~Buse'nin ağızından~
Şiddetli bir gök gürlemesiyle yattığım yerde irkilmem bir olmuştu. Yastığımı kulaklarıma bastırıp seslerin bitmesini bekliyorum ama kahretsin ben yastığı kulağıma bastırdıkça sesler bana inat daha da yükseliyor!. Küçüklüğümden beri gök gürlemesinden korkardım. Hala da korkardım. Ama bilirim ki bekleyince geçiyor . Ayaklarımı kendime doğru çekip kendimi sardım . Her korktuğumda kendi kendime sarılırdım. 1..2..3..4...5 içimden sayıları sayarken bu anının bitmesini bekliyordm hep olduğu gibi, her zaman olacağı gibi . Yanağıma düşen damlayı silip yattığım yerden doğrulup hırkamı aldım . Bugün korkumla yüzleşecektim annemin babamın beni yanına almasını beklemeyecektim. Çünkü artık gelmeyeceklerdi onlar hiç gelmemişti. Dış kapıyı açıp ilerlemeye başladım. Yağmur saçlarımı sırılsıklam etmişti. Sitenin içerisinde olan bir banka oturup yüzümü gök yüzüne doğru kaldırdım . Bir şimşek daha çakınca titremeye başladım. Hıçkırıklarım yağmur seslerinin arasına karışırken yanıma biri oturduğunu hissetmiştim . Biliyorum o gelen kişi her kimse annem babam değildi ama bir umutla başımı yana çevirdim onları görmenin umuduyla... Karşımda Aras'ı görünce bir şey demeden tekrar önüme döndüm. Artık şimşek çakmıyordu ama hala korkuyordum. Aras " Titriyorsun. Senin bu saatte ne işin var burda ha " dedi sinirli bir ses tonuyla. Bense sadece donup karşıya bakıyor neden diye düşünüyordum neden yanımda olmadılar hiç ? Aras çenemden tutup beni kendine çevirince ufak bir küfür savurdu. "Sen ağlıyorsun" diyip beni kendine çekip sarıldı. O an birşey oldu ben o an orda güvende hissettim kendimi . Aras ' ın beni daha sıkı sarmasıyla hıçkırkılarım şiddetlendi . "Ko-korkuyyorum" diyebildim sadece. Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama artık yağmur durmuş benim ağlayışlarım sonra ermişti. O an konuşmak istemiştim nedensizce " 5-6 yaşlarımdaydım . Gene böyle yağmur yağıyordu. Şimşekler ardı ardına sıralanıyordu. Yatağımdan kalkıp annemlerin odasına doğru ilerledim . 'Annee' diye sesleniyordum . Annemden ses gelmeyince 'babaa' diye seslenmeye başladım . Odalarının kapısının önüne geldiğimde kapıyı yumrukluyordum . Ama içerden ses gelmiyordu . 'Anne baba açın korkuyorum ' diye bağırırken onların Orda olmadıklarını anlamam biraz uzun sürmüştü. Ozmanlar burda oturmuyorduk . Eski evimizin her yeri camdı kapıyı açamadığım için camı kırmıştım. Çıkarken her tarafım kesilmişti canım yanıyordu ama annemi bulunca sarar yaralarımı diye düşünüp ilerlemeye devam ediyordum . Ne kadar gittim bilmiyorum ayakkabılarım su geçirmişti ağırlığından yürüyemeyecek bir hal almıştım. Yandaki çöp kutusunun kartonlarına uzanıp kendime sarıldım etrafımda kedi köpekler vardı ama bana birşey yapmamışlardı . Gözlerimi kapattığımda sesleri her duyduğumda irkiliyordum. Sabah biri bana dokununca 'Anne' diyip kalktım. Karşımda bana gülümseyip elini uzatan bir kadın vardı. Kadının elini tutmuştum içimden bir ses anneme götüreceğini söylüyordu beni , öyle de olmuştu evimizin önüne bırakıp gitmişti . Annemi bahçede kırdığım camın yanında görünce koşarak gidip sarılmıştım. O ise beni ittirip camı kırdığım için ve üstümün başımın kirli olduğu için kızmıştı. Nerde olduğumu bile merak etmeyip kızıp gitmişti " derin bir nefes alıp gözlerimden gelen damlaların akmasına izin verdim. Aras'ın birşey demesini beklemiyordum . İçimden konuşup rahatlamak gelmişti . Bu olanlar benim suçum değildi bunun sorumluları annem ve babamdı ve ben onları hiçbir zaman affetmeyecektim. Aras beni çekip kendine bakmasını sağladı . Elleriyle gözyaşlarımı silerken "Ben burdayım yanlız değilsin " dedi . Gözlerinde acıma yoktu . Kararlı bir şekilde bakıyor bana tutun acılarını sarayım der gibi bakıyordu ama bunu ben yapamazdım karanlık dünyama güneş açmasını birden isteyemezdim ya . Ağır bir şekilde yanından kalkıp "Hoşça kal " dedim. Ben şuanda Yıldırım Kalesine geri dönüyordum.
~Ilgın'ın ağızından~
Yüzüme su çarpınca yattığım yerden kalkıp gözlerim kapalı bir şekilde söyleniyordum." Neden ya neden ben bir gün adam gibi uyanamıyorum .." Sözüm kesilip " Bir sus be güzelim " diyen bir ses duyduğumda anında gözlerimi açıp "Araas" diye bağırıp ona sarıldım.Çok özlemiştim bu aptalı. Geri çekilirken Aras'a " Nerden çıktın olum sen sabah sabah" dedim. Aras " Buralardaydım hemde şu okul işini halledelim senle diye erkenden geldim kötü mü ettim " dedi . Tamam iyi etmişti de bu üstünün başının hali neydi böyle ? Aras' a kaşlarımı çatıp " Ne oldu sana böyle sokaktamı kaldın ?" Aras başını sallayıp gülerken dolabımdan bir erkek tişörtü alıp ona attım . Sende erkek tişörtü ne gezeriyor derseniz Buse' yle alışveriş yaptığımızda en az iki üç tane alıp öyle gidiyorduk eve . Aras bana gülüp " Hala devammı bunlardan almaya " dedi . Aras'la beraber antalyada awmeye gidince ilk olarak erkek reyonuna geçerdik. Oda fırsattan istifade benle dalga geçerdi hep. Ona başımı olumlu anlamda sallayıp " hadi sen giyin gel içerdeyim ben kahvaltı yapıp çıkarız " dedim .Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Raflardan fön makinasını alıp odama doğru ilerledim . Kapıyı çalıp gir sesini duyunca içeri geçtim. Aras'a fön makinasını uzatıp " kurut gel saçlarını " diyip içeri geçtim. Gene bir haltlar yemişti ama neyse. Ananemin kahvaltıyı kurduğunu görünce gidip yanağına sulu bir öpücük kondurdum. Ananem " Çekil başımdan deli kız " diyince gülüp yerime oturdum. Aras ' ta gelip karşı sandalyeye oturunca bana göz kırptı. Verdiğim tişört üstüne tam oturmuş kaslarını da belli etmişti . Antalyadaki spor salonlarına gitmesi işe yaramıştı demek arkadaşım diye demiyorum ama yakışıklıydı yani . Aras onu süzdüğümü anlayınca "Olmuşmu bari ?" diye sordu. "Yaaanii.. Bilemedim" diyince gülüp "Anladım" dedi . Kahvaltımızı ettikten sonra Aras'a üstümü değiştireceğimi söyleyip odama geçtim. Dolabımla bakışırken sıfır kol siyah elbisemi alıp altına da elbiseme uyumlu bir ayakkabı bulduğumda hızlıca giyinip saçlarımı taradım. Saçlarıma dün bir ara fön çektirdiğim için düzdü . Hala da bozulmamış olmasına sevinmiştim gerçekten . Makyaj yapmayı çok sevmediğimden rimel ve dudak koruyucumu sürüp odamdan çıktım . Dün hava o kadar yağmurluyken bugün günlük güneşlikti . Ananem Aras'ın kapının önünde olduğunu söyleyince yönümü değiştirip dışarı çıktım . Aras telefonuyla oynadığı için beni fark etmemişti bile ! Yanına gidip saçlarını karıştırınca "Ufaklık ne yapıyorsun" diye kızdı bana . Ha birde ufaklık demişti değilmi aramızda sadece 3 ay vardı ve beni sinir etmek için bana ufaklık der dururdu . Hayır 3 ay büyük olunca ben ondan küçük olmuyordum ki . Yani oluyordum ama o kadar da değil . Neyse siz anladınız işte . Aras' a " Sensin be ufaklık" diyip önünden geçip