şarkı adı: onur can özcan=yaramızda kalsın.
şarkı adı: taylor swift= ı knew you were trouble
şarkı adı: the wekkend= call out my name.
şarkı adı: ariana grande= ınto you.
kesinlikle dinleyin. bölüm şarkısı değil. öylesine... zaten bölüm sonundaki yazdığım açıklamalarda belirteceğim.iyi okumalar...
BERKANDAN...
kapıyı endişeli gözlerle açmıştı. beni görünce şok olmuştu resmen. bir yandan da yanaklarımdan boynuma akan göz yaşları içimi eritiyordu. ona haketmediği sözleri söylemiştim. bir anda sinirlenmiştim. o lanet olası hapın etkisindeydim. uyuşturucunun... kumsal kapıyı kapatacağı sırada ayağımı kapının kenarına koydum, ve kapının kapanmasını engelledim. "ne var! ne istiyorsun, ah pardon! yoksa yine eskort olduğumu mu söylemeye geldin! yoksa diğer kızlar gibi beni altına aldığını mı? hangisi?" dediği şeyler kalbimde büyük bir yara açarken, diğer yandan ise kendimi cehennem ateşinde boğmam gerektiğini hissettiriyordu. "kumsal bir dinle lütfen. sana anlatmam gereken şeyler var..." bu cümleyi gözlerine masum ve yardım isteyen bir çocuk olarak söylemiştim. umarım ki öyle söylemişimdir. çünkü şu anda ona gerçekten ihtiyacım vardı.
"ben senin neyini dinleyeceğim be! bir daha o sözleri söyleyerek canımı yakacağınımı? yoksa yine beni öperek bir neden bulup bana bağırmanı mı dinleyeceğim? hangisini dinleyeceğim! ha! söylesene seni lanet olası aptal! ne kadar canımı yaktın farkında değil misin? hala daha utanmadan yanıma gelip benimle konuşmak istediğini söylüyorsun! bir de üstüne üstlük gelip seni dinleyecekmiş ha! ne dinleyeceğim bana benim eskort olduğumu ve senin altına girdiğini söyledikten sonra birde 'buyur berkancığım kanepeye otur ben seni dinlerim hatta sana şöyle güzel bir türk kahvesi yapıyımda öyle anlat' mı diyeceğim! konuşana lanet olası aptal!"
kumsal dediklerini bitirdikten sonra soluk soluğa kalmıştı. gözlerindeki yaşlar eminim ki ondan habersiz dökülüyorlardı. daha fazla dayanamayıp. 23 dakika da özlediğim dudakları kendime misafir ettim. ama işler istediğim gibi olmadı çünkü kumsal bunu engelleyerek yatağıma 23 dakika önce gelen tokadın daha sertini atmıştı. işte bu gerçekten canını yakmıştı. ama bir şey diyemiyordum öylece ağlayarak, onun o masum yüzüne bakıyordum, sarı saçlarına, mavi gözlerine, fındık burnuna, sinirden kasılmış ellerine, parmaklarına.... kalbine bakıyordum... derin yaraların izi vardı. benim açtığım yaraların izi...
"kumsal ne kadar özür dilesem boş biliyorum. ama ne olursun bir kere dinle.
şu anda bir tek sana ihtiyacım var, başka hiç kimse bana yardım edemez, batuhan bile... o yüzden sende beni babam gibi yanlız bırakma biliyorum, küçüklüğümden bu yana bir sürü hatalarım oldu... daha demin sana bağırdım. ve tam bir piçlik yaptım. ama ne olursun sen bana yardım et! beni yanlız bırakma yalvarırım! bari son bir kez yüzüme bak! yine seviştiğimiz gibi okşa saçlarımı. o narin parmaklarını gezdir yüzümde. son bir kez bak bana o mavinin eşsiz tonu olan gözlerinle. son birkez kokumu içine çek. kokunu içine çekeyim... sarıl bana son bir kez... son bir kez gülümseki gülümsiyim... özür dilerim kumsal... çok özür dilerim..."yorulduğumda onun o güzel yüzüne bakmayı bıraktım. öne eğdim kafamı. zaten ne kadar dik kalabilirdiki... kalabalığın içindeki yanlızlıktım. taki onun o bana küçük gelen kolları boynuma dolanana dek ve o öpmeye doyamadığım dudaklarından "seni asla yanlız bırakmayacağım çünkü benden başkası yaralarını saramaz..." diyene dek. ona eşlik ederek, ince olan beline büyük gelen kollarımı sardım. "berkan..." "efendim küçüğüm" "seni seviyorum" dedi. kokumu içine çekerek "seni seviyorum küçüğüm" dedim. kokusunu içime çekerek.
------
sabah kalktığımda berkan sağ kolunu bana sol kolunun dirseğini ise yastığa koymuş sol elinin avucunu suratına yaslamış gülümseyerek beni izliyordu. "günaydın küçüğüm" dedi. o aşık olduğum yeşil gözleriyle bana bakarak. "günaydın depper'ım" dedim gülümseyerek. sırıtması yavaşça silinirken "şu depper denen pezevenk kim bilmiyorum ama, git ona söyle bir gün gösterecem ben ona anasının amını!" dedi. ben söylediği şeye hunharca gülerken o bu durumu sinirli bir şekilde izliyordu. dudaklarına küçük bir buse kondurduktan sonra onun o masum suratına baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE SEN
ChickLitbulutlara bir baksana galiba seni izliyorlar "Anlasana kumsal ben sana dokunmaktan, seni sevmekten, gözlerinin içine bakmaktan, elini tutmaktan, sana sarılıp kokunu içime çekmekten, sana doyasıya bakmaktan çok korkuyorum. Anla artık anla! senin canı...