▼a kiss▼

2.9K 231 166
                                    

Geç geldiği için üzgünüm :/ Ama işte bölüm. ^^ İyi okumalar!

Medyadaki gifi daha önce attım mı bilmiyorum ama her zaman feellss*-*

Yanlışlarım varsa şimdiden özür dilerim. :7 

. . .

  You make we wanna love, hate, cry, take, every part of you

  You make me wanna scream, burn, touch, learn, every part of you*

Bu his-

Bu his annenizin alnınıza öpücük kondurması gibiydi. Yağmurun sesini dinlemek gibiydi. Güneş ışıklarının altında ormanda gezmek, tüm güzel sesleri işitmek gibiydi. Aklına gelebilecek tüm güzel şeyler. İşte bu o kadar güzel bir şeydi.

Ardından ne geleceğini umursamıyordunuz. Anın tadını çıkarmak tek seçenekti.

Chris de öyle yaptı.

Sevdiği adamın sıcaklığı dudaklarından kendi dudaklarına, kendi içine akarken sadece anın tadını çıkardı. Belki de ilk defa, hiçbir şeyi düşünmeden.

'30 dakika önce'

"..ris..hris..Chris. Chris."

Chris kulağındaki uğultunun netleşmesiyle gözlerini yavaşça açtı. Gördüğü her şey bulanıktı fakat sesleri duyabiliyordu. Biri ona sesleniyordu.

Gözleri netleşmeye başlayınca kimin seslendiğini anlaması ve kalbinin teklemesi bir saniyesini almıştı sadece.

Yüzüne doğru eğilmiş bakışlarla karşılaştı. 'Çok yakın.' Bakışların sahibi olan Robert Chris'in gözlerini açtığını görerek ona doğru eğdiği başını kaldırdı. Tam arkasındaki beyaz ışık Chris'in gözlerine hücum etti. Chris'in gözleri henüz alışamamıştı ışığa, bu yüzden sağ elini ışığa doğru tuttu istemsizce. Birkaç saniye sonra gözleri alışınca elini çekti ve arkasındaki ışıktan daha çok parlayan Robert'a baktı.

Robert'ın yüzündeki sırıtmaya benzeyen gülüşle kaşlarını çattı. Bir saniye geçmeden yaşananlar aklına gelince utanarak başka bir yere baktı, yerinde rahatsızca kıpırdandı.

"Cidden Evans," diye söze başladı Downey. Sesinde eğlenmişlik vardı. "Nasıl olur da sadece tek bir cümleyle bayılırsın." Ve sonra bir kıkırdama.

Chris utancın vermiş olduğu refleksle kendini uzanmakta olduğu koltuğa gömdü. Sağ eliyle de pantolonunu tırnaklıyordu. Bir şey söylemesi gerektiğini biliyordu. Ağzını araladı.

"Ben-" Derin bir nefes aldı. Ne diyecekti ki? Pek benzemese de aşk ilanı gibi bir şey yaptığı için kendini heyecandan bayılmış halde bulduğunu mu? "Bilmiyorum."

Koltuğun yanındaki yuvarlak masanın üstünde oturan Robert ellerini önünde birleştirdi.

Chris onun konuşacağını anlamıştı ve bunu istemiyordu. Yani yüzleşmek. Buna hazır değildi. O da konuyu dağıtma amaçlı hızla Robert'a döndü, güzelliğine takılı kalmak istemediği için göğüs kısmına bakıyordu.

"Ne zamandır baygınım?"

Robert onun amacını anlayarak sakince cevapladı, "Yaklaşık olarak 7 dakika filan."

▼dorito▼ [downevans texting|tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin