Bölüm 5 - Gizli İttifak

1.4K 87 24
                                    

Medyada akıyoruz gençler :)

Harry’nin başında açılan büyük yaradan sızan kan kendi halinde süzülüyordu Gryffindor ortak salonunda. İnce bir şerit haline gelmiş ve yol yapmıştı bu kan. Harry’nin gözleri kapalıydı hala ve hiç nefes almıyor gibiydi.

Hermione Ron’un peşinden gitmişti. Ron’u tutup

“Neler oluyor sana?” diye bağırdı.

“Hiçbir şey. Bana ne olabilir ki? Üstüme vazife değil, takılın siz” gibisinden bir şeyler geveledi Ron. Hermione çok öfkelenmişti.

“Neden Ron neden yapıyorsun bunu?” dedi sesini yükselterek.

“Asıl sen neden yapıyosun Hermione? Okulun en berbat çocuğu ile çıktın, şimdi Harry’i mi etkilemeye çalışıyorsun?”

“Seni çok yanlış tanımışım Ron, ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu?”  .

“Arkadaşımdan uzak dur Hermione”

Bu bağrışmaları Charles duymuştu. Koridorda yarım ağızla gülümseyerek olanları izliyordu.

“Olacağı buydu zaten” dedi Charles.

“Demek beni de Harry için terk etti” dedi içinden. Olaylar gryffindor salon kapısının önünde gerçekleşiyordu. Charles salonun içinden gelen kan kokusunu alabilmişti. İksirlerle fazla haşır neşir olduğundan burnu her kokuya karşı duyarlıydı. Sızıntı kanı görünce içeride birisinin yaralı olduğunu anladı. Bakışları değişti hemen. Saldırmaya hazır av köpeği gibiydi. Hemen ortak salonun kapısının önüne geldi. Kapı açık olduğu için rahatça içeri girebildi. Orada erkekler yatakhanesinin merdivenlerinin önünde Harry kanlar içinde yatıyordu. Charles önce arkasına baktı. Kimse içeriyle ilgilenmiyordu. Ne yapacağını şaşırdı. Sonra Harry’nin yanına giderek onun bileğine dokundu. Fısıldadı“Harry” diye. Harry parmaklarını oynattı ve birden Charles’ın bileğini kavradı. Charles dondu bir anda. Sonra soğukkanlılıkla kendini toparladı ve

“Nasıl hissediyorsun sana yardım getireceğim” dedi. Bunu neden yaptığını bilmiyordu. Vicdan mıydı şuan hissettikleri onu da bilmiyordu. Harry gözlerini açmaya çalıştı ve hafif bir inleme koyverdi.

Hermione ve Ron kavga etmekten yorulmuş gibilerdi. Birbirlerine söyledikleri sözler ikisini de yaralamıştı. Tam o sırada Charles’ı onların binasından çıkarken görünce ikisi de şaşırdı.

“Sen ne arıyorsun burada…” dedi Ron ama Charles onun sözünü kesip

“Harry, sanırım başı dönmüş, merdivenlerden düşmüş” dedi. Yüzü ciddiydi. Hermione ve Ron koşarak içeri girdiler. Charles içeri girmemeye karar verdi. Hatta daha sonra

“Ne yapıyorum ben, bana ne” dedi kendi kendine. Sonra düşünceli bir şekilde kendi yatakhanesine gitti. Yatağının üzerine oturdu.

“Ne oldu bana?” dedi ve ellerini yüzüne götürdü. Pencereyi açtı ve temiz bir hava aldı.

“Acıma duygusuydu bu evet başka bir şey olamaz yoksa niye ona yardım edeyim ki” Sonra içinden bir ses konuştu.

“Babanın duyguları bunlar. Ona çekmişsin. Sen kötü bir insan değilsin.” Charles kendi kendine konuşan bir deliye benziyordu şimdi. Kafasını iki yana salladı

“hayır, hayır. Ben babamı seviyorum ama onun gibi olmak istemiyorum” diyordu. Sonra yatağa uzandı ve yastığı başına bastırıp içinden gelen sesleri duymamaya çalıştı.

☯Nine Days☯Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin