Hayalini kurduğun şey ulaştığında seni mahveder. Her ne kadar canla başla ona ulaşmak için çabalasan da ucu pişmanlıktan öteye götürür, can yakar. Bir yaz gecesi intikam için ruhunu deşer, onca çektiği çilenin karşılığını almak ister.
Düşünür, elin...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
☙
Gözlerimi alarmın sesiyle güçlükle aralarken Alara ''Yeter kapat artık şunu!'' diye bağırdı. Güçlükle açtığım gözlerimi devirdim.
''Kes sesini.'' diye karşılık verdim nefesimi zorlamadan. Yatakta ters dönmüş telefona uzanmaya çalışıp sonunda amacıma ulaştım, hemem avuçladım. Hazır eğilmişken öteki tarafa uçmuş ince çarşafımı da alıp tekrar eski pozisyonumu aldım. Telefonun beyin tırmalayıcı sesi yine çalmaya başlayınca Aleyna yataktan kalkıp hiddetle telefonumu elimden alıp duvara fırlattı.
''Dün gece de uyuyamadım zaten, senin mide bulandırıcı alarm sesin yüzünden uyandırılmak zorunda mıyım ben!'' Sesini iyice yükseltmiş onu dövme istediğimi tetikliyordu. İkinci sınıf olması ise zerre umurumda değildi.
''Evet, zorundasın. Eğer ben öyle istersem...'' Sesim oldukça sakin ve sinir bozucu çıkmıştı. Kollarımı havaya kaldırıp alnımda ellerimi birleştirdim. Sevmediğim birinin sinirden kudurduğunu görmemin bana inanılmaz haz verdiğini itiraf etmeden geçemeyecektim.
Bu sefer tahmin ettiğimi yapıp üzerime çullandı ve tam karnımın üzerine oturup saçımdan tuttu. Zerre umurumda değildi çünkü geri zekalı bağırıp ses yaparak birkaç saniye içinde kendini ele vermiş olacaktı. Bingo! O sırada içeriye yurdun müdiresi dalış yaptı.
''Yeliz ve Alara! Ne bu gürültü! İkinizde daha iki gün önce yerleştiniz ancak bir saç başa girmediğiniz kaldı diyordum o da oldu. Yan odadaki kızlar geldiğinizden beri sizden rahatsız! Ya düzgün anlaşmaya çalışır sorun çıkarmazsınız ya da kapı orada, atarım sizi!''
''Hocam benim suçum yok. Ne bağırdım şimdiye kadar ne de fiziksel şekilde zarar vermeye çalıştım.'' Masum masum kadına konuşurken üzerimde oturduğunu daha yeni hatırlamıştı salak. Utançla üzerimden kalkıp ''Özür dilerim, bir daha olmayacak.'' dedi.
Ha şöyle yola gel.
Hoca odadan çıkarken bende oturur pozisyona geçtim. Sinirle bana bakıyordu. ''Madem öyle, senin anladığın dilden de konuşurum Güzelim.''
Masumca bakıp ''Yiaa güzelin miyim gerçekten?'' deyip elimle kalpler fırlattım. Ayaklarını yere vura vura yatağına tekrar uzandı.
