4. BÖLÜM

693 92 12
                                    

Medya da Alexander var...

 -Ailen öldü. Büyükbabanla yaşamaya başladın. Kimseyle konuşmuyorsun, yalnız kalmak tercihin.

 O bunları anlatırken gözlerimi büyüerek onu dinliyordum. Derin nefes alıp verdiğinde devam etti.

 -Ölmek istiyorsun. Bunu söylerken bileklerimi göstermiştii. Kollarımı içime doğru çektim, bunun bilinmesi en son isteyeceğim şeydi.

-Bu yuzden defalarca bileklerını kestın ama basarılı olamadın. Bir yandan da yasamak istiyorsun cunku mutlu olmak senin de hakkın.

-Pesımdesin neden?

-Eski evin yani ailenle kaldıgın evde sana ait seyler vardı ve ben onları oraya tasındıgımızda buldum. Seni aradım ve buldum. Kaybetmeye niyetim yok.

Sanırım hala soktayım cok bilmis ukala suan karsımda tum hayatımı anlatmıstı.

Bunlar karsısında hic  bir tepkı veremedim. Ne diyebilirdim ki ne yapabilirdim.

 

Ah tamam sadece bana ait olan şeyi vericek ve gidicek bu kadar sanırım.

-Aslında seninle arkadaş olmayı da istiyorum.

Yine mi dışımdam düşündüm ben yaa??

 -Benim peşimi bırakmanı istiyorum!

 -O zaman sana ait olan şeyleri sana vermem.

 -Umrumda değil.

 Gözlerimi devirerek söylemiştim bunu. Ayağa kalkarak kapıya doğru ilerledim onu istemiyorum tamam hoş çocuk ama onunla olmazdı.

 Arkamdan gelmeye bile tenezzül etmedi. Benim için iyidi de.

 Sahile geldiğimde huzuru bulduğumu hissettim. O denizin kokusu rüzgarın kulaklarımdaki uğultusu. Gemilerdeki ses. Martıların cıyaklaması o kadar huzur vericiydi ki. Bu anı hiçbir anıma değişmezdim.

 Biraz daha ileri gittiğimde kayalardan aşağıya yavaş adımlarla indim.  Kayaların oluşturduğu hafif girintili yere çöküp gözlerimi kapattım. Huzur verici ortamın tadını çıkarmak istemiştim sadece.. Oysa bununla kalmayıp sıcak çikolatanın bana yaptığı etkiyle gözlerim kapanmaya başlamıştı.....

   

 Miley'in sapık diye tanıttığı çocuğun ağzından.

 Sahile inmiştim, sadece evdeki seslerden uzakta huzurlu bir ortam arıyordum. Kayalar her zaman tercihim olmuştu, benim gibi sert yapılı.

 Kayaların oluşturduğu bölgede bir kıpırdanma gördüğümde şaşırdım bir kedi olamayacak veya köpek olamayacak kadar büyüktü.

 Biraz daha aşağıya indiğimde onun zavallı bir evsiz kız olduğunu anladım. Yazık burada uyuya kalmış, gidecek bir evi yoktu herhalde.

  Biraz daha yaklaşıp kendime doğru çevirdiğimde zavallı olduğunu tahmin ettiğim kızdı. Dünkü ufaklık. Bana çarptığındaki yüz ifadesi aklıma geldiğinde hala kahkaha atıyorum ama bana vurduğunu hatırladığımda ise öfkeyle yumruğumu duvara patlatıyorum.

 Bana sapık demişti camından baktığım için. Diğer kızlara bunu yaptığımda tahrik olup benimle yatmak isterlerdi ama bu kız tam anlamıyla zavallıydı. Onu burada bırakıp gitmeyi planlıyordum ama bir yandan bir tarafım acıyıp onu eve götürmemi istiyordu. 

 Hoş evde ki çığlıklardan rahat edebilirse iyiydi. Kaldırmaya kalktığımda bir şeyler mırıldanmıştı ama anlayamamıştım. İyiki kalıplıyım kızları kaldırmakta ustayım aha . Yine egom tavan yaptı ama bebeğim kendime gerçekleri söylemek hoşuma gidiyor. 

 Arabama yaklaştığımda arka koltuğa k ızı attım. Hahah eve attım gibi bir cümle oldu off ne saçmalıyorsun oğlum kendine gel...

 Evime daha doğrusu çığlık yuvasına geldiğimde kız hala uyordu garip ismini bilmediğim birini eve getirdim. Gerçi benim evim değildi Daniel herifinin eviydi.

 Kapıyı açmamla çığlıkların artması bir oldu. Ah yine mi adamım? Yeter artık!!!

 Aslında aylardır bu sesleri çekiyordum ama bir türlü alışamıyordum.

 Saat 2! Zıbarın artık!! Bu seslerle kimse uyuyamaz. Gören kızın götüne elektrik direği sokuyo sanıcak.. Tamam Daniel bir sex tanrısı ama biraz insancıl anır lan sürtük!! Daniel benim 18 yıllık arkadaşım, benim için hep kardeşim gibi olmuştur. Yaptıklarına hep saygı duydum.. Ne de olsa onun hayatı, onun seçimi...

 Hoş Daniel'dan farksız değildim ama onun gibi her kızla da yatmıyordum.

 Kız kucağımda kıpırdanmaya başladığında yatk odama geldim ve onu yatağa yatırmıştım.

 Bileklerini kesen bir kız ne kadar zavallıca. Ölümü seçmiş. Yaşamda o kadar değişik tatlar olmasına rağmen o ölümü seçmiş. Bileklerinin kanadığını farkettiğimde yataktan hızlı bir şekilde kalkarak aşağıya mutfağa ilerledim.

 Koltukta sürtüğü gördüğümde 

 -Daniel şu sürtüklerini giydirde bırak lan piç!

 Kadın bana imalı bakış atarak.

 -Sende hoşsun.

 -Siktir. diyerek mutfağa ilerledim.

 Mutfaktan bir peçete alarak hızlıca onlara aldırmadan odaya koştum. Yatakta yatan zavallıya bir bakış atarak yavaşça yanına ilerledim. Peçeteyle bileklerine tampon yaparak kanamayı niraz olsun durdurabilmiştim.

  Çok masumdu ve benim yatağımda yatıyordu. Ben ona bakmaya dalmışken yan odadaki sesler kulağıma takıldı.

  -Lanet olsun Daniel! Beni aldattın pislik herif.

  -Ne o tek seni mi altımda inlettiğim sandın sürtük! Defol!

   Bu konuşmalar karşısında kahkaha atmadan duramadım. Bizim aynı Daniel....

   Hep aynı ve hiç değişmeyecek aynı konuşmaları duymaktan ezberlemiştim. 

 -Pislik! 

 ve ardından kapı sesi. Yine kız kaçıp gitmişti. Ya canı acıdığı için gidecekti yada Daniel'ın odasında iç çamaşırı bulduğundan...

  Fena uyku bastırmıştı eğer yatağıma yatarsam yine bana sapık muamelesi yapardı bu yüzden koltuğu tercih ettim. 

  Evet tatlıcıklarım bir günde 2 bölüm sizi çoook seviyorum biraz kısa olmuş olabilir ama bu aralar sürekli yazıcam haberiniz olsun bu yüzden böyle ilginizi bekliyorum lütfen voteleyin!!

SEV BENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin