28. Bölüm

38 10 0
                                    

"Biliyorum." dedim sola doğru ilerleyip odama doğru giderken. Arkamdaki adım seslerini duyuyordum. Odama mı gelecekti?

Odama gelip kapısını açıp içeriye girdim ve yatağımın üzerindeki pembe filimi alıp yatağıma oturdum.

Odama gelip kapısını açıp içeriye girdim ve yatağımın üzerindeki pembe filimi alıp yatağıma oturdum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir müddet sonra kapı açılıp onu gördüğümde nedense bir rahatlama hissetmiştim.

Kafasını içeriye doğru uzatıp "Girebilir miyim?" diye sordu.

"Tabi."

İçeriye girip yatağıma oturdu benim gibi ve eline minik koalamı aldı.

İçeriye girip yatağıma oturdu benim gibi ve eline minik koalamı aldı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Heyy onu bana ver!"

"Sakin, tamam al." dedi bana uzatırken. Hemen aldım elinden.

"Hiç öyle tiplere benzemiyorsun."

"Nasıl tiplere?"

"Oyuncak ayıya meraklı tiplere."

"Oyuncak ayıya meraklı değilim zaten. Ben sadece tatlı olanları severim."

"Oyuncak ayı tatlı değil mi?"

"Yani tatlı da işte, hani herkes oyuncak ayıyı seviyor ya, ne bilim ya işte.. Hani böyle sıradan geliyor bana biraz.. Yoksa ben böyle peluş ve tatliş şeylere bayılırım." dedim iyice saçmalarken.

"Tamam ben anladım." Çok güzel gülüyorsun ama sen...

"Tamam." Onun yanında herşeyi unutuyordum sanki.

"Yun?"

"Efendim Jimin."

"Jimin mi? Ben senden büyüğüm ufaklık." dedi bilmişcesine.

"Aa başlama gene lütfen.. Sana oppa falan demeyeceğim."

"Tamam tamam. Yun?"

"Efendim dedim ya Jimin." dedim suratına doğru gözlerimi çıkartırken.

"Aşşağıda olan olaylar," Neyden bahsedeceğini çoktan anlamıştım bile.

"Neden bu kadar tepki verdin. Yani orada biraz... Kusura bakma ama davranışların biraz ergenceydi." dedi yüzüme bakarak. Jimin olayları bilsen bunları söylemezdin.

"Jimin hiçbir şey bilmiyorsun..."

"Anlat da bilelim o zaman. Bende böyle aptal düşüncelere kapılmayayım."

"Emin değilim..."

"Neyden?" dedi şüpheci bakışlarla bana doğru yaklaşırken.

"Yaklaşma."

"Ne?" dedi anlamazcasına.

"Çok eğilme diyorum yüzüme doğru."

"Neden?" O çapkın bakışlarda bir şey seziyorum.

"Geriliyorum! Ve sende bunu bile bile yüzüme doğru yaklaşıyorsun bay çapkın Jimin." En sonunda patlamıştım ama.

"Tamam yaa.. Hadi bana neyi bilmediğimi anlat. Anlat ki bir daha böyle düşüncelere kapılmayayım."

"Bak Jimin bu olayları bilen pek kimse yoktur. Yoongi'nin bile size anlattığından emin değilim, belki bazı kısımları anlatmıştır ama hepsini anlattığını sanmıyorum, yani kendi ile ilgili kısımları benim değil. Sana Yoongi'yi anlatmam pek doğru olmaz, bu yüzden benim neden böyle olduğumu anlatıp kendimden örnek vereceğim. Neden böyle hareketler sergilediğimi falan. O yüzden lütfen kimseye bundan söz etme." Yüzüne doğru baktığımda yüzü biraz hayal kırıklığı taşıyordu.

"Bana güvenmiyor musun?" Şimdi anlamıştım neden öyle baktığını.

"Hayır hayır, öyle değil. Yanlış anlama lütfen beni. Şuanda kendimi doğru bir şekilde ifade edemediğimden direkt konuya gireceğim." Yüzüne baktığımda o eski hayal kırıklığı yerine meraka bırakmıştı. Umarım ağlamam.

..

Bakalım neler olmuşş..

MELODYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin