☯Nine Days☯

Bölüm 26 - İstila

O akşam Ellie Luna'ya olanları anlattığında Luna biraz kızmıştı. "Yapmaman gereken şeylerden birisi de aşk oyunu oynamaktır. Sırf sen birisini kıskandırcaksın diye Fred'in kalbini kıramazsın" dedi Luna. "Ondan özür dileyeceğim" dedi Ellie başını öne eğerek.  Luna gülümseyerek başını salladı. "Seni affedecektir. Fred Weasley'den bahsediyoruz. Seni kolayca affeder ama kırılan kalbi onarman gerekecek" dedi. "Elimden geleni yapacağım. Fred'i de kaybetmek istemiyorum." dedi Ellie.

Ertesi gün dersten sonra Ellie Fred'in yanına gitti. "Biraz konuşabilir miyiz?" dedi. Fred George'a baktı. George tepkisizdi. "Olur" dedi Fred. Sonra ikisi birlikte bahçeye çıktılar. Bir bankın üzerine oturdular. Ellie fazla uzatmadan direk konuya girdi. "Dünki olay için gerçekten özür dilerim. Büyük aptalım. Seni incitmek hayatımda aklıma gelecek en son şey" dedi. Fred güldü ve "Hatanın farkında olman güzel birşey" dedi. "Beni affet lütfen" dedi Ellie üzülerek. Fred karşıya baktı. Hiçbir şey demedi ve sonra "Ben gerçekten ümitsiz vakayım. Senin için hiçbir şey ifade etmiyorum" dedi. "Fred yapma böyle" dedi Ellie. "Asıl istediğin Charles öyle değil mi?" dedi Fred. Ellie cevap vermedi. Fred güldü ve "Charles kötü kalpli ama esas çocuk. Bense iyi kalpli fakat ikinci plan çocuğuyum" dedi. "Hayır öyle birşey yok" dedi Ellie. Sonra da "Sen benim hep sığınağım oldun. Bana karşı tek bir itici söz bile söylemedin. Charles'ınkileri saysam bitmez" dedi gülümseyerek. Fred bir anda Ellie'ye döndü ve "Bence denemeliyiz" dedi. Ellie sessiz kaldı. "Lütfen düşünme Ellie. Bir sefer de düşünmeden hareket et" dedi Fred. Sonra Ellie'nin ellerinden tutup "Sana karşı hep iyi olacağıma söz veriyorum" dedi. Ellie başını Fred'in omzuna yasladı. "Biliyorum" dedi. George ve Luna gizli gizli onları izliyordu. Ellie başını Fred'in omzuna koyunca George "Tamamdır bu iş" elini uzattı Luna'ya. Luna'da George'un eline bir beşlik çaktı. Sonra birbirlerine bakıp gülümsediler. 

"Ne yani şimdi onlar sevgili mi oldular?" diye bağırdı Ron. George gülümseyerek "Ne sandın? Okulun en zeki kızı yengem olur artık" dedi. Harry boğazında birşey kalmış gibi öksürmeye başladı. Hermione onun sırtına vurarak "Peki ya Charles?" diye sordu. George'un cevabı "Ne hali varsa görsün. Bir kıza kaba davranılmayacağını öğrenmesi lazım" dedi. Harry doğru düzgün nefes almaya başlayınca "Charles için berbat bir durum" deyiverdi. "Hepsini hakediyor o" dedi Ron. "Öyle ama, Charles öfkelendiğinde doğru düzgün düşünmesini bilmeyen bir insan. Öfkesi ile savaş çıkarabilecek güce sahip. Onun öfkesini ve nefretini dizginleyen tek kişi Ellie. Onlar birbirlerine aitler ve bu bağın öyle kolay kolay kopabileceğini sanmıyorum" dedi Harry. George kaşlarını çatarak "Bunu sakın Fred'in yanında söyleme. Fred'in bütün zor günlerini biliyorum ben. Sakın onun yanında Charles'tan bahsetmeyin" diyerek oradan ayrıldı. "Gördün mü yaptığını?" dedi Hermione. Harry başını eğdi ve "Benim fikrim bu" dedi sadece. 

-------------------

Aradan neredeyse bir ay geçmişti. Tam Voldemort pes etti galiba diye düşünürken Charles tekrar rüyalar görmeye başladı. Voldemort'un sesini duyuyordu. Charles sırf bu yüzden geceleri neredeyse uyumamaya karar verdi. Yapmadığı şey değildi. Uyku Charles için boş bir uğraştı. Daha önceleri yaptığı gibi gizli gizli geceleri ihtiyaç odasına indi. Bir zamanlar yapmaya çalıştığı ama yarım kalan ölümsüzlük iksirini buldu. "Tekrar denesem mi?" dedi kendi kendine. Sonra birden hüzünlendi. "O zamanlar Ellie vardı. Ben hata yaptığımda Ellie onu telafi ediyordu" diye düşündü. İksir şişelerine dokundu Charles. Bu onu cezbediyordu. "Yeniden denemeliyim" dedi. "Herşeye en baştan başlamalıyım" 

Sonra ihtiyaç odasında beliren arşivden bir sürü kitap aldı ve yere oturup kitapları önüne dizdi. Hiçbirinde belirli bir tarif yoktu. Ünlü büyücülerin ölümsüzlük iksiri denemeleri yazıyordu. Charles ünlü büyücülerin nerede hata yaptığını anlamaya çalıştı. Onların yaptığı şeyleri denemeyecekti. Sonra ayağa kalkıp dolabın kapağını açtı ve bir bezoar otu aldı. Kazanın altını orta sıcaklıkta açtı ve bezoar otunu içine attı. "İşte başlıyoruz" dedi kendi kendine.