15. Bölüm

132 20 3
                                    

NOT: Okuyun lütfen önemli. Arkadaşlar küfürleri fazla derine inmediği müddetçe kullanmaya karar verdim. Çünkü bazı arkadaşlarımız rahatsız oluyor olabilirler. Bu onların en doğal hakkı. Ama bu Yun nasıl küfür etmez derseniz, küfür edecek ama doğrudan değil. Fazla derine inmeyen küfürler. Gündelik hayatta herkesin kullandığı küfürler bir nevi. Ama Yun'un yaratıcı küfürleri dediğimiz küfürler baktığınızda normal bir cümle ama anlamı küfüre benziyor diye açıklabilirim sanırım. Açıkçası "sübliminal mesajlar" verecek diyebilirim. Hadi iyi okumalar 😄

..

"TAE!" diyerek kapıya doğru koştum. Aman Allah'ım bu gerçek mi yaa? Resmen şuanda bize geliyor. Sanırım bayılacağım. Dur ilk önce kapıyı bir açayımda ondan sonra Tae'nin kucağına bayılırım. Nihahaha. Bu gülüşü hemen düzeltmem gerek.

Sonunda kapıya ulaşarak bir hışımla açtım ve karşımda bana gülümseyen bir Tae'yle karşılaştım.

Utangaç bir şekilde elini ensesine attı ve "Selam!" dedi hafif yüksek bir sesle.

Utangaç bir şekilde elini ensesine attı ve "Selam!" dedi hafif yüksek bir sesle

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Şey... Acaba rüyamı görüyorum yoksa karşımda duran kişi BTS'in vokali ve kafasına bir adet çiçekten yapılmış tacı takan Tae mi?"

"Hayır görmüyorsun." dedi sakin bir sesle, benimkine nazaran. Bir şey fark etmiş gibi eliyle dur işareti yaptı. "Dur! Ne dedin sen?" Elini kafasına attı ve çiçekten yapılmış tacı çıkardı.

"Tamam. Şimdi oldu."

"Bence öyle de çok güzeldi." dedim gülümserken.

"Hadi içeri geçin ya. İki saat burada mı duracaksınız. Hadi!" dedi içeri geçerken canım arkadaşım!

"Hadi." dedim kafamı ileriye doğru uzatırken. İçeri adımını attı ve önden yürümeye başladı.

"Hey hey! Ayakkabılarını çıkarmayı unutma!"

Biraz utangaç biraz özür dileyerek bir bakış attı ve ayakkabılarını çıkarıp salona doğru yürümeye başladı.

Arkasından yürürken gözlerimle muazzam sırtını canlı bir şekilde görmek heyecan vericiydi. Kalbim pır pır atarken bayılmamak için zor duruyordum.

Salona geçip tekli koltuğa oturdu ve bende tam karşısına oturdum.

"Haneul!" dedim ona doğru dönerek. Başıyla bana baktı ve "Efendim Yun." dedi.

"Sen çok sakinsin yaa.."

"Hee sen onu mu soruyorsun, kızım ben o çıldırmayı Taehyung oppayı ilk gördüğümde yaşadım. Tabi sen o ara orada olmadığın için görememen çok normal." dedi hafif bir şekilde gülerek.

Yalandan bir gülüş bahşettim Haneul'a ama bu yalan gülüşüm Tae'yle göz göze geldiğim an soldu. Neden? Çünkü koltuktan aşağı düşmüştüm.

MELODYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin