Kahveler ve kekler ile geldi Jisung. Keki yerken aynı zamanda sohbet ediyorduk. Jisung artık iyice bizden biri olmuştu. Bu güzeldi. Jisung un eli yavaşça sağ yanağıma gitti. Yumuşak eli yanağımdaydı ve baş parmağını hareket ettirdi. Boğazımdaki kek sanki taş olmuştu yutamıyordum.
" Ah şey üzgünüm yanağında boya vardı."
" Ne boya mı? Geçti mi? Min seo yapmış olmalı. "
Bilmiyorum ama sanırım kalbim azcık pırpır etmişti. Kendine gel Soo bin. Öğretmenin sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.
" çocuklar bugün film açacağım şimdi isteyen kantine gidip birşeyler alabilir. "
Kalktım ve gidip patlamış mısır aldım ve geldim. Evet şaşırmayın bizim okulda var. Yaklaşık 20 dk geçmişti. Titanik izliyorduk. Bu filmi severdim. Filme dalmıştım sadece elim hareket ediyordu oda mısır yemek için. Elimi mısıra daldırdım. Ve tam ağzıma götürüyordum ki Jisung kafamı tuttu.
" o benim elim Soo bin "
" ne! "
Az kalsın çocuğun parmağını ısıracaktım. Ben şaşkın şaşkın bakarken eliyle yanaklarımı sıkıştırdı. Japon balığına benzemiştim sanırım.
"Omoo kıyamam sana açlıktan köpeğe bağladın."
" sono gobortocom"
Hala yanağımı sıktığı için konuşamıyordum. Güldü.
" ben seni beslerim merak etme "
Film 1 saat sonra bitti. Müdür duyuru için sınıfa geldi.
" Çocuklar haftaya 3 günlük bir doğa kampımız olacak."
Uğultular yükseldi.
" ah böcekler.."
" ayı da vardır..."
" susun! " diye bağırdı müdür.
" çadırlarınız ve araç gereçlerinizle hazır bir şekilde gelin."
Min seo üstüme atladı.
" macera başlasın bebeğim."
-----------------
Bu sabah bizi Jaemin uyandırdı. Çok planlı biridir. Bugün kampa gidecektik. Kalktık ve Min seo yla birlikte yolda yemek için atıştırmalık hazırladık. Zaten oraya götüreceğimiz herşeyi akşamdan hazırlamıştık. Min seo nun arabasıyla gidecektik ve Jisung da bizimle gelecekti. Arabayı Jaemin kullanıyordu önde Min oturuyordu. Ben Jeno ve Jisung arkadaydık. Gerçekten uykum vardı. Jeno horlayıp duruyordu zaten. İçimden geçenleri okumuş gibi konuşan Jisung un sesiyle korktum.Omzunu göstererek konuştu.
" yastık gibi kullanabilirsin sorun değil."
Uyku sersemi olduğum için ne yaptığımın farkında değildim. Reddetmeden kafamı koydum. Ama kemiği kafama battı.
" hay senin kemiğine! Az kilo al!"
" ne? "
Bende direk bacağına yattım. İki büklüm şekildeydim ama olsun sorun yoktu şuanda çok uykum vardı ve bunu düşünemezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IS THİS LOVE REAL? [ Jisung Park ]
FanfictionSoo Bin in hayatı gayet sıradandı. Ta ki onla karşılaşana kadar... Hayatını değiştiren şey onun sevgisiydi. Peki bu sevgi gerçek miydi? Soo Bin ona güvenecek ve kalbini ona açacak mıydı?