3.BÖLÜM

26 4 0
                                    

Offff yine sabah oldu. Alarm çalıyor sabah sabah yaa. Her sabah şu alarm sesini duymaktan bıktım. Neyse kapatayım artık şu alarmı. Okula gidesim de yok zaten. Tekrar yatsam mı acaba? Ama kafa dağıtırım belki en iyisi gideyim. Yoksa annemle sabahtan akşama kadar didişecektik. Yataktan kalktım yandaki beyaz komodinden kumbaramda kaç lira var diye baktım. Annemden dünkü tartışmamız ve duyduklarımdan sonra para isteyemezdim. İçinde 20 lira varmış. Yanıma 10 lirasını aldım. Yarında diğer 10 lirayı kullanırım artık. Dolabımdan bordo bir t-shirt ve mavi jean giydim. Çantamı hazırladım, saçlarımı taradım. Artık hazırdım. İlk defa kahvaltı bile etmeden okula gidiyordum. Neyse artık okulda yaparım kahvaltımı. Okula gitmek için 2 otobüs değiştiriyorum. Okulun önüne gelmiştim artık. Okul kartımı basıp içeri girdim, kantine gittim. Kantinde yanlızca 1 kız vardı. Daha önceden okulda görmemiştim böyle birisini. Orta boylu sarışın bir kızdı. Üzerinde kolu düşük mavi ve beyaz çizgili bir t-shirt giyinmişti altına da şort giyinmişti. Büyük ihtimalle bizim okulda değildir ya da yeni gelmiştir. Çünkü okulda şort giymek yasak. Bir boyoz ve çay aldım. O kızın yanına gittim. İzin alıp oturdum.

-Merhaba, adın ne?
-Öykü, seninki ne?
-Sinem. Okula yenimi geldin sen?
-Evet. Ailemle izmire taşındık o yüzden okulumda değişti.
-Yaa ne güzel. Önceden nerede oturuyodun ki?
-Ankara'da. Bu arada sen kaçıncı sınıfsın?
-10 ,sen?
-11. Sınıfım ben de.
-Sen çok iyi bir kıza benziyorsun. Biliyor musun benim bu okulda arkadaşım yok. Yani vardı ama artık yok.

Bunları söylerken çok kötü olmuştum. Sanki başımdan kaynar sular akıyordu. O da bunu anlamış olacaktı ki bana iyi misin diye sordu. Bende iyiyim diyip geçiştirdim. Saat 8.30 'a geliyordu. Ders başlayacaktı. Bende sınıfa gidelim artık dedim ve o 11-A sınıfına girdi bende kendi sınıfıma. En arka sıraya oturdum. İlk ders kafamı sıradan kaldırmadım. 2. ders hoca kızınca dinliyormuş gibi yapmak zorunda kaldım. Okuldan kaçmak istiyorum. Ama her yerde teller falan var kaçmam imkansiz. Okul değil sanki açık cezaevi. 3. ders kantine gittim ve orda yattım. Annem beni aradı. Merak etmiş. Hiç gülesim yoktu.

-Kızım evden hemen çıkmışsın kahvaltı da yapmadın kantinden bir şey al bari karnın doysun aç kalma kuzum.

En azından aklına gelmişim de nasıl olduğumu sordu. Sanki bu hafta benim fikirlerimi çok önemsemişler gibi bana halimi hatırımı soruyorlar. Bende tamam anne diyerek telefonu yüzüne kapattım. Gerçektende çok kızgındım ikisine de. Babam zaten beni unutmuştu bile. Gittiğinden beri hiç arayıp sormadı. Bu işin içinde bir şey vardı. Ama hayırlısı bakalım illaki bir gün her şey ortaya çıkacak. Ben bunları düşünürken öykü yanıma geldi.

- Çok düşüncelisin noldu sana böyle derse girmedin mi yoksa, dedi.
-Evet girmedim başım çok ağrıyor.
- Anlamıştım zaten bir sıkıntın olduğunu. Ama bak her ne olduysa oldu her şey düzelecek...

Burdan sonrasını dinleyemez hale gelmiştim ne dediğini duymuyordum. Kafa sallayıp, haklısın diyip geçiştirdim.

-Neyse yaa öykü boşver şimdi beni gayet iyiyim. Ama zilin çalmasına 2 dakika kaldı. Artık sınıfımıza gitsek iyi olur, dedim.

Zaten dersimiz müzikti. Kadın şişe gözlük takan,  tuhaf tuhaf şeyler giyinen garip bir tipti.  Onun dersinde başım ağrıyor dersem eğer yatmama izin verirdi. Zaten başım ağrıyordu. Yalan söylemeyecektim. Ben müzikçiyi beklerken sınıfa müdür yardımcısı girdi. Sınıfa göz gezdirdikten sonra sınıf başkanına sinem yıldız kim diye sordu. Bende korkarak parmak kaldırdım. Ve ayberk'i de çağırdı. Bir an çok korktum. Ayberk ile muhabbetimiz bile yoktu. Bu neyin nesiydi şimdi. Müdür yardımcısının odasına gittikten sonra annem oturmuş beni bekliyordu. İzin almak için gelmiş. Beni lunapark'a götürecekmiş kafam dağılsın diye. Bende tamam dedim sırf okuldan çıkmak için sonra da lunaparka değil eve giderim artık annemi ikna edip. Artık benim gönlümü bir lunaparkla alamazlar. Eskisi kadar iyi bir çocuk değilim çok değiştim. Yada etrafımdakiler eskisi gibi değiller. Okuldan çıktıktan sonra Ayberki neden çağırdı acaba diye aklıma takıldı. Neyse artık yarın öğrenirim.

Annemi eve gitmem için ikna ettim. Odamda eski hayallerim gibi pembe olan yatağımda şarkı dinleyerek uyuya kalmışım. Gerçekten yaa eskiden ne kadar mutluydum. Bir sürü güzel hayallerim  vardı. Şimdi hiçbiri kalmadı.

Uyuyakalmışım. Saate baktım 3 saattir uyuyorum. Karnım çok acıkmıştı. Mutfağa gittim. Hemen girişte sağda bulunan buzdolabından yiyecek bir şeyler bakındım. Ama bulamadım. Annem geldi zeytinyağlı yaprak sarması yaptım diyince dayanamadım tamam olur dedim. Yanınada yoğurt ohhh miss. Alt komşu bizdeydi. Onunda benim yaşımda bir kızı var. Adı irem.  O da gelmiş olmalı ki annem beni salona çağırdı. O kızıda hiç sevmiyodum. Hiç güvenilir bir arkadaş değil gibiydi. Çok gıcık bir tipi var. Onların yanına gitmemek için odama geçip uyuyormuş gibi yaptım. Annem bir süre sonra kapımı çaldı benden ses çıkmayınca da içeri girdi. Üstümü güzelce örttü ve geri çıktı.  Telefonum tamirde olduğu için kitap okuyayım dedim. Ve kitaplıktan bir kitap seçtim.yatağa yatarak okumaya başladım. Bir genç kızın yaşadıklarını anlatıyordu. Kitabı okurken kendimi sevdiğim bir karakterin yerine koyup, okurken hayal etmeyi çok seviyorum. Kitap okurken fark etmedim ama saat 10 olmuştu. Oldukça da uykum vardı. Her gece olduğu gibi bu gecede yarın güzel şeylerle karşılaşayım nolur diye dua ettim.

Kalbimdeki BoşlukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin