7. BÖLÜM

558 66 12
                                    

Medya da Alexander var...

Gözlerimi açmaya çalışırken, ellerimde bir uyuşukluk hissetmiştim. Bilincim yerine geldikçe uyuşukluk, vücudumdaki etkiyi daha da arttırıyordu. Gözlerimi açmıştım ama, gördüklerimde değişen bir şey olmamıştı çünkü bulunduğum oda zifiri karanlıktı.Odadaki tek ışık biraz ilerimdeki kısık, turuncu bir ışıktı.Gözlerim her saniye biraz daha karanlığa alışıyor, odayı yavaş yavaş görmeye başlıyordum.Turuncu ışığın sahibinin sulieti, yaşadıklarımı anımsamama yardımcı oldu.O, elindeki sigarasından bir nefes daha çekerken, her şeyi yavaş yavaş anımsıyordum. 

 Bir numara mesaj atmıştı ve rıhtımdaki kafeye gitmiştim. Orada Daniel ile kavga etmiştik ve beni arabasına bindirip dağ başında ucube bir yere getirmişti.

 Ve ve sonra içeri girdiğimizde bir acı. Kahretsin beni bayıltmıştı.

 Ona öfkeyle baktım, kıpırdamaya çalıştım ama kahretsin beni bağlamıştı.

 -Şşş güzelim yavaş hareket et.

 -Pislik herif niye beni buraya getirdin? Amacın ne senin?

 -Sadece eğlenicez. Zorluk çıkarma diye bağladım hem daha fantezik.

 -Seden tiksiniyorum.

 Bir şeylerle uğraştığını farkettim bu karanlıkta bir şey anlayamıyordum.

 -Sen burda uslu uslu otur odun toplayıp gelicem!

 Gözlerimi devirdim görebildiğini sanmıyorum. Uslu duracağımı mı sanıyordu? Aptal! Onun yüzünden ölmeyi değilde kendimi kesmeyi tercih ederdim.

 Kapıdan çıktığında biraz bekledim ve sandalye de debelenmeye başladım. Elimdeki iplerden kurtulduktan sonra ayaklarımı çözerek ayağa kalktım. Bu karanlıkta kapıyı bulmam zor oldu ama kapıdan dışarı adım attığımda gücümün olmadığını hissettim. Her an bayılabilirdim. Niye güçsüzdüm ki?

 Koşmaya başladığımda nefessiz kaldım arabasını yanına geldiğimde başımın döndüğünü hissettim sonra her şey karardı....

*******

 Gözlerimi açtığımda siyah bir BMW X5'in önünde yatiyordum. Aklımı şöyle bir kurcalağıdımda Daniel'dan kaçarken bayıldığım geldi.

Önümde duran duygu düşmanı adam

-Sen küçük şeytan hemen arabamın önünden kalk

diye bağırdı.

 -Aman bee yemedik arabanı tepe tepe kullan

diyip yattığım yerden kalkıp ona bakmaya başladım. Kolumun aniden çekilmesiyle bir çift mavi gözle karşılaşmam bir oldu. Olduğum yerde kaskatı kesilmiştim.Karnıma değen sıcak vücudu ve beni derinlerine iten mavi gözleri vardı.

 -Cık cık cık, nereye kaçıyorsun bakıyım küçük şeytan hem arabamın önüne bayıl hemde kaç git.

diye tıslayınca duygusuz yönünü hemen göstermişti. Kolundan kurtulup arabanın sol aynasına bir tekme attım ve bağırdım. 

 -Sensin o küçük şeytan. Bırak beni lanet olasıca pislik!

 Koşmaya başlamıştım arkama baktığımda hala bıraktığım yerdeydi. Ondan kurtulmuştum. Evet, evet kurtulmuştum...

Kosabildigim hızda ormanın içine doğru kostüm. Tanrım niye ben? Tamam güçsüz biriyim ama niye olemiyorum ya da mutlu olmak benim de hakkım değil mi?

Yoruldum, nefes almaktan hayatta kalmaktan.

  Bir ağacın dibine coktugumde usudugumu farkettim. Hava kasvetini getirmiş fırtınaya çevirmişti.

  Kara bulutlar havada dolaşırken yağmur damlaları en saf biçiminde gökyüzünden yeryüzüne hücum etmeye başlamıştı.

  Her dokunislarinda urperiyordum. Kurtların ugultusunu duyduğumda bu korkum daha da artmıştı.

  Senenin başında bana yeni birileri hayatına girecek dese onlara gulerdim. Ama sindi hayatımda tanımadıgım 3 adam vardı.

  Üşümekten titremistim. Bedenimi hissedemiyordum.

Başın döner, gözlerin kararır, ve bilincini yitirirsin. Sonrası sonsuz karanlık. İşler bir kere kötüye gitmeye başladı mı durduramazsın, ardı arkası kesilmez, dibe battıkça batarsın. Bir noktadan sonra her şeyin normale dönmesi için değil de, işlerin bundan daha kötüye gitmemesi için dua edersin. Bir çare, bir çıkış yolu ararsın kendine. Ama tüm bu aramalar boşunadır. Ne sesini duyan biri vardır etrafında, ne de çaresizliğini gören. Tek başınasındır bu hayatta. Aldığın hiçbir karar tatmin etmez. Seçtiğin tüm yollar çıkmaz sokaklara götürür seni. Hikayenin bittiğini düşünürsün, sonra nefes aldığını fark edersin ve aldığın her nefes seni hayatta tutacak olan bir umuda dönüşür. Her kaybedişte yeniden başlarsın. Daha da güçlenerek başlarsın. Ve daha da hızlanarak dibe batarsın. En dibe batarsın. Başın döner, gözlerin kararır, ve bilincini yitirirsin.

***-***

Gözlerimi actıgımda sallandıgımı hissettim birinin kucagında tasınıyordum. Ay ısıgında yuzunu secmem munkun olmamıstı.

  -Nerddyim? Sen kimsin?

  Kocaman kollu adam duraksamıstı. Yuzume baktıgını tenime carpan kivi kokulu nefesinden anlamıstım.

-Ben Alexander.

  -Beni bırak siz sapıksınız benden ne isyorsunuz?

diye cırlarken kucagında debelenmeye baslamıstım.

  -Ben bir şey yapmıycam sana sakin ol! O Daniel piçide cezasını çekecek meraketme şimdi uyu.

 Ona güvenebilir miydim? Ya o da Daniel gibi yaparsa? Tamam canım yakmamıştı ama beni buraya getirip beni buraya bağlamıştı. Korkmuştum. İlk defa bu kadar korktuğumu hatırlıyorum.

 Arabanın içine oturttuğunda arka koltuktaki battaniyeyi üzerime örttüğünde biraz titremem geçmişti.

Evet tatlıcıklar vote ve yorumlarınızı bekliyorum en az 10 vote olrsa sevinirim. Bu kadar kısa bir sürede fazla okuyucularım oldu sizi seviyorum hepinizin yorumlarınızı okuyorum daha seri olun sizleri seviyorum..

SEV BENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin