Plan

343 18 0
                                    

Luhan için zaman kısıtlıydı eğer bu gün içersinde Kris'in yanına gitmezse ertesi gün ya taşınması gerekiyordu ya da ölü olması. Ama Kris'in sürtüğü olmaktan daha iyiydi. Ama Sehun çıkmıştı birden ortaya! Ona güvenmesini istiyordu. Başka ne çaresi vardı ki zaten? Mecburen son bir umut olarak Sehun'a tutunmaya karar verdi. 

''Sehun: Bir saat sonra caddedeki cafe de buluşalım. Ne yapmamız gerektiğini orada konuşuruz.''

Luhan mesajı aldıktan sonra üstüne hemen birşeyler geçirip beklemeye başladı. Süslenmek, iyi görünmek onun en büyük hobilerinden olsa da şuanda hiç keyfi yoktu. Boş vermişti herşeyi. Evden çıktı, yavaş adımlarla buluşacakları cafeye gidiyordu. Evde beklemek içini bunaltmıştı. 

Cafeye geldi ve herhangi bir masaya geçip oturdu. Bir fincan kahve spariş edip Sehun'u beklemeye başladı.  Aradan fazla zaman geçmeden masasına bir çocuk oturdu, Luhan Sehun'u tanımıyordu ama tabiki Sehun olduğunu anlamıştı, başka kim gelip birinin masasına otururdu ki zaten? 

''Merhaba Luhan, ben Sehun. Anlamışsındır zaten. Erken gelmişsin'' diyip sıcak bir gülüş verdi Luhan'a.

'Çok tatlı bir çocuk ve.. Ahh ! Ne düşünüyorum ben! Konuya odaklanmalıyım hayatım söz konusu!' diye geçirdi Luhan içinden.  '' M-merhaba.. B-en şeyy.. Vaktim vardı v-ve geldim işte..''  Luhan kekeleyerek söyledi. içinde anlam veremediği duygular vardı.. Luhan karşısındakine odaklanmıştı yüzünü inceliyordu, Keskin bir çene, pürüzsüz bir ten, iç rahatlatıcı bir ses, Öldürebilecek güçte olan o gözler.. Bu kadar mükemmellik fazlaydı ama görünüş herşey demek değildi sonuçta! 

''Herneyse konumuza dönelim. Şu lanet Kris seni de kandırmış.. O pisliğin elinden sağ çıkan kimse olmadı daha ama merak etme Luhan seni kurtaracağım.''

''P-peki bunu nasıl y-yapacaksın?''

'' Benimle çıkıyormuşsun gibi göstereceğiz''

Luhan donup kalmıştı. Çıkıyormuş gibi göstermek? Ne yani biriyle çıkıyormuş gibi yaparak mı kurtulacaktı? Çok saçma!

''Bu neyi değiştirir ki? Elinde video ve fotoğraflarım varmış.. Bir kurtuluşum olduğunu sanmıyorum Sehun..''

'' Luhan bana lütfen doğruyu söyle olur mu? Onunla yattın mı?''

Luhan aldığı bu soru karşısında bayağı bir şaşırmıştı. Ne yatmasından bahsediyor bu!

''Tabiki hayır! İstedi.. Ama izin vermedim, oradan gittim.'' dedi sinirli bi şekilde. 

'' İşte bu yüzden sana takıldı, elinde hiç birşey yok onun. Sadece seni tehdit edip kendi ayağınla altına girmeni istiyor. Ne fotoğraf ne video. Her avına yapar bunu. Elinde fotoğrafı olduğunu söyler avları kendi ayağıyla gelir ve o zaman videolarını çeker Luhan. Neyse ki daha o noktaya kadar gitmemişsin yoksa bu iş gerçekten zor olurdu.''

Luhan duyduklarını sindirmeye çalışıyordu, Yani elinde ona ait hiç birşey yoktu öyle mi? Sevinç çığlıkları atmak istedi ama yapamazdı hem ortam müsait değildi hemde daha tam emin değildi. O yüzden kendini susturdu..

''Umarım bu dediklerin doğrudur Sehun.. Sana inanmak istiyorum ama Kris yüzünden artık birilerine güvenmem çok zor.. Peki neden o seni arkadaşı gibi görüyor? Sen neden ondan nefret ediyorsun?  Ve neden bana yardım ediyorsun?'' Luhan bi anda aklındaki her soruyu sormuştu. Sehun yine bir gülümseme vermişti Luhana ama bu gülüşünde sanki biraz da acı gizliydi.. Meraklı gözlerle Sehun'a baktı.

''Yaklaşık iki sene önce sevdiğim bir çocuk vardı. O da beni seviyordu.. Daha doğrusu ben öyle sanıyordum. Kris'le o zamanlar arkadaştık ve sevgilimi En yakın arkadaşımla tanıştırdım. Yaptığım en büyük hatalardan bir tanesi! benima arkamdan gizli gizli buluşuyorlarmış, artık ne yaptıklarını da tahmin edersin sanırım..'' Luhan sehunun gözleri dolduğuna yemin edebilirdi. Sehun kendini zor tutuyormuş gibi, dokunsa ağlayacakmış gibiydi. Biraz durup sesini düzeltip devam etti Sehun. 

''Bir gün sevgilimin telefonuna mesaj gelmişti, açtığımda bi adres yazılıydı sadece. Anlamamıştım tabikii. Elimden telefonu alıp bağırmaya başladı neden onun telefonunu karıştırıyormuşum!? O gelen adresi sorduğumda yanlışlıkla atılmıştır haberim yok falan bahaneler uydurdu.. Ama yine de içim rahat değildi tabi. O adrese gittim ve bi kenara saklandım. sevgilim o adrese gelmişti. Ne olduğunu anlamaya çalışırken Kris açtı kapıyı.. O gün anlamıştım.. Haberim yokmuş gibi davrandım göz yumdum çünkü halen onu seviyordum.. Eğer bildiğimi söylersem utanırdı.. Ah salak kafam o an onları öldürmeliydim ama kalbim izin vermedi...''

Sehunun gözünden bir damla yaş düştü. Kafasını masaya çevirdi. Luhanın içi acımıştı.. Bu duydukları gerçekten üzücüydü hiç sözünü kesmeden Sehunu dinliyordu.

''Zamanla sevgim söndü ve yerini nefret aldı Luhan. Bildiğimi söyleyemem .. Çünkü aradan uzun zaman geçti..''

''Senin adına üzüldüm.. Gerçekten o Kris... Yaşamayı hak etmiyor.'' 

Sehun kafasını kaldırıp Luhan'a baktı. Gözyaşları kurumuş gözlerinde üzüntüden çok nefret vardı.

Ama halen neden kendisini *Luhanı* kurtarmaya çalıştığı sorusuna cevap almamıştı.

''Diğer çocuklar kendi ayaklarıyla gelip kendini Kris'e becertiyordular. Ama sen izin vermemişsin o yüzden Kris sana takıldı. Senin de canın yanmadan o pisliğin elinden kurtarmak istiyorum. Böylece  hergün Kris'in suratına bakmak zorunda kalmayacağım benim gerçek yüzümü görecek.''

Luhan, Sehun'a inanmıştı.. Daha doğrusu akıttığı o yaşlara. Gerçekten canı yanmış biriydi, Kalbi vardı ve zamanında çok yanmıştı, Luhan o an Sehun'a sebepsiz güvenmişti.. Amaçları aynıydı. Kris'ten kurtulmak!

''Teşekkürler Sehun.. yani beni kurtarmaya çalıştığın için.. Peki şimdi ne yapacağız?'' Luhan pür dikkat sehuna odaklanmıştı, ağzından dökülen her sözü dikkatle dinliyordu.

'' Şimdi burdan çıkacağız, el ele tutuşup Kris'in karşısına çıkacağız ve olanlar olacak.'' Sehun pis pis sırıtmıştı. Luhan küçük bir tebessüm edip başıyla Sehun'u onayladı ve cafeden çıktılar.

***

''Luhan telefonunu verir misin?''

Luhan tek kelime etmeden direk telefonu Sehun'a uzattı. Sehun telefona birşeyler yazıp gönderdi ve telefonu Luhana geri verdi.

''Hazır mısın? Başlıyoruz'' dedi Sehun. Luhan olacakları merakla ve korkuyla bekliyordu ama cesaretli olmalıydı şuan. Onu korumaya çalışan çocuğu yüz üstü bırakamazdı. Bu korunma hissi gerçekten çok farklıydı. Luhan ilk defa biri tarafından korunuyordu. Sehun.. 

''Hazırım''

Sehun, Luhan'ın elini tuttu. İlk ellerine sonrada Sehun'a baktı. 

''Eğer rahatsız olduysan...''

''Hayır hayır s-sorun d-değil.'' Bu his de neydi? Luhanın kaldi öyle kızlı atıyordu ki yerinden fırlayacak gibi hissetti, yüzü de yanmaya başlamıştı. Hava mı çok sıcaktı? 'Sanırım heycandan.. Evet kesinlikle heycandan olmalı.' diye düşündü ve Kris'i beklemeye başladılar.

Aradan 5 dakika geçmeden karşıdan Kris sinirli ve k-hızlı adımlarla ikiliye ilerliyordu. Luhan'ın kanı donmuştu resmen. İstemsizce Sehun'un elini daha fazla sıkmıştı. Sehun onu rahatlatmak için Luhana dönüp '' Rahatla, Saha hiç bir zarar gelmeyecek'' dedi. Luhan kendini güvende hissediyordu fakat yine de korkuyordu. Kris'ten bir ses geldi.

''Seni piç! Luhan benim sürtüğüm! Eğer ondan uzak durmazsan ölümün benim elimden olacak!! ''

Sözünden Dönen.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin