▼i am better than you.▼

2.7K 248 178
                                    

İyi Okumalar! Umarım beğenirsiniz! ^^

Hatam varsa kusura bakmayın. eheheh 

ve medya *-*

. . .

iamthebest: İsim bulmada senden daha iyiyim. *sırıtan emoji*

youcantfindme: Bir yönden de olsa benden iyi olman hoş.

iamthebest: Her yönden senden iyi olmam hoş.*

iamthebest: Düzelteyim dedim.

youcantfindme: Her yönden benden iyi olduğunu mu düşünüyorsun?

iamthebest: Düşünmüyorum.

iamthebest: Biliyorum.

youcantfindme: Beni tanımıyorsun bile.

iamthebest: *sırıtan emoji*

iamthebest: Tanımama gerek yok.

iamthebest: Biliyorum işte.

iamthebest: Senden daha yakışıklı olduğuma eminim.

youcantfindme: Yüzümü görmedin.

youcantfindme: Başka?

iamthebest: Senden daha zekiyim. *gülen emoji*

youcantfindme: Benden daha zeki olsaydın beni bulurdun Downey. 

youcantfindme: Başka?

iamthebest: Senden daha yaratıcıyım. *gökkuşağı emojisi*

youcantfindme: İlk mesajı attığımda kullandığım yaratıcılığı anlatmak istemiyorum Downey.

youcantfindme: Başka?

iamthebest: Senden daha cesurum.

iamthebest: Bu kesinlikle doğru çünkü ben kendimi saklamam.

iamthebest: Senin gibi.

youcantfindme: Daha cesur değilsin.

youcantfindme: Öyle olsaydı çoktan şu yanında istediğin kişiye açılırdın.

youcantfindme: Açılmayı bırak bana ismini bile söylemedin.

iamthebest: İsmini mi istiyorsun?

youcantfindme: Evet.

iamthebest: Anlaşmaya uy o zaman Bay Beni Bulamazsın.

youcantfindme: Kendimce sebeplerim var.

iamthebest: O zaman bana mesaj atmayı bırakıp kendini o kişinin kim olduğunu bulma konusunda geliştirmeye çalış derim.

youcantfindme: İki işi aynı anda yapabilirim.

iamthebest: Ah, tatlım, çoğu yönün benden iyi olabilir.

iamthebest: Ama üzgünüm.

iamthebest: Kimse yatakta benim kadar iyi değildir. 

iamthebest: *göz kırpan emoji*

Robert telefonu cebine atıp zaferle sırıttı, bu iş daha zevkli olmaya başlıyordu. Belki de ona artık kim olduğunu sormamalıydı. Zevkinin kaçmasını istemiyordu.

Hala sırıtan ifadesi yüzündeyken odasının kapısı çaldı, sırıtması büyürken uzandığı koltuktan 'gel' diye bağırdı.

Chris içeri girerken adamın Captain America kostümü içinde duran muhteşem vücuduna, sarı tutamlarına ve mavinin en güzel tonundaki gözlerine baktı.

Chris kapıyı arkasından kapatırken gözlerini kısıp ona baktı. "Neden sırıtıyorsun?" dedi. Sonra gözlerini eski haline sokup kendi üzerini inceledi. Robert'a geri döndüğünde onun sırıtışı yerine samimi bir gülüşü bırakmıştı. "Üzerimde komik bir şey olduğunu sanmıyorum."

Robert elini 'boşver' anlamında sallayıp normal haline döndü, ayağı kalktı. Siyah dar pantolonunun üstünde ellerini sürterek onun kırışmış kısımlarını eski haline döndürdü. Makyaj masasına yaklaşırken onun kalktığı yere uzanan Evans'a bir bakış attı.

"Ne o koca oğlan, çekimin bitti ve sende kendini buraya mı attın?" dedi gülerek. Gözleri aynadan kendisine bakıyor, elleriyle saçlarını düzeltiyordu.

Chris'in sırıttığını hissetti. "Belki." dedi neşeli bir sesle. "Ne o yoksa benden sıkıldın mı RDJ?" Bu kez sesinde sahte olduğu belli bir üzüntü vardı. Robert ona dönüp baktı, Tanrım, bir insan nasıl olur da her şekilde mükemmel olabilirdi! 

Robert ondan daha iyi birini bulacağını hiç düşünmemişti. Sadece fiziksel olarak değil, Chris çok güzel bir kalbe sahipti. Ve Robert o kalbin yalnızca kendisi için atmasını bencillik olarak saymıyordu.

"Senden hiçbir zaman sıkılmam Evans." dedi, onun cevap beklediğinin farkına varınca.

Chris gülerek ellerini başının altında birleştirdi, sanki amacı Robert'ı olduğu yere kilitlemek ve onu izlemek zorunda bırakmaktı. Bu adamın her şeyi Robert'ı etkisi altına alıyordu, kesinlikle.

Robert Evans'a çaktırmadan yutkundu, gözünü ondan zar zor alıp titreyen telefonunu cebinden çıkardı. Mesaj kısmını açarken Chris merakla sordu, "O kim? Yoksa hala şu gizli şahıs mı?"

Robert ona bakmadan arkasındaki sandalyeye oturdu, öne eğilerek dirseklerini dizine koydu. "Hayır, onunla az önce konuştum." dedi. Mesajı gönderdikten sonra geri cebine koydu, arkasına yaslanıp Chris'e baktı.

"Yaa," dedi Chris garip bir tonla, "Ne konuştunuz bakalım?" Yüzüne bir gülümseme yerleştirdi, Robert onun sahte bir gülüş olduğunu biliyordu. Chris'i çok iyi tanıyordu.

Kendini gülmemek için zor tutup, "Ah tatlım, boşver. Sadece biz bu işi gizli yapalım olur mu? Sen ve ben hariç diğer herkes olabilir." dedi.

Chris yüzünü garip bir şekle sokarken gülümsedi, "Tabii."

Robert hızla ayağı kalktı, "Öyleyse hadi sete gidelim." dedi şen sesiyle. "Bizi özlemiş olabilirler." diyip ona göz kırptı ve ayaklanan Chris ile sete ilerledi.

. . .

Kafanız karıştı mı? Umarım evettir cevap. ehehe neysem sizin için uzun yazdım!! ^^ Bol bol yorum, fikir, tahmin bekliyorum! Görüşmek üzere. :d

800 okuma olmuş! çok teşekkür ederim ^^



▼dorito▼ [downevans texting|tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin