Miladan
Cenkay... Onu hatırlamamam imkansızdı. Kantinde sıram yendiğinde sustuğumda gelip çocukları dövendi. Tanışmamızıda hatırlıyordum. Yer aldığım tiyatroda heyecandan sahnede düşmüştüm. Herkes gülerken o sahneye çıkıp beni kucağına almış, ve gülenlerle sonra görüşeceğini söylemişti. Sonrada sahne arkasına götürüp saatlerce ilgilenmişti. Cenkay'ı bugüne kadar nasıl farketmemiştim peki? Yüz hatlarınıda çok net hatırlıyordum. Elmacık kemikleri önde, yeşil gözlü, dolgun dudaklı Cenkay...
Mila: Aman Allah'ım
Mila: Ama sen?
Mila: Cenkay seni hatırlıyorum.
Mila: Seni çok net hatırlıyorum.
Anonim: Beni hatırlamana sevindim.
Anonim: Çünkü ben seni hiç bir zaman unutamadım.
Anonim: Şimdi izin ver yüzünü daha yakından göreyim.
Anonim: Önce evin kapısını sonra kalbinin kapısını aç.
Mila: Şey tamam.
Ayağa kalkıp kapıya yürümeye başladım. Hala inanamıyordum. Cenkay beni nasıl sevebilirdi ki? Kapının önündeki aynada kendime bakıp kapıyı açtım. Bu kusursuz yüzü daha önce nasıl farketmemiştim? Suç işlemiş bir çocuk gibi ellerini önünde birleştirmiş bana bakıyordu. Bir adım ileri atıp kollarını kaldırdı sarılmamı bekler gibi. Hiç bir şey yapmadan bakınca kolları yavaşça indi. Yüzü düşünce toparlamaya çalıştım.
"Hoşgeldin anonim." diye mırıldandım nefesimi dışarı vererek.
"Hoşbulduk güzelim." diyince başımı eğdim. Mesajlarda bu kadar etki etmiyordu ama yüz yüze bir tuhaf olmuştu.
"Utandı." diyip elini ensesine koydu ve güldü. Nefesimi tutup gülümsedim. Ne yapacağını bilemeyen çocuklar gibiydik.
"Parka gidelim mi? Sen seversin." diyip gülümsedi. Elmacık kemikleri daha da öne çıkınca ne diyeceğimi düşündüm. Ona güvenemezdim. Ama karşımda bana böyle gülümserken nasıl hayır diyebilirdim?
"Anladım." dedi surat asarak.
"Neyse artık beni tanıyorsun ve büyük ihtimalle konuşmak istemiyorsun. Seni anlarım. Hatta rahatsız ettiğim için özür dilerim." diyince hemen ne diyeceğimi düşündüm.
"Hayır Cenkay tam tersi konuşmak istiyorum." dedim nefes almadan.
"Asıl bugüne kadar seni görmediğim için ben özür dilerim." dedim ve buruk bir şekilde gülümsedim. Okulda hep kafam eğikti. Etrafa bakmazdım, insanları incelemezdim. Kitap okur, yada telefonla oynardım. O yüzden onu farketmemiştim. Belki etrafa baksaydım beni seven kişileri görebilirdim.
Vücuduma sarılan kollarla düşüncelerimden sıyrıldım. Tanrım bana sarılmıştı! Nefesimi tutup geri çekilmesini bekledim. Burnunu salık saçlarımın arasında hissedebiliyordum.
"Yıllardır bu anı bekliyorum Mila." dedi boğuk bir sesle. Nefesi boynumu gıdıklarken gülümsedim. Sevmeseydi bu kadar çok uğraşmazdı. Ona bir şans verecektim. Herkes bir şansı hakederdi!
♣️
Allah Allah! Bu ne güzel bölümdür böyle! Bugüne kadar ki dokuz bölümün arasındaki favori bölümümü bu ilan ediyorum. Bir an önce kaynaşmalarını sağlıcam ehehehe ♥️.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mad - Texting
Short StoryMila: Sen delisin. Anonim: Beni sen delirttin Mila. 18.03.18