ilerlemeye başladım . Çok geçmeden bana ulaşmıştı kendiside ! “Şştt Ilgınn” diyip kolumu dürtünce gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıp "Hıı" dedim. Aras "Küstünmü " diyince sessizlik hakkımı kullanıp cevap vermedim . Ona küsmediğimi iyi biliyordu biz birbirimize küsmezdik . Aras benim çocukluk arkadaşım kardeşimdi , abimdi bi sefer 7 -8 yaşlarındayken Aras ' ın kafasına top attığım için benimle küsmüştü . Bende bir daha arkadaşım olmayacak diye düşünüp saatlerce ağlamıştım. Sonra Aras gelip barıştığını söylemişti o an bir anlaşma yapmıştık Aras'la birbirimizle asla küsmeyecektik . O anlar aklıma gelince gülümsemeden edemedim. Aras yandan "Gülümsediğine göre barıştık sayıyorum" dedi. Ona bakıp "Küstüğümüde kim söylemiş ki barışıyoruz " dedim . Bana gülüp biliyordum der edasıyla önüne döndüğünde başımı iki yana sallayıp ilerlemeye devam ettik . Aras ' ta bizim gittiğimiz “Büyük İzmir Koleji" ne gelecekti buyüzden mutluydum . Umarım bizlede aynı sınıfa düşerdi . Okula yaklaştığımızda Aras elini omzuma atmış beni kendisine doğru çekmişti . Onun bu hareketine gülümsemeden edemedim . Antalya' da olduğumuz zamanlarda da erkeklerin fazla olduğu ortamlarda bunu yapıyordu. Bazı kızlar bana nefretle bakarken Aras yanımdan "Kısmetim kapanıyor" diye fısıldadı . Ona bakıp gülümserken "Benimde Aras Benimde" dedim . Arasla abi kardeş gibiydik . O beni kız kardeşi yerine koymuştu . Bende onu hiç olmayan abim yerime . Evet Aras'ın dünyalar tatlısı bir kız kardeşi vardı , bazen onları izlerken imrenmeden edemiyordum . Aras kardeşinin üstüne titrerdi resmen . Müdür'ün odasının önüne geldiğimizde Aras "Sen bekle ben hallederim" diyip odaya geçti. 5-10 dk sonra çıktığında bana dönüp göz kırptı "Aynı sınıftayız" dedi . Ona içten bir gülümseme gönderdikten sonra "Beni takip et ozman " diyip önüme döndüm . Sınıf 'ın önüne geldiğimizde Aras kimin yanına oturacak diye düşünmeye başlamıştım bile her yer doluydu çünkü!! Sınıfa girdiğimde etrafıma bakınırken Alaz bana göz kırpıp bizi yanına çağırdı . Alaz " Yer mi bakıyordunuz ?" diye sorunca evet anlamında başımı salladım . Yanında oturan kızın kulağına birşeyler söyledikten sonra kız gülümseyip oturduğu yerden kalkıp gitmişti . Alaz bize gülümseyerek bakarken "Yanım boş istersen kapılmadan otur bu arada ben Alaz " dedi Aras'a bakarken Aras sıraya doğru oturduktan sonra "Bende Aras da kıza ne söyledin de gitti" derken sırıtıyordu . İyi anlaşmıştı hemen . Alaz da sırıtığında 'pislikler' diyip sırama geçtim .Güzel dostlar biriktirmiştim hepsi birbirinden özel . Yan tarafın boş olduğunu görünce Umur'un daha gelmediğini anlamam pek te uzun sürmemişti . Ders coğrafyaydı ve bu kadın gerçektende hiç çekilmiyordu . Telefonumu çıkartıp Whatsapp' a girdim . Honey gurubuna Aras'ı eklediğimde yazmaya başladım .