14. BÖLÜM

430 33 12
                                    

Medya da Daniel var tatlıcıklar. Bu bölüm için 15 vote 10 yorum istiyorum ne kadar çok olursa yeni bölüm o kadar çabuk gelecek...

Gözlerimi actigimda yatakta uzaniyordum. Alexander oda da yoktu. Dun gecekiler gerçek miydi? Rüya olabilir miydi? Boyle bir rüya gorursem eğer bileğimi keserdim.

Yataktan kalkmaya çalıştım ama başarısız oldum dun gecenin yorgunluğu üzerimdeydi.

Krizden sonra hep boyle olmak zorunda miydim?

Yalnız kalmak istemiştim ama gece bana yardim etti krizden kurtarmıştı.

Ben yardim istemiyorum ölmek istiyorum zaten fazlasıyla aci çektim. Bir de bu bana aci çektirmesine dayanamam. Olum zamanımı geciktiren bir sebep bu çocuk.

Banyo aynasında kendime baktığımda gözyaşlarım suratimda kurumustu dudaklarimi hareket ettirmeye çalıştığında gerilen suratim canımı yakmıştı.

Uğraşmayı bırakıp yuzume su carptim. Biraz kendime gelebilme umuduyla bir kaç kez daha yüzüme su carptim. Derin bir nefes aldıktan sonra odaya girdim.

Bu gozyasli kıyafetlerle duramazdim. Dolabı açıp Alexander'in kıyafetlerinden giyecektim.  Kareli bir kırmızı gömlek ve altına bir eşofman. Pantolonları bana olmayacağından bunlar en ideal seçimdi.

  Kapıyı actigimda koridorda kimse yoktu. Merdivenlerden aşağıya indiğinde herkesin yemek masasında olduğunu gördüm.

Alexander kalkıp yanıma geldi. Boyunu biraz kısaltıp kulağıma fisildadi.

-Ne bu surat? Biraz Gülümse.

Basımı onayladigimi belli ederek salladim.

Elini tutup beni masaya doğru sürükledi. Masaya oturduğumda. Annesi.

-Miley canım  dun kotu görünüyordun aksam yemeğine de gelmesin. iyi misin tatlım?

-Merak etmeyin efendim ben iyiyim sadece bu aralar biraz moralim bozuk.

-Anlıyorum tatlım hadi simdi kahvaltısı et.

-Peki efendim.

Kahvaltimi bitirdigimde Alexander'a döndüm.

-Kahvaltimi bitirdim evime gidip bir kaç eşya almak gerek.

Tek kasını kaldırarak bana bakıyordu.

-Sen ciddi miisn? O  kıyafetleri hala giyicek misin?

-Neden olmasın onlar benim hayatım!

-Hayatini değiştirdiğini sanıyordum.

Ailesine bakarak.

-Burada tartışmayalim bence. Hatta hic tartismayalim çünkü onları giymeye devam edeceğim.

Picce siritarak elindeki çatalı tabağına sertçe bıraktı. Bana hızlı bir dönüş yaparak.

-Haklisin tartismayalim bugün yeni kıyafetler alicaz ve hic itiraz istemiyorum bu konu da burada kapanmıştır.

-Ama...

-Kapanmistir dedim simdi hazırlanmam gerek sonra çıkıyoruz.

Gözlerimi devirerek basımı salladim.

Yapacak başka bir şeyim yoktu. Onunla gidecektim.

Aşağıya indiğinde başıyla kapıyı işaret etti arkasından onu takip ettim. Arabaya bi digimizde tek kelime bile etmedim. Onunla muhatap olmak istemiyordum. Ben Düşüncelerimin kolesi olmuş bir kizdim fakat bu adam bunu engelliyordu.

Artik eskisi gibi düşünemiyorum. Mantıklı cümleler kuramiyordum ve hepsi bu adamın yuzundendi.

-Miley??

  Ona dönerek saskinca

-Ha?

dedim. Bana gülmeye başlamıştı.

-Komik olan ne?

dedim ses tonunu ciddi tutmaya çalışmıştım.

-Hic sadece sana saygıyı ogretmemisler. Simdi baban sana ogreticek beni iyi dinle.

Babam?  Ah hayır beni çok seven babam şuan hayatta değildi. Onu o kadar çok özledim ki her şeyden çok. Şuan hayatta olmalıydı.

Gözümden bir yas damladiginda bana dönerek.

.-Hey tamam! Bak sorun ne? Niye sürekli agliyorsun?

Omuz silktim ve gozumseki  yaşı sildim.

  -Biri sana ismiyle seslendiginde 'ha ' demiyceksin 'efendim' diyeceksin. Tamam ki benim ağlayan kızım. BAbni üzme!

Niye. hala bunu yapıyorsun ya?

Gözümden bir damla daha baktığında 2.sini tutamadım. Kriz geciremezdim şuan sadece aglayabilirdim.

Arabayı hızlıca sağa çekip Kendi koltuğundan kalkarak benim tarafına geldi. Kapimi açıp kolundan tuttuğunda dışarı cekeledi.

Dışarı ciktigimda bana sertçe bakıyordu.

-Sana ne oldu dedim?

-Ya senin sorunun ne bana niye bunları yapıyorsun? Ben o gün ölmek istedim sadece sen ise beni kurtarsın! Niye yaptın bunu? Bana sürekli ailemi hatirlatiyorsun onlar oldu ve sen gelmiş bana hala baban diyorsun. Benim canım açıyor anlıyor musun? Bırak simdi beni!

Umarım beni anlamıştır. Ondan uzaklaştığı da yol boyunca yürüdüm. Yolun ortasindaydim ve burası işlek bir caddeydi.  Arabaların kornalarina aldırmadan yürümeye devam ettim. Arkamdan geldiğini sanmıyorum. Gelmemeliydi.

Dediğim gibi 15 vote 10 yorum ;)

SEV BENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin