3 YIL SONRA;Çanakkale harbi bitmiş muvaffak olmuştuk . Lakin pek sevgili babam da Kemalettin gibi bu harpte şehit düşmüştü. Yokluğu içimizi yaksa da alışıp hayata devam etmemiz gerekti. Zaten yakın çevrede Leon ile samimiyetim duyulunca insanlar Kemalettini de içeren çirkin söylentiler başlatmıştı bile. Kaldı ki Çanakkale cephesinin ve Kutül Amaredeki başarımız savaştan galip çıkmamıza yetmemişti. Osmanlı yıkılmıştı ve Batı devletleri dişlerini biliyordu. Hepsi tek tek pay almak için can atıyordu milletimizden. Annem de en aklı selim olanın İzmire , halamın yanına gitmek olduğunu düşündü. Cemal yüzbaşı babamın ölümünden sonra bizi korumayı kendine görev edindi. Biz istemesekte. " Siz nereye ben oraya Azize hanım. Siz bana Cevdet komutanın emanetisiniz. " Diyip duruyordu. Buda annemin hoşuna gidiyordu açıkcası. Hatta yakın zamandaki gözlemlerime göre ablam ile Cemalin arasını yapmaya bile niyetliydi. Abim ise tüm bunların aksine Cemalden nefret ediyor. " Ben varken onun ne haddine ailemizi kollamak" diyordu.
Annemin bir ahbabı İzmirde bir hastanede doktorluk yapıyordu. Bu vasıtayla bize iş buldu. Halama yük olmamak için ablamda çalışıyordu. Eniştemde İzmir'de tüccarlık yapıyordu. Ne kadar başımızın üstünde yeriniz var deselerde içimizde bir yerde fazlalık olduğumuzu hissediyorduk. Halamın kızı Dilber bunu çok güzel sergiliyordu bize.
" Hilal geç kalıyoruz kızım. " Annemin sesi ile karaladığım müsveddeleri kenara ittim. " Geliyorum anne! " Ablam hala uyuyordu. Yetimhane nöbeti onu çok yormuştu besbelli. Odadan sessiz sedasız çıkıp aşağıya inmemle halam Nisa yolumu kesti. " Yemek yedin mi bakayım sen? " Annem ayakkabılarını giymişti bile. " Aç değilim hala midem rahatsız biraz. " Halam telaşla el çırptı. " Vah benim kadersiz kızım. Yemiyorsun ki yesen böyle mi olur. Bekle! Bekle de sana mercanköşkü kaynatayım. Midene iyi gelir. " Annem dış kapıyı açıp halama seslendi. " Nisa ben çıkıyorum. Hilali hastaneye yollarsın. " Hemen atıldım. " Hala zaten şifahaneye gidiyorum. Orda ilaç bulurum elbet. Sen zahmet buyurma. " Halam iç çekti. Başka bir derdi vardı belli. " Bir kaç gün gitmeseniz mi kızım işe. İzmir alev topu. Hem söylentiler... " " Ne söylentisi Hala açık konuş. " Abim yan odadan çıkıp olaya dahil olmuştu. " Ne olacak oğlum. Daha ne olsun. İzmiri Yunanlar işgal edecekmiş. " Halamın bu sözüyle hepimiz buz kesildik. Aslında hepimiz duymuştuk bunu. Ama inanmak istemiyorduk. " O kadar kolay değil hala. O soysuzların kanlı postalları öyle kolay basamaz topraklarımıza! " Abim omuzuma desteklercesine elini koydu. " Vali İzzet paşa bunun bir söylenti olduğunu söylüyor hala. Boşuna- " " Yunan donanması limana yanaştı! Yunan donanması limana yanaştı ey ahali!" Sokaktan gelen bağırışla bütün aile sokağa döküldük. Herkes feryat figan, büyük bir telaş ile koşuşturuyordu. Eniştem Haydar yoldan birini çevirip sordu. " Ne oluyor emmi? Ne bu bağırış?" " Yunan donanması beyim ! Limana demirledi! " Eniştem dehşete kapıldı. Yüzü kaskatı kesildi. " Ali Kemal! Bizimkileri eve sok, kimse dışarıya çıkmayacak! " " Ama enişte biz" İtiraz etmeye kalkmamla eniştem lafımı kesti. " Hilal! İtiraz istemiyorum kızım. Abinle gidin! Ben limana inip bakacağım neymiş ne değilmiş. " Birşey diyemedim. Abim eniştemin onayladı. " Baş üstüne enişte. Hadi Hilal. Hadi. " Hepimiz apar topar eve girdik. Gelemezlerdi. O alçaklar yurdumuzu işgal ediyorlardı. Bu kadar kolay olamazdı!
HAYDAR EFENDİ:Koca demir yığınları öylece duruyorlardı. Henüz asker indiğini görmemiştik. Her kafadan bir ses çıkıyordu. " Hani işgal falan yoktu! Vali bizi kandırdı! " " Ya ne yapsaydı. Çok güçlüler. Baksana efendi şu gemiye. "
" Ne var gemileri varsa bizde de yürek var! " " Var! Varda ne oldu geldiler işte " " Rumlar Kutlama yapıyor ! " " Savaşı kaybetmemiz yetmedi. Bunlar bizi evimizden barkımızdan da eder. "
" Bunca sesten başım şişmişti. Kimse de birşey bilmiyordu ki sorayım. Hepsi konuşuyordu allah konuşuyordu. " Haydar bey! " Bana seslenene baktığım vakit Cemal Yüzbaşı olduğunu gördüm. " Seni bana allah yolladı Cemal. Oğlum ne oluyor söyle gözünü seveyim. " Cemal Donanmaya bakarak konuştu. " Açık değil mi Haydar bey. Yunanlar işgale başlayacak. Hazırlık yapıyorlar. Bizim birlikleri bile dağıtıyorlar. " " Vay namussuzlar! " Cemal sırtımı sıvazladı. " Sen yine de evdekileri telaşa verme. Ev ahalisine de söyle kimse evden çıkmasın. Şu an bu sessizlik bile tehlikeli. Anlıyor musun beni Haydar bey? " Kafamla onayladım. " O vakit ben eve gideyim. Kal sağlıcakla oğlum. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Mektup
FanficSavaşda nişanlısı Kemalettin'i kaybeden Hilal Yunan askerlerine saf bir kin besler. Askeri hastaneye gelen Esir teğmen Leon tüm ön yargılarını yerle bir edecektir... Bu hikayedeki kişi ve olaylar kurgu ve hayal ürünüdür.