Rüzgar'ın ağzından;
Daha tanışmalı bir hafta olmuştu ama cidden onu sevmiştim. Geçen gün bir heyecanla odama girdi. O kadar saf ki gördüğü rüyasını bile gerçek sanmış. Keşke gerçek olsaydı da öpseydim onu. Sahneye çıkmamıza gelirsek, her şey güzeldi ve sesinin kötü olduğunu iddia eden Başak, mükemmel sesiyle herkesi büyüledi. Yalnız bir sorun vardı... erkekler çok etkilenmiş bakıyordu. Tabii benim de gördüğüm en güzel kızdı ama... Neyse konuya dönecek olursak, yarışma sonuçları internet sitesinde yazacak. Dün çok yorgundu ve hemen uyudu. Ben de sürpriz yapıp kahvaltı hazırlıyorum.
Başak tüm sürprizimi bozarak salona girdi.
Başak: Bunlar benim için değil dimi?
Ben: Tam da sizin için prenses Başakella.
Başak: Şakaydı ama o.
Ben: Başakella hanım sinirlendi.
Başak: Of Rüzgar ya!
Şimdi ona sarılmak vardı... Çok güzeldi ve masumdu. Fakat o bana karşı bir şey hissetmiyordu. Bence sadece arkadaştı. En fazla hoşlanıyordur. Bunu bilmek canımı yakıyor.
Tam o sırada yanıma yaklaştı ve bana sarıldı.
Başak: Teşekkür ederim.
Sarılıyordu ve bırakmıyordu.
Başak: Oha yerim.
Ben: Tabi yiyeceksin Yemen için hazırladım zaten.
Bu yaptığım espiriden sonra mizah anlayışım sıfırlanmıştır kesin.
Ben: Farkındayım iğrençti.
Başak: Yoo bence iyi espiriydi gibi bir şey dememi bekliyorsan, çok beklersin cnm.
Ben: Cnm nedir Başak ya? Hayattan soğuttun.
Bana hala sarılmakta olan kollarını geriye çekti.
Başak: O zaman kalın bir şeyler giydireyim ısıtayım?
Ben: Yoo bence iyi espiriydi gibi bir şey dememi bekliyorsan, çok beklersin.
Başak: Sonunda cnm var onun!
Ben: Onu demem işte.
Sırıttı. Ya hadi Rüzgar söyle işte kıza ben sana aşığım diye.
Başak: O zaman cezalısın.
Ben: Ne cezasıymış bu?
Başak: Kahvaltıdan sonra aquaparka gideceğiz.
Ben: Oluur.
Başak: Yakınlarda bir yerlerde büyük bir aquapark varmış. Oraya gideriz hem?
Ben: Olur tabi.
Yemeğini hayvanlık yaparak bitirdi. Simgeler uyanmamıştı ve klasik olacak ama not yazdı. "Simge biz aquaparktayız yemek yedik bizi bekleme -yor mam"
Ben: Yor mam nedir? İngilizce bunu görse kendini asar.
Başak: Umm... bence Ingilizceyi boşverelim.
Bugün Başak'a sürpriz yapıp arabamla bırakacaktım. Arabam dediğim annemler arabasını değiştirdi ve eski araba da bana kaldı ve benim kullanmama izin var. Her ne kadar 18 olmasam da...
Başak'ın elinden tuttum. Elinden tutmamı seviyor gibiydi. Bana baktı ve gülümsedi. Elinden sürükleye sürükleye arabaya götürdüm. Arabayı görünce bir çığlık patlattı.
Başak: Ohaaaaaylavyuuuuuuuu hayallerimin arabası!
Heyecanı yüzünden okunuyordu. Retrica'yı açtı ve arabamla Selfie çekindi. Çok mütevazı bir arabam vardır.
Başak: Ş-şey ama ehliyetin yok?
Rüzgar: Bugünlük sadece? Bana güvenmiyor musun yoksa?
Başak: Hayır.
Güldüm. Arada bir arabanın camlarını falan öpüyordu. Cidden vosvosa bu kadar mı aşıktı?
Ben: En eski arabalardan Başak. Bu nasıl bir vosvos aşkıdır?
Araba sürmeme aldırmadan yanağımı öptü.
Başak: Oha ya ama yerim kiiğğğ!
Ben: Ye o zaman.
Yanağımı ısırdı. Oha hayvan!
Başak: Üzgünüm tatlı yemeyi çok severim de.
Gözümü yoldan ayırmadan yanağını sıktım.
Ben: Araba kullanmayı biliyor musun? Istersen kullan.
Başak: Şöyle böyle. Hiç sürmedim ama kuralları biliyorum.
Ben: Neymiş o kurallar?
Başak: Umm... sağ gaz sol fren. Şu vites şu direksiyon korna da burada.
Ben: Hımm anlıyorum. Bir ara öğretmemi ister misin?
Başak boynuma atladı.
Başak: Çoook isteriiiğğğm.
Biz konuşurken farketmeden aquaparka gelmişiz.
Başak da arabadan indi ve arkasından ben indim. Arabamıza veda öpücüğü verip girişe yöneldik.
Başak: Ne!? Of ya! Kapalımız şansımıza.
Ben: Şansımız yaver gitti desene.***
Arazideydik ve ona araba sürmeyi öğretiyordum.
Başak: Ya Rüzgar ben pes edi... AAA!
YINE arabayı uçuracaktı.
Ben: Iyi misin?
Başak: Ben iyiyim. Bu arabanın radyosu yok mu?
Ben: Arabanın radyosu yok ama telefonumun var.
Telefondan radyoyu açtım.
Başak: Sıradaki şarkı 'bize' gelsin.
Veee... Tahmin edin hangi şarkı geldi? As Long As You Love Me.As long as you love me
- Beni sevdigin sürece
As long as you love me
- Beni sevdigin sürece
As long as you love me
- Beni sevdigin süreceI'm under pressure
- Baski altindayim,
Seven billion people in the world
- Dünyadaki yedi milyar kisiye,
Trying to fit in
- Uyum saglamaya çalisiyorum.
Keep it together
- [Hayatinin] Parçalanmasina izin verme.
Smile on your face even though you feel like drowning
- Boguluyormus gibi hissetsen bile suratinda bir gülümseme olmali.
But, hey now, you know girl
- Ama bir dakika, biliyorsun kizim,
We both know it's a cruel world
- Ikimiz de bu dünyanin acimasiz oldugunu biliyoruz.
But I will take my chances
- Ama yinede sansimi deneyecegim.As long as you love me
- Beni sevdigin sürece
We could be starving, we could be homeless, we could be broke
- Açliktan ölüyor olabilirdik, evsiz olabilirdik, kirilmis olabilirdik.
As long as you love me
- Beni sevdigin sürece
I'll be your platinum, I'll be your silver, I'll be your gold
- Senin platinin olacagim, senin gümüsün olacagim, senin altinin olacagim.
As long as you love, love me, love me
- Beni sevdigin, sevdigin, sevdigin sürece
As long as you love, love me, love me
- Beni sevdigin, sevdigin, sevdigin süreceI'll be your soldier fighting every second of the day for the change girl
- Günün her saniyesi bir degisim için savasan askerin olacagim.
You can be my Destiny's Child on a scene
- Sen de sahnedeki Destiny's Child'im olabilirsin.
So don't stress, don't cry, we don't need no wings to fly
- O yüzden streslenme, aglama, uçmak için kanatlara ihtiyacimiz yok.
Just take my hand
- Sadece elimi tutBaşak: Ovv! Bu iyiydi.
Ben: Bencede.
Gülümsedim. Bana gitgide yaklaşıyordu. Yoksa?Merhaba. Belki birazcık geç gelmiş olabilir. Sınır 5 vote. Sizleri seviyorum. <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatile Düşen Meteor
HumorBen Başak! Bu yaz kardeşim ve abimle kuzenlerinin yanına gidiyoruz fakat evde beklenmedik bir sürpriz var