan kesin bir cevap beklediğini biliyordu.
"Doydum, babacığım." Baekhyun, iki kelimenin dudakları arasından süzülmesine izin verdikten sonra büyüğünün boyun girintisinden başını kaldırmış, gözlerini güzel yüzde kısaca gezdirdikten sonra dudaklarını birleştirmişti.
Nefessiz kalana dek süren bu öpücük sonrası ise ikisinin de dudaklarından aynı cümle süzülmüştü: "Seni seviyorum."