☯Nine Days☯

Bölüm 18 - Voldemort'un Esirleri

"Önce Valencia, şimdi Finarfin. Voldemort bu büyüleri yardım almadan yapamaz" dedi Dumbledore. Sirius Dumbledore'un önündeki sandalyeye oturdu.

"Luthien yanında. Belki..." dedi ve sustu. Elini alnına götürdü. Şiddetli baş ağrıları başlamıştı. Cebinden bir iksir şişesi çıkarıp içti Sirius. Harry ona bakıyordu.

"İyi misin Sirius?" diye sordu. Sirius yutkunduktan sonra

"Bilirsin baş ağrıları ile başetmek zordur Harry" dedi gülümsemeye çalıştı.

"Pasif olmalıyız. Usulca bir plan yapmalıyız" dedi Dumbledore. Eğer gerçekten Finarfin'i yapıyorsa bir sürü genç yetenekli büyücünün başı dertte" diyerek Harry'e baktı Sirius.

"Böyle birşeyi daha önce hiç duymamıştım" dedi Harry sessizleşerek. Sirius Dumbledore'a bakarak

"Bir sürü zeki çocuğun hayatı tehlikede. Ellie de orada. Birşeyler yapmalıyız" dedi.

"Charles ölüp dirildi. tüm hayatı boyunca biriktirdiği duygularr, bilgiler, güçler var. Voldemort'a yetebilir. Voldemort'un Charles'tan başka kimseyi tüketeceğini sanmıyorum.

"Charles onca şeyi içinde taşıyor. Ateş ona dokundu. Kendi gücünün farkında değil. O kadar vazgeçmiş ki herşeyden, karşı koyamıyor. Eğer kendisini toparlayıp ayağa kalkarsa, onu yanımıza çekmeyi başarırsak Karanlık Lordun hiç şansı olmaz" dedi Dumbledore.

"Bunu nasıl yapacağız? Charles artık Charles değil. Kendinin kim olduğunu bile unuttu neredeyse" dedi Sirius.

"Belki de asasını eline bir alsa herşeyi hatırlar. Asıl gücünün farkına varır. Rüyamda Charles asasızdı. Tamamıyla savunmasızdı" dedi Harry. Dumbledore gözlüklerini burnuna indirerek bir mektup okudu.

"Voldemort işini asla şansa bırakmaz. Şuan onun nerede olduğuna dair mektup elime geçti" dedi ve gözlüklerini çıkararak mektubu Sirius'a uzattı.

"Kim yazmış?" dedi Harry birden. "Severus'tan geldi mektup. Voldemort'un yerini araştırması için göndermiştim onu" dedi Harry'e bakarak. Sirius mektubu okuduktan sonra

"Yeni Zelanda mı?" dedi. Harry

"Bakanlığa başvurmalıyız belki de" diye bir öneri sundu ama Sirius hemen karşı çıktı.

"Bakanlığa güven olmaz. Oradakilerin yarısından fazlası ölüm yiyen. Her yeri ele geçirmiş durumdalar. Bakanlık asla olamaz Harry" . Dumbledore'da onaylarcasına kafasını salladı.

"Kendi ordumuzu kurmaktan başka çaremiz kalmadı" dedi Dumbledore.

"Dünya bize yardım edecek binlerce iyi büyücü dolu" dedi.

"On binlerce de Ölüm Yiyen" diye cevap verdi Sirius. uzun bir sessizlik oldu. Harry sessizliği bozarak

"Voldemort, Charles'a varisim diyordu. Onu öldürmek isterken neden ona varisim desin ki?" dedi. Dumbledore hafifçe başını kaldırdı.

"Varisim mi diyor?" diyerek bağırdı Sirius. "Oğluma varisim mi diyor?" dedi tekrar. Sinirlerine hakim olamamıştı.

"Bunu demesinin bir sebebi var Sirius. Charles Grey dirildiğinde yeni doğmuş bir bebek gibiydi. Ona sahip çıkacak, kanatları altına alacak tek kişi Voldemort'tu. Ona hayat verdi. Bu durumda onu varisi ilan etti. Charles Voldemort'un koruması altında. Voldemort ona zarar gelmemesi için elinden geleni yapar. Çünkü Charles ona lazım. İşte bu yüzden onu varisi ilan ederek ölüm yiyenler tarafından onun tanınmasını sağladı" dedi Dumbledore büyük bir sakinlikle.

"Peki ya Charles'ı Voldemort'tan kim koruyacak" diye sordu Harry.

"Tek bir büyücünün hayatı bile bizim için önemlidir fakat Sirius haklı Harry, binlerce büyücüye on binlerce ölüm yiyen. Büyücülerin hayatını tehlikeye atamayız. Voldemort saldırmadığı sürece biz saldırmayacağız" dedi Dumbledore. Harry ve Sirius ayağa kalktı.