19. Bölüm

94 17 6
                                    

Yurda gelene kadar kaç tane şarkıyı alt üst etmiştik. Sonunda yurdun önüne gelince hemen kuzenciğimi aradım.

"Alo kuzencim. Biz yurdun önündeyiz."

"Tamam geliyorum." diyip yüzüme kapattı. Allah'ım sen sabır ver. Kulağımda ki telefonu cebime şıkıştırarak beklemeye başladım. Tabi Haneul'da. Ne kadar heyecanlı bir görseniz. Ee tabi ben de Jimin'i görsem böyle olurum. Haneul fazla bile sakin.

Ben bunları düşünürken kapıdan tüm ihtişamıyla kuzenciğim çıktı. Yalnız düşündüm de ne kadar yakışıklı bir kuzenim var ya.. Biraz yavşasam mı?

"Kuzenciğim!" diyerek boynuna atladım. Ellerini sırtıma koyarak sımsıkı bir şekilde sarıldı. İşte biz buyduk. Ne kadar kavga etsek de, birbirimizle laf dalaşına girsekde bir YooGi ikilisiydik.

"Haneul'un geleceğinden haberim yoktu." dedi kulağıma kısık bir sesle.

"Sürpriz yaptım~" dedim bende aynı seviyeyle.

Hafif kısık sesle gülerek "Gerçekten çok güzel bir süpriz. İyi yaptın."dedi. Noluyor lan?

Ayrıldıktan kısa bir süre sonra Haneul'la Yoongi göz göze geldi ve Yoongi elini uzattı.

"Selam." dedi. Ee tabi ne bekliyordunuz ki. Bizim gibi sarılmasını mı? Şimdi değil ama daha sonra o da olur. Hihihi. Şimdi benim yanımda utanıyorlardır. Çifte kumrular sizi.

"Selam." dedi Haneul da Yoongi'ye bakarak.

"Ee ben sizi mi bekleyeceğim yaa. İçeri geçelim hadi. Kim var Yoongi içerde?"

"Kimse."

"İyi." dedim ve yurdun önüne doğru yürümeye başladım. Kapının önüne geldiğimde arkamı bir döndüm ki onlar hala orada sohbet ediyorlardı. Hemen hızlı bir şekilde geldiğim yere geri döndüm ve Yoongi'nin ceplerini karıştırarak anahtarı bulup geri çekildim.

"Ben bir anahtarı alim da." dedim sitem eden sesimle. Onlarsa hala beni takmamış bir vaziyette sohbetlerine devam ediyorlardı.

"Huu! Komşu! Sohbet koyu galiba!" Hala takmamışlardı. En son Yoongi bana bir bakış atmıştı ve ben ondan uzaklaşıp kapıyı açarak yurda girdim. Ben onlara ödetirdim de.. Neyse.

(Büş'den Not: "Neyse"dediğimde nedense aklıma Çocuklar Duymasın da ki Gönül geliyo dlzldj Neyse. Bak yine geldi skzmzjm Tamam tamam hadi okuyun djsnsnn)

Arabadan inerken yanıma bir kaç tane poşet almıştım. O kadar yoruldum be. Yıkanmam lazım benim. Kim bilir şimdi nasıl ter kokuyorumdur. Gerçi ben ter kokmamda. Neyse işte yinede yıkanmam lazım.

Yoongi'nin odasına girerek banyoya girdim ve kısa bir duş aldıktan sonra geri çıktım.

Üstümü giyinip saçlarımı havluya sardım ve çifte kumruları aramaya koyuldum.

Bahçede gördüğümde hemen yanlarına giderek saç kurutma makinesinin yerini sordum.

"Banyodaki dolabın birinci çekmecesinde." cevabını alınca tekrardan odaya geri döndüm ve saçlarımı kuruttum.

Banyodan geri çıkınca, fark ettimde Yoongi'nin odasına hiç göz atmamıştım. Ayy, şimdi Jungkook olsaydı "Göz nasıl atılır ki?" diye soru sorardı. Hahaha! Keşke biz gitmeden gelseler.

Yoongi odasını sürekli değiştirdiğinden dolayı her geldiğimde farklı bir görünüşle karşılaşıyordum. Siz şimdi soruyorsunuzdur. "Madem o kadar çok yurda gittin, hiç mi karşılaşmadın Bangtan'la?" diye. Ama hayır, hiç karşılaşmadım. Çünkü Yoongi beni onlar gelmeden önce çağırıyor, onlar buraya gelmeye yakın da kovuyordu. Evet evet, doğru okudunuz. Bildiğiniz kovuyordu. İnşallah bu sefer karşılaşırım. Haneul bebeğim nolur şu gıcık kuzenimi biraz daha oyala.

Canım kuzenimin odasındaki piyanoyu gördüğümde hemen başına oturdum. Başına oturdum derken, koltuğuna yani hahah. Çok iğrençti dimi. Neyse tamam susuyorum.

Allah allah, bu piyano bana bir yerden tanıdık geliyor. Stüdyosunda ki piyanoyu koydu desem, zannetmiyorum çünkü o piyanonun markası başkaydı. Bir dakika! Bu piyano Yoongi ile benim bir zamanlar almak için çıldırdığımız ve birlikte para biriktirerek aldığımız piyano! Tabi annemlerimiz ve babalarımızda yardım etmişti. Allah'ım şimdi çıldırcam! Bu piyano da bizim çocukluğumuz geçmişti. Bir hafta o ders alıyordu bir hafta ben ders alıyordum. Tabi ben daha sonra gitara merak sardığım için piyanoyu bırakmıştım ve arada sırada Yoongi'den bazı notaları öğreniyordum.

Piyanoyu biraz incelediğimde, üzerinde YooGi ismi kazılan bölgeyi görmüştüm. Piyano öğretmenimiz yaramazlıklarımızdan ve akıllı oluşumuzdan dolayı bize YooGi ismini vermişti. Yoo Na ve Yoon Gi. Bize "Buraya size verdiğim ismi kazıyın. İlerde size büyük bir hatıra kalıcaktır eminim. Hem belki bunu gördüğünüzde de beni hatırlarsınız." demişti. Seni unutabilmemiz mümkünmüdür be adam.

Hemen kulaklığımı takarak parmaklarımı tuşların üzerine koydum. İlk aklıma gelen ve artık çala çala ezberlediğim ve her çaldığımda da hüzünlenerek ağladığım EXO - Promise şarkısını çalmaya başladım.

Şarkı bittiğinde çalmamda bitmişti ama arkamdaki tezahüratlar, ıslıklar ve alkış sesleri bitmemişti. Kulaklığımı çıkararak gözlerim dolu dolu arkamı dönmemle yüzümde bir gülümseme beliriverdi. Onlar buraya ne ara girmişti böyle.

..

Oy verinde yeni bölüm gelsin.

Öptüm bay 😘

MELODYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin