1. BÖLÜM

42 11 0
                                    

yeni bir gün, yeni bir hayat, İstanbuldaki ilk günüm daha doğrusu benim şansımı zorlayacak, bu koca şehirdeki ilk koca günüm. İsterseniz kendimi tanıtayım.Ben Kumsal KIZILCAN daha 15 yaşındayım ve bu İstanbul denen koca şehirde tek başımayım.

annem şebnem ev hanımı babam uğur ise holding yönetiyor. annem ve babam bana çok düşgünlerdir. en güzel liseye gitmemi istedikleri için beni buraya yani İstanbula gönderdiler. aslında İzmir de yaşıyorduk. ama iyi bir eğitim almam gerekiyordu. annem ve babam beni Çelikay kolejine yazdırdı.

herkesin dilinde bu kolej vardı. normalde anem ve babam beni yanlız başıma başka bir şehire göndermezlerdi sokağa bile. ama en yakın arkadaşım okyanus burada olduğu için gitmeme izin verdiler. okyanus benim bebeklik arkadaşım kardeşim, kankam, herşeyim di okyanus canımdı. ne zaman zora düşsem ayağım takılsa hep o koşardı imdadıma.

babamın dediğine göre okyanus ile aynı sınıfta olacakmışız. "kumsal, kumsal hadi kalk artık kanka sabah oldu daha duşa gireceksin sonra ben senin o varoş kıyafetlerini çöpe atıcam sonra kendi kıyafetlerimden sana bir şeyler giydiricez. ondan sonra sana makyaj yapıcaz sonra alışverişe çıkıp sana seksi kıyafetler alıcaz."

uykumu bölen o tanıdık sesle yatağımdan fırlayıp "NEEE" diye bağırdım ciddi olamazdı demi kıyafetlerimi çöpe atmayacaktık. hem ne demek ya 'sana seksi kıyafetler alıcaz' aptal iç sesime lanetler okuduktan sonra düşüncelerime eyleme geçirerek konuşmaya başladım. "okyanus sen ne dediğinin farkındamısın, ya ne demek kıyafetlerini çöpe atıcaz da seksi kıyafetler alıcaz."

okyanus hemen kendini savunmaya geçerek "ne bağırıyorsun ya hem ben senin kankan olarak iyiliğini düşünüyorum ikide bir pantolon tişört bıkmadın mı ya şu iki kombini yapıp yapıp durmaktan hem kızım artık devir 2018 sen hala üstündeki annenin aldığı winx li pijamalarla sokağa çıkmak istiyorsun neymiş efendim işte bunlar çok rahatmış neymiş efendim bunlar çok güzelmiş neymiş efend-"

okyanusun sözünü yarıda keserek "tamam, tamam kankacım senin o benim için istediğin -seksi- kıyafetleri alıcaz sonrada ben onları giyicem ve okula gidicez" dedim okyanusun çenesiyle başa çıkılmazdı ki onun için onun isteğini yerine getirip kalktıktan sonra banyoya yöneldim . okyanus bana gülümseyerek baktıktan sonra "sen o, yağıyla 3 kilo patates kızartılabilecek saçlarını 8 defa şampuanla sonra durulan ve banyodan çık sen banyoda olduğun süreçte ben sana kendi kıyafetlerimden bir kaç parça getireyim sonrada seninle beraber kıyafetlerini çöpe atalım ondan sonra sana biraz makyaj yapalım sonra da çıkıp sana AVM den bir kaç parça bir şeyler alalım"

gözlerimi pörtleterek okyanusa baktım ve "okyanus, canım arkadaşım, sen 'kıyafetlerini çöpe atalım' derken ciddi değildin herhalde" dedikten sonra okyanus kahkaha atmaya başladı onu izlerken bir anda bana ciddi bir şekilde baktı ve "tabiki ciddiyim salak" dedi tam itiraz edecekken beni banyoya ittirdi ve kapıyı kapattı. arkadan "sen banyonu ettikten sonra çık ve yatağının üstüne bıraktığım kıyafetleri giy sonra bana haber ver"dedi. arkasından "tamam" diye bağırdım ama benim cevabımı beklemeden çoktan odanın kapısını kapatıp gitmişti. lavabonun üzerindeki aynadan kendime baktığımda okyanusa hak verdim cidden saçlarımdaki yağ ile 3 kilo patates kızartılabilirdi .

kendimi aynada incelemeye başladım mavi gözlerim vardı sarışındımve hafif gür saçlara sahiptim. saçlarım uçlara doğru hafif dalgalıydı. dolgun ve pürüzsüz dudaklarım vardı abartılacak derecede dolgun değildi normaldi işte. üstümdekileri çıkarıp soyunduktan sonra duş kabinine girdim saçlarımı ıslattıktan sonra avucuma neredeyse şampuanın yarısını döktüm elimden akmak üzere olan şampuanı akmadan saçlarıma götürüp aşşağılara doğru yaymaya başladım. köpürtme işlemin bittikten sonra durulandım.

----------

banyodan çıktığımda elimdeki havluyla kurulandım. sehpanın yanına bıraktığım havluyu alıp saçıma sardım. yatağa doğru ilerlemeye başladım okyanusun bana verdiği kıyafetleri incelerken ne kadar da modayı takip ettiğini anladım. üstüne siyah yarım bir badi altıma ise beyaz dar kot bir şort vermişti. şeker kız candy li iç çamaşırlarımı giydikten sonra üstüme okyanusun bana verdiği kıyafetleri geçirdim.

altıma üstleri siyah alt tabanı ise beyaz olan nıke larımı giydim. arkamada puma olan sırt çantamı geçirdikten sonra odadan çıkıp merdivenlerden inmeye başladım "günaydın" diye okyanusa seslendim sağ olsun okyanusum benim canım cenabetlik kankam beni sabah 6:30'ta kaldırmıştı. "sana da günaydın kumsal" dediğinde o benim hayatımı mahveden tanıdık kalın ses beni şoka çevirmişti. onun yüzünü görmemle içimdeki nefretin uyanması bir oldu

SADECE SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin