Sabahın erken saatlerinde alarm sesiyle uyandı Sehun. Rahatsız olmuş bir şekilde gözlerini açmaya çalışırken mızmızlandı. Saate baktı ve '' Ne? Saat daha sabahın beşi.''
Alarmı kapatıp kollarında huzurla uyuyan sevgilisine baktı. Neden alarmı bu kadar erken kurmuştu ki? Madem uyanamayacak alarm kurmanın anlamı ne? Duymamış gibi yapıp tekrar uykuya döndü.
Bir ciyaklama sesiyle tekrar uyandı SEhun. Bu Luhan'ın sesiydi. Endişeyle gözlerini açtı ve nolduğunu anlamaya çalışarak Luhan'a baktı.
''Yahh off olamazzz. Uyanamadımm!''
''Lu noldu? İyi misin? Neyin var?''
''Alarm kurmuştum ve uyanamadım. Sende mi duymadın Sehun-ah..'' dedi üzgünce.
''Imm.. Hayır duymadım. Ama ne içindi o alarm?''
'' Dövmelerimizin bakım saati!'' dedi heycanla.
Sehun 'bu muydu yani' bakışı attı ve gözlerini devirerek kendini tekrar yatağa bıraktı. Dövmelerine 6 saat arayla nemlendirici sürmeleri gerekiyordu. Tamam bakım yapılması gerekiyordu ama uyandıktan sonra da yapılabilirdi. Sehun'un uykusunu bölecek kadar önemli değildi.
Luhan yatağın başucundaki komidinin üzerinden nemlendiricisini alıp koluna sürmeye çalışıyordu. Sehun elinden nemlendiriciyi alıp Luhan'a baktı.
''Yahh! Zaten saatini çoktan geçti. Ver onu bana sürmeliyim!''
''Luhan dün gece duş almadan yattık ve eğer duş almayı planlıyorsan şimdi bunu sürmenin bi manası olmaz. Nasılsa suyla beraber akıp gidecek.''
Luhan dudaklarını 'O' şeklinde yapıp başını salladı. Sehun haklıydı eğer şimdi sürerse duş alırken bütün krem suyla beraber gidecekti.
''O zaman şimdi duş zamanıııı!'' diye atladı Luhan yataktan. Ama atlamasıyla yere yapışması bir oldu. Sanki bıcak sokuyorlarmış gibi canı acıyordu ufak bir çığlık attı ve hemen gözleri doldu.
Sehun duyduğu o çığlıkla Luhan'ın yanına varması saniye bile olmadı. İyi mi diye sevgilisini süzerken bir yandan da onu kucağına alıp tekrar yatağa otutturdu.
''Hepsi senin suçun. Dün gece o kadar ani yapmasaydın bu halde olmayacaktım seni pislik herif!'' diyerek bi tane Sehun'un omzuna yumruk attı. Bu küçüğün canını yaksa da bişey diyemedi.
Sehun dünkü yaramazlığını hatırlayıp başını eğdi ve usulca öperek özür diledi.
''Çok üzgünüm Lu.. B-ben.. Ahh.. Birdaha olmayacak söz veriyorum..''
''Hele bir daha dene bakalım!''
Luhan'ın tatlı masum görünebilir ama cidden güçlü!
Sehun Lu'sunu kucaklayıp banyoyaya taşıdı. Her ne kadar Luhan Sehun'un ona yardım etmesini istemese de Sehun dinlemiyordu. Onu bu hale o getirmişti sorumluluğu almalıydı.
''Sehun-ah. Kendim yıkanabilirim. Bebek gibi davranma banaa.''
''Aigoo benim küçük bebeğim bıcı bıcı mı yaparmışş.'' diyip burnuna köpük bulaştırdı.
''Dalga geçme benimlee.'' yüzünü ciddi yapmaya çalışsa da karşısındaki yüzünden hep gülüyordu. Luhan sevgilisini hemen affetmişti. Luhan'ı yıkadıktan sonra onu duştan çıkartıp kuruladı ve giyinmesine yardım etmeye çalıştı.
''Sehun-ah. Bırakta kendim giyineyim. En azından bunu yapabilirim daha sen yıkanmadın hem. Git ve duşunu al. Bende o arada giyineyim.''
Sehun ona şüpeci bir bakış attı. Sonunda kendi işini halledebileceğini anladığında yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdi ve sevgilisinin dudağını öperek banyoya yöneldi. Luhan üstünü giyinene kadar Sehun da duştan çıkmıştı. Beline bağladığı havlu ve saçlarından bedenine damlayan su damlalarıyla şuan öyle seksi gözüküyordu ki Luhan sesli yutkunmasına engel olamadı. Sonunda gözlerini Sehun'dan çekip başka şeylerle ilgilenmeye çalışırken yanında biten sevgilisini fark etmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sözünden Dönen.
Fanfiction-Beni bırakmayacağını söylemiştin Luhan! +O elindeki silahtan korktuğumu sanıyorsan yanılıyorsun, vur ve bitir herşeyi. Senden nefret ediyorum Oh Sehun!