2 yıl sonraVe bu üniversitede ikinci senem ailemle aldığım kararlardan sonra
çareyi italya da buldum. Piskaloğa gidip aynı zamanda üniversite kazandım biraz kendime geldikten sonra
ailemin yanında olmak istediğim için Türkiye ye geri döndük. Başta
biraz zor oldu ama annemin ve babamın desteğiyle herşeyin üstesinden gelebiliyordum üniversite iki yi izmir de tamamlayacaktım.Giderek birsürü arkadaş çevrem oldu. En yakın arkadaşımsa Ekim di.
Ona başımdan geçenleri anlattığımda hayatımın hikaye gibi olduğunu düşünmüştü. Ekim biraz tuhaf bir kızdır,kafasında birşeyler kurar devamlı.
Bu yüzden farklı olduğu için en yakın arkadaşım.Veeee ders bitti.
Ekimin kolundan çekiştirerek kantine götürdüm. Birşeyler aldıktan
sonra masaya oturduk. Hazan bizim bölümdendi ve tam bir dedikodu kazanıdır. Ve yine hazan ve dedikodu,Hazan tam arka masamda dedikodu yaptığı için ne konuştuklarını duyabiliyordum. Anlattıklarından anladığım
kadarıyla bizim bölümümüze üç yeni erkek gelmesiydi. Bu benim için
birşey ifade ettiğini düşünmüyorum ama benim meraklı arkadaşım
Ekim tabiki bu olayı araştıracaktı .
Bu konuşmalara maruz kalmamak için yerimden kalktım ki bir bardak
kahve üstüme dökülmüştü.Karşımda benden 5 cm uzun beyaz tenli mavi gözlü siyah saçlı biri karşımda duruyordu. Ha bi de aşırı yakışıklıydı arkamdan hazanın
"yeni çocuk" demesiyle geri çekildim karnımsa alev atıyordu "aptal çocuk " diyerek lavoboya gittim tüm hırsımı kapıdan alırmış gibi sertçe kapıyı kapattım. Allahtan içerisi boştu yoksa kızlara dalardım üzerimdeki kahve lekesini temizleyebildiğim kadar temizleyip çıktım. Ve yeni kapının önünde
duvara yaslanmış bir şekilde beni bekliyordu sesli birşekilde offf çektim. İki saniye sonra dibimde bitti ve elindeki tişörtü uzatarak "Bunu giy " dedi"ukala" diye karşılık verdiğimde
"Tamam özür dilerim ama bütün gün böyle gezme al giy şunu" dediğinde pek direnme şansımın olmadığını hatırladım elinden aldığım mavi tişörtü lavaboya tekrar girerek giydim kendi tişörtümden de kahve lekesi çıkmayacağı için çöpe attım. Çıktığımda hala kapıda beni beklediğini anladım.Tekrar yanıma geldiğinde "olmuşmu " dedim "olmuş" diyerek karşılık verdi. Elini uzattığını görerek "Ben Yağız " dediğini duydum elini tutarak sadece "ırmak" dedim. " Bir dahaki sefere ayağını denk al o zaman hoş karşılamam" diyerek ikaz ettiğimde
" Huu çok korktum" demişti. Yağızın yanından ayrılıp sınıfa doğru gittim sınıfa girdiğimde Ekim her zamanki gibi en arka sırasında oturuyorlardı. Ekim in yanında yeni gelen üç erkekten biri olan Rüzgarla oturuyordu. Ekimin beni bu kadar çabuk satacağını düşünmüyordum. Yan sırada boş bir sıraya oturdum düşüncelere dalarken yanıma birinin oturduğunu hissettim
" beni affetttin mi ?" dediğini duyduğumda yüzüne baktım " Affedilecek bişey yok sadece bir kaza oldu" diyerek karşılık verdim.Önüme dönüp düşüncelere dalmaya devam edecektim ki gitmediğini yanımda oturmaya devam ettiğini ve beni izlediğini farkkettim. Gözlerine bakıp "eeee" dediğimde " ne başka boş masa yok mecbur beraber oturacağız" dediğinde içimden bir of çekerek önüme döndüm.Ders Anatomi bir saat boyunca düşüncelerden hayellere dalıp durdum. Ara olduğunda Ekimi beklemeden öğlen yemeğine gittim boş bir masaya oturarak yemeğimle biraz oynayıp biraz da yedim. Arkamdan birisinin kulağıma
"Korkak sevgilim"demesiyle önümdeki yemek tepsisini olduğu gibi arkamdaki kişiye geçirdim. Yere düşen çocuk öfkeyle yerden kalkıp tam bana vuracaktı ki Yağız kolunu tuttu.
"Bir kadına el kalkmaz" diyerek adama kafa geçirdi. Elimden tuttuğu gibi beni oradan uzaklaştırıp yemek salonundan çıktık. Elimi ellerinden kurtararak. "Benden uzak dur" diyerek Üniversitede en çok sevdiğim tek başıma kendimle kalabildiğim yere bodrum kata ki küçük bir odaya inmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM (Ara Verildi);
Teen Fiction18 yaşımda hiç beklemediğim birinden darbe yedim.Sonuçsa kaçmak oldu taki bir noktaya kadar. O noktadan sonra ben ben olmaktan çıktım ve daha çok dibe battım.Biri vardı beni kurtarabilecek ama o da benim çıkmaz kuyuma düştü. Gecenin büyüsüne kapılı...