Kavga

317 17 0
                                    

Luhan duyduğu o sesle irkildi. Kris gözünden alev püskürterek ikiliye yaklaşıyordu. Luhan herhangi bir ihtimela karşı yardım edebilecek insanlar varmı diye baktı etrafa ama yoktu. Lanet olsun! Hiç mi insan olmaz sokakta! Kris ikilinin karşısında üç adım kala durmuş bir Luhan'ı Bir Sehun'u süzüyordu. Sehun, Luhan'ın aksine çok sakin bir şekilde dalga geçercesine gülüyordu Kris'e. Kris aldığı bu sırıtışla daha da sinirlenerek Sehun'un yakasını tuttu.
''Seni lanet olası! Ne zamandır benim artıklarımla ilgilenir oldun? O sürtükle daha işim bitmedi'' Luhan'a aşşağılayıcı bi bakış atıp tekrar Sehun'a döndü. '' Eğer onu istiyorsan sıranı beklemelisin dostum!'' Sehun da artık sinirlenmeye başlamıştı ama Luhan'ın elini bırakmamakta halen ısrarlıydı. 
''Eğer o pis ellerini üstümden çekmessen olacaklara karışmayacağım. Ve-sakın-birdaha-ona-sürtük-deme!'' 
''Sen kim oluyorsun da bena ne yapmam gerektiğini söylüyorsun? O 'Sürtük' için mi beni karşına alıyorsun yani?'' Sürtük kelimesini iğneleyici bi şekilde söylemişti Sehun'a ve bu bardağı taşıran son damlaydı. Luhan sessiz bir şekilde ikisini izliyordu. Korkuyordu ama dik durmalıydı Kris'in karşısında aciz duruma düşemezdi. Sehun, Luhan'ın elini bıraktı, bu sefer Kris'in yakasına o yapıştı. 
''SANA BİRDAHA ONA SÜRTÜK DEMEMENİ SÖYLEDİM!'' diyip Kris'in suratına sağlam bir yumruk attı. Beklenmeyen bu yumrukla yere düştü, burnu kanıyordu. Kris kısa sürelik şoktan çıkıp tekrar kalktı kendini düzeltti. Bu arada Luhan Sehun'un attığı bu yumruğa şaşırmıştı. onu korumak pahasına dövüşebilirdi. Luhan korkmaya başladı. Ama bu sefer Sehun'a bir zarar gelmesinden korkuyordu, kendisini çoktan boş vermişti zaten. Halen ağzından tek bir kelime çıkmamıştı sadece onları izliyordu. Sehun hızını alamayıp koşarak Kris'e uçan tekme attı. Dışardan bakılınca Kris o dev cüssesiyle herkesi alt edebilir gibi duruyodu ama fos çıktı. asdafdlkgdgD:D:D:
Kris tekrar yere yığıldı, Sehun üzerine çıkıp onu bir güzel benzetmeye başladı. O arada da konuşuyordu. 
''Seni adi pislik! Artık insanların canını yakmana izin vermeyeceğim! Eğer bir daha Luhan'ın karşısına çıkarsan seni GEBERTİRİM!''  Eğer biri onu durdurmazsa onu cidden gebertebilirdi. Kris'in bilinci kapanmaya başladı, yüzü hep kan içindeydi. Luhan donup kaldı, hareket edemiyodu. Eğer onu durdurmalıydı ama bedeni izin vermiyordu. Biraz kısık bir sesle '' Sehun.. yeter lütfen..'' dedi.
Sehun Luhan'ın orda olduğunu tamamen unutmuş Kris'in icabına bakıyordu. Duyduğu sesle durdu ve Luhan'a döndü. Gözleri yaşlıydı ve titriyordu korktuğu her halinden belliydi. Sehun bu vahşeti onun karşısında yaptığı için kendine binlerce kez lanet etti. Zaten Kris yüzünden yeterince korkmuştu.. Şimdi bu manzara karşısında... ahh..
Sehun Kris'in üstünden kalkıp hızlı adımlarla Luhan'ın yanına gitti. Luhan korkuyla bir adım geri attı. Sehun Luhan'ın bu hareketine afallayıp durdu ama sonra onu kendine çekip sıkıca sarıldı. ''Üzgünüm Luhan.. Bunu senin karşında yapmamalıydım.. Lütfen benden korkma..Ben.. Ben sadece kendimi kaybettim. Gerçekten üzgünüm..Hadi gidelim burdan.'' Luhanı kendinden uzaklaştırıp yüzüne baktı. Luhan tepkisizdi ve Sehun'un elinden tutup onu götürmesine izin verdi..

Yol boyunca tek kelime edilmedi. Zaten bu konu hakkında ne konuşulabilirdi ki? Luhan kendi düşüncelerinde kaybolmuştu o ara 'Benim için kavga etti.. ama neden? Benim için kendine zarar gelmesini bile önemsemedi. Lanet Luhan! Sende orda öylece dikil dur zaten başka ne işe yararsın ki!' 
''İşte geldik, içeri girmek ister misin?'' Sehun'un sesiyle düşüncelerinden sıyrılıp etrafına baktı. Burası onun mahallesi değildi. Burayı tanımıyordu. Tek katlı bir evin giriş kapısının önündeydiler. ''N-nerdeyiz biz?''
''Şey.. Sen kötü gözüküyordun ve tek kalmaman gerektiğini düşündüm.. Senin evini de bilmiyorum. O yüzden benim evime getirdim seni..'' Luhan biraz tereddüt etti ama başıyla onaylayıp içeri girdiler. Sonuçta onun için kavga eden birisi ona zarar vermezdi. İçeri girdiler. Ev küçük ama şirindi. Salonda L şeklinde mobilya vardı karşısında bir televizyon  ve hemen yanda mutfak karşıda da bir kapı vardı, muhtemelen orası da Sehun'un odasıdır. ''Sen otur, ben kahve yapacağım. Sıcak bir şeyler iyi gelir.'' Luhan koltuğa oturdu ve evi inceledi. aradan beş dakika geçti,Sehun elinde kahve bardağı ve birde battaniye getirmişti. Luhana uzattı. Luhan mahçup bir şekilde aldı ve teşekkür etti. Bu gergin ortamdan kurtulmak için Sehun birkaç konu açmayı düşündü ama aklına bir şeyler gelmiyordu o yüzden sessiz kalmayı tercih etti. Göz ucuyla da arada Luhan'a bakıyordu. 'Ah Tanrım! Bu küçük tatlı şeye kim zarar vermek ister ki.. Çok korkmuş gözüküyor onu nasıl rahatlatabilirim.. Gerçi beni dövüşürken gördü. Benden korkmuyordur değil mi?' Sehun düşünürken Luhan Konuşmaya başladı. 
''Teşekkürler Sehun-ah.. Yani.. Benim yüzümden dövüştün. Sana zarar gelmesinden koktum. Başına bela açtığım için üzgünüm..'' Luhan başını önüne eğdi elindeki kahve bardağına odaklandı. 'Bir dakika! o bana Sehun-ah mı dedi! Kalbim neden bu kadar hızlı çarpıyor ki?'
''Üzülme Lu.. Birinin ona dersini vermesi gerekiyodu, birisi onu durdurmalıydı. Ben teşekkür ederim senin sayende ondan öcümü de aldım.'' dedi sıcak bir gülmseme vererek. Luhan kafasını kaldırıp Sehunla gözlerini buluşturdu. 'Bir dadika! O bana Lu mu dedi? Neden bu kadar sıcakladım ki?' 
Sehun kendini daha fazla Luhan'a kaptırmadan koltukta doğruldu ve Luhan'a yaklaştı. Önünde diz çökerek oturdu ve konuştu. Bu yakınlık aslında kalp çarpmalırın ve sıcaklığı daha da arttırmıştı. 
''Bu gece burda kal Lu. Geç oldu ve evde bu gün tek kalmanın iyi olacağını sanmıyorum. Benim odamda yatabilirsin. Merak etme ben koltukta yatacağım.''

Luhan her ne kadar gitmesi gerektiğini, kalmasının gereksiz olduğunu bilse de kalbul etti. Bir yanı gitmesini engellemişti. Sehun odaya kadar götürdü yatağı hazırladı Luhana kendi pijamalarından bir tanesini verdi ve '' İyi geceler Luhan. Eğer birşeye ihtiyacın olursa seslenmen yeterli'' Luhan mahçup bir şekilde başını önüne eğip teşekkür etti ve Sehun'un odadan çıkmasını izledi. 'Utanırken bile çok tatlı.. Ondan hoşlanıyormuyum yoksa? ' Sehun salona giti ve koltuğa uzandı bu gün olanları düşündü ve Luhan'ı. Onun için değerdi.. Onu daha tam tanımıyordu ama kendini ona çeken bir şey vardı. Sehun Luhan'ı düşünerek gözlerini kapadı..

Bu arada Luhan, Sehun'un odasında bu gün olanları düşünüyordu, ve Sehun'u. Şu an onun evinde ve onun yatağında olmak bile rahatlatıcıydı. Ama Kris ya onları rahat bırakmazsa? Bu onu korkutuyordu ama bu günkü olaylardan sonra bayağı yorulmuştu göz kapakları yavaşça kapandı ,uykuya daldı.. 

Gece Sehun bir uğultuyla uyandı, aklına Luhan gelip iyi mi diye kontol etmeye gitti. Luhan yatakta kıvranıyor ve çığlıklar atıyordu, belli ki kabus görüyordu. Sehun, Luhan'ın yanına oturup onu sarsarak uyandırdı ve sarıldı. ''Geçti Lu.. Sadece bir kabustu geçti.. Sakin ol..'' Luhan ona sarılan kollara daha sıkı sarılarak nefesini düzenlemeye çalıştı. Kendine geldiğini anlayınca Sehun, Luhanı kendinden uzaklaştırıp yüzüne baktı. Yavaşça yanağını okşayıp kalktı ve ona gülümsedi. Tam kapıyı kapatırken Luhan seslendi.
''Uhh-mm Sehun-ah.. Şeyy.. B-benimle u-uyur musun?''

Sözünden Dönen.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin