Templierler (2)

34 3 0
                                    

  Bütün fedailer giyinip kuşandı. Templierlere buranın kime ait olduğu bir kez daha göstermemizin zamanı gelmişti. Lakin onları görünce bu fikrim biraz değişmedi değil. Bizden sayıca üstündüler lakin tuzaklarımız sayesinde sayımızı eşitleme imkanımız olacaktı. İki fedai birliğini(yaklaşık 200 fedaiyi) gönderdim arkalarından dolaşmaları için. Konakladıkları alanı yakıp yıksınlar diye. Ardından bir fedai birliğini dağıttım çevreye başka kuvvetler var mı bizi arkamızdan yahut sağımızdan solumuzdan kıstırmasınlar diye.

  Templierler yaklaşmaya başlamıştı. Fedailere emir verdim tepedeki balyaların yanına gitmeleri için. İlk attığım ok ile balyaları ateşe verin ve tepeden aşağı bırakın diye. Çünkü az sonra bir elçi göndereceklerdi ve savaş başlayacaktı sayılarını azaltmak için ilk fırsatımız buydu.Şövalyeler aniden durdu ve elinde sancaklarını taşıyan bir fedai bize doğru yaklaşıyordu. Herkesin dikkati o şövalyeden yanaydı ve benim işaretimle herkesin dikkatini iyice oraya çekecektim. Yayımı gerip okumu fırlattım şövalyenin yere düşmesiyle bize doğru koşmaları bir oldu. Lakin biz hareket etmiyorduk çünkü öncelik alev balyalarınındı. Alev balyalarını gören şövalyeler geri çekilmeye çalışıyorlardı lakin beceremiyor ve bir arbedenin oluşmasına sebep oluyolardı adete ezerek birbirlerini öldürüp yaralamışlardı. O kadar salaklardı ki balyaların oraya gelene kadar söneceğini hesap edememişlerdi. Geri çekildi şövalyeler arkada kalanlarını da kılıçtan geçirdik. Savaşın bitmediğini geri geleceklerini biliyorduk üstelik halâ sayıca bizden üstündüler.

  Onlar gitti lakin bizim daha çok işimiz vardı. Fedailere yarın tepeden atmak için ateş topları yapmalarını istedim çünkü bugün onların yere ulaşmadıklarını gördüler ve boş yere geri çekildiklerini düşündüler. Yarın attığımızda da aynısını düşünecekler ama bu sefer öyle olmayacak yanıp kül olacaklar aynı konakladıkları alan gibi.

Cihat Templierlerin konakları yere giden fedailerin başındaydı. Geri dönüyorlardı ama oldukça azdı sayıları 200 fedai gidip 20 fedai dönüyorladı. Atımı yanlarına sürdüm hızlıca gelmelerini bekleyemezdim. Cihat telaşımı bildiği için hemen lafa girdi " Sakin ol Kürşat ölen kalan yok sayıları çok diye köylere yolladım fedaileri erleri toplasınlar diye." dedi. Valla yüreğime su serpildi yoksa bir sinirle tek başıma saldıraktım o itlere. Cihat hemen tekrar söze girdi " Sana boşuna hujum demiyorum." dedi. -Hujum Arapça saldırgan demekmiş sürekli bana hujum der Cihat- Cihat iyi akıl etmişti şu erleri toplama işini ama buradaki fedailerde yeterdi bence onları alt etmek için.

Efendimiz döndüğümüzü görünce bizi yanına çağırdı. Cihat ile ben vardım sadece Affan ormandaydı gözcüleri konuşlandırıyordu. Sevmem pek kendisini ama iyi yön bilir iyi yer tutar. Cihat hemen söze girdi efendimizin yanına varınca "konakladıkları yeri yakıp yıkamadık bu sefer adamların bir çoğunu orada bırakmışlar sayılarının çok fazla olduğunu görünce de etraf köylere fedailer yolladım erlere haber etsinler diye." dedi. Cihat'ın böyle demesi beni şaşkına çevirdi şövalyelerin çoğu konaklama yerindeyse bizim karşımıza çıkanlar hiçbir şeydi. Orada öldürdüğümüz 300 şövalyeyse devede kulaktı adeta. Ben bunları düşünedururken Efendimiz " İyi etmişsin Cihat, sayılarının çok olması da sorun değildir bizim zekamız onları alt edecek o Avrupalı salakların pek kafası çalışmaz ama deli savaşırlar siz canınıza sahip çıkın yeter bir kaç güne kalmaz hepsini alt ederiz." dedi. Haksız da sayılmazdı aslında bugün taa tepeden bıraktığımız saman balyalarından kaçan şövalyeler değil miydi bunlar. Dayanamayıp sordum efendimize " Madem bu kadar deliler neden saman balyalarından kaçtılar o zaman? dedim. Efendimiz "Ah Kürşat senin hiç aklın eriyor mu onların Templier olduğuna kim bilir hangi tecrübesiz erler önden onları yolluyorlarki tuzaklarımızda onlar ölsün. Yarın meydana yine onları yollayacaklar o yüzden yarın az kişi gidin meydana tuzaklarla okçularla alt edersiniz onları. Yarına erler gelmiş olur meydana köylerden gelen yeni erleri koyalım tecrübeli olanları alır konakladıkları yeri basarız." Bak bakalım kaç tane adam şövalye kalıyor ondan sonra." dedi.

Zekası cidden her geçen gün şaşırtıyordu beni gerçe bugün ettikleri laflar zekadan fazla tercübe işiydi. Az kaldı ben de tecrübe kazanıp onun gibi bir savaşçı olacaktım.

ALAMUT: İNTİKAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin