Uzaktan

Yakışıklı Çocuk

Kusura bakmayın arkadaşlar kısa yazıyorum çünkü her gün yazıyorum bu yüzden çok da sıkmak istemiyorum. Bir de ablam bilgisayarı kullanmama çok izin vermiyor malesef :((

Ben bu kitabı yazarken kimse okumaz düşüncesiyle başlamıştım fakat üç günde benim beklentimin üstünde bi sayı oldu bu yüzden size teşekkür ederim.

Multimediada Merve'nin yakışıklı çocuğu.  İyi okumalar. Bu arada hayırlı ramazanlar orucunuz kabul olsun :))

Ertesi gün uyandığımda gözlerim feci bir şekilde ağrıyordu. Hep böyle olurdu zaten ne zaman gece ağlasam sabah gözlerim ağrırdı. Nefret ediyorum bu durumdan. Elimi yüzümü sabunla yıkadıktan sonra geceliğimle aşağı indim. Ev sessizdi sanırım hala uyanmamışlardı. Su içmek için mutfağa gittiğimde kuzenimin birşeyler atıştırdığını gördüm.

''Oo hayırdır bu saatte kalkıp kahvaltı mı yapardınız siz ?'' diyerek güldüm. kuzenim de gülerek ''sevgilimle dışarı çıkcaz canım herkes senin gibi forever alone takılmıyor'' diyerek yanağımdan makas alıp gitti. Bu lafına bayağı bozulmuştum. Evet uzunca bir süredir sevgilim yoktu fakat bu kesinlikle benim suçum değildi. Saçma sapan çocukca ilişkiler yapmaktansa doğru kişiyi bulup ciddi bir ilişki yapmak bana daha mantıklı geliyordu. Yani tabi şu anda ciddi şeyler düşünmek benim yaşıma göre değildi zaten benim de ciddiden kastım 1-2 yıl sevgili olunur sonra aşk felan biter ayrılır.Bu yani. Benim yaşımdaki bir kızdan daha fazlası beklenemez. Ben hala mutfak masasına oturmuş düşünürken bir hizmetli içeri girip ''bir şey mi istemiştiniz ?'' diye sordu. Tam hayır diye cevap verecekken kafamda bir ampul yandı. Neden bende dışarı çıkıp sevgilimi bulmuyorum ? Sinsice güldükten sonra hizmetliye dönüp ''bana kahvaltılık birşeyler hazırlayabilir misin ben üstümü değiştirip hemen geliyorum'' dedikten sonra koşarak mutfaktan çıktım. Merdivenleri üçerli beşerli çıkarken bir anda dayımla karşılaştım.

''Dayı ?''

''N'oldu yavrum bir yere mi gideceksin ne bu acelen ?''

''Şey dayı aslında evet dışarı çıkıp biraz dolaşmak istiyordum da''

''Hilali ara o zaman seni çok güzel yerlere götürür''

''Şey aslında ben tek dolaşmak istiyordum dayı biliyorsun yalnız olmayı seviyorum''

''Hiç içime sinmiyor ama... Neyse sana güveniyorum. Al bu parayı da bakalım taksi paran ve biraz da alışveriş parası iyi gelir''

''Aa dayı bunu kabul edemem ama... Neyse ya da kabul ederim. Çok teşekkür ederim dayıcığım seni seviyorum'' diyerek yanağını öptüm. Dayım kafasını sallayarak gülümseyip yanımdan geçerken ''dayı annem ve babama söylemesen olur mu rahatsız etmelerini istemiyorum'' dedim. Dayım da ''sen rahat ol kızım çık gez eğlenmene bak'' dedi ve aşağı indi. Bende odama geçerek dolabımın karşısına oturdum. Ne giysem diye düşünürken annemle daha istanbula gelmeden önce aldığımız uzun kazağımı gördüm. Onu giyip altıma da siyah bir tayt giydikten sonra aynadan kendime baktım. Hiç makyaj yapan bir insan değildim arada eyeliner çekerdim o kadar. Çantamdan eyelinerımı bulup sürdüğümde artık dışarı çıkmak için hazırdım. Tekrar yukarı çıkmamak için telefonumu ve kulaklığımı alıp çantama attıktan sonra aşağı indim. Hizmetçi dediğim gibi güzel ufak bir kahvaltı hazırlamış bekliyordu. İçeri girdiğimde kendini düzeltti ve ayağı kalktı. Elimle otur harketi yaptıktan sonra hızlıca kahvaltımı yaptım. Banyoya gidip dişlerimi iyice fırçaladıktan sonra dışarı çıktım. İlk başta nereye gideceğimi düşünürken o yakışıklı çocuk geldi bir anda aklıma. Acaba sürekli orada mı takılıyordu yoksa sadece bir günlük bir takılma mıydı? Bunu öğrenmemin en iyi yolu oraya gitmekti. Yoldan geçen bir taksiyi çevirip mekanın olduğu yere gittim. Taksiye parasını ödedikten sonra kapıdan içeri girdim. Bir kaç merdiven indikten sonra etrafıma dikkatlice baktım. Dün geldiğimde daha kalabalıktı burası ama yinede benim için fazlaca bunaltıcı bir ortam vardı. Boş bir masaya oturup etrafıma bakmaya başlarken garson gelip ''birşey ister miydiniz ?'' diye sordu. Bende ''bir tane waffle ve çilekli milkshake lütfen'' dedim. Garson kafasını salladıktan sonra başka masaya doğru gitti. Ben siparişlerimi beklemeye başlarken telefonumun titremesiyle çantamı açtım. Mesaj aseldendi.