Annem: Başak! Kahvaltıya. Birazdan havaalanına gideriz!
Annemin sesiyle gözlerimi açtım. Bugün Mersin'e gidecektik. Daha giysilerimi dahi hazırlamamıştım. Gözümü açmanla birinin yüzüme tükürmesi bir oldu. Tükürmek? Cidden mi Masal?
Ben: Masaaaaal!
Masal: Abla yağmuy yağdı.
Yüzümü yıkamak için ve Masal'dan kurtulmak için kendimi banyoya attım. Duş aldım ve giyinmek için odama gittim. Belli ki Masal giysilerimi karıştırıp gitmişti. Üstüme bir şeyler giyinip mutfağa gittim.
Ben: Anne Masal nerde?
Annem: Bilmiyorum.
Ağzıma bir şeyler attım. Daha doğrusu enfes masayı silip süpürdüm.
Annem: Bana bak, Mersin'de Masal sana emanet.
Abim ordan gülüyordu. Onun için hava hoş. Bizimle geliyordu ama ona sorumluluk yükleyen yok.
Ben: Sanki yengem yok da.
Annem aldırmadı. Sert bir bakış attı. Tam o sırada Masal abla olduum diye bağırarak salona geldi. Abim gülme krizine girdi. Annem gülmemek için kendini tutuyor gibiydi. Masal benim iç çamaşırlarımı giyinmiş ve sevdiğim çocuğu (tabi artık sevmiyorum) yanıma shopladığım resmi elinde tutuyordu. Sinirle yanına koştum ve kucağıma alıp odama götürdüm.
Ben: Masaaaal!
Masal: Bana vuyamassın.
Ben: Bal gibi de vururum.
Yüzüne tokat attım ve annem odaya ışınlandı.
Ben: Burda da Masal'ı haklı bulmayacaksın değil mi?
Annem: Yok hayır, dört yaşındaki kızla kavga ettiğine göre sen de pek büyük değilsin. Daha bu kadar küçük birine kızamam.
Annem odadan çıktı. Fuck you bitch! Tabikide yüzüne söyleyemedim. Odaya ikinci ışınlanan isim abim oldu.
Abim: Salak herkese rezil oldun.
Ben: O küçük şeytan...
Abim: Sanki sen melek...
Ben: Sözümü kesme.
Yine geldiğinin aynı hızda kapıyı çarparak gitti. Hayır anlamıyorum kapı çalmak diye bir şey var. Çıkarken de bir hoşçakal falan der insan. Kapı tıklandı. Bu kibarlığı sadece babam yapar.
Ben: Gir, baba.
Babam: İşe gidiyordum da hoşçakal demeye geldim.
Ben: Havaalanına annem mi bırakacak?
Babam: Evet.
Sarıldı ve iyi tatiller dedi. Bavuluma giysilerimi tıktım ve salona gittim. Kimse yoktu ben de fırsattan faydalanarak nutella yedim. Bu kadar mükemmel bir şey görmedim nutellağ!!
Annem: Arabaya binmeden yardım edin.
Elinden birkaç bavul aldım ve bagaja yerleştirdim. Arkaya oturdum ve kulaklıklarımı taktım. Burdan havaalanı yarım saatti.
Masal: Anne neden duyduk?
Annem: Yol kapalı.
Ben: Ne yani uçağı mı kaçırıcaz?
Abim: Arabayı ben kullanırım başka bir yol biliyorum.
Şoför değişimi oldu ve tekrar yola çıktık. Gözlerimi açıp saate baktım ve ne! 12:30 mu?
Ben: Abiii!
Abim: Ne var?
Ben: Uçağın kalkmasına 1 saat 15 dk var.
Abim: Yetişiriz.
Ben: Bir saat önceden orda olmalıydık mal!
Annem: Düzgün konuşun.
Abim: Tamam.
Ve benim dediğim doğruydu. Yetişememiştik. Arabadan indik ama çok geçti. En yakın uçağa bilet almaya çalıştık. Bu akşamaydı.
Sonunda akşam olmuştu. Uçağa bindim. Masal ortaya oturdu. Cam kenarı da benimdi.
Abim: Masal uçak düşüyo!
Masal korkak gözlerle nr olduğunu anlamaya çalıştı. Çığlığı bastı ve ölmek istemiyorum diye ağlamaya başladı.
Abim: Of Masal şaka yapıyorum ağlama.
Müzik dinlemeye çalışıyorum!
Arkadan susturmamızı söyleyen bir ses geldi. Arkama baktım ve... of o neydi?? Cidden uçak düştü de cennete mi geldim yoksa?Selam! Yeni hikaye yazmaya başladım. Öylesine yazıyorum eğlenceli oluyor. Umarım siz de okurken eğlenirsiniz! :) yb için+30 okunma sayısı :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatile Düşen Meteor
HumorBen Başak! Bu yaz kardeşim ve abimle kuzenlerinin yanına gidiyoruz fakat evde beklenmedik bir sürpriz var