ÖZEL BÖLÜM RAMAZAN

65 8 77
                                    

"A-C-I-K-T-I-M!"

Mert'in haykırışını Derin cevapladı.

"Z-I-K-K-I-M Y-E!"

Mert gözlerini kısarak Derin'e baktı.

"Yürü gitsene lan sen! Niye burdasın?"

Derin yanaklarını şişirip bıraktı.

"Burası benim evim olduğu için olabilir mi acaba?!"

Bu gün iftara Derin'lere gelmiştik. Ve ezanın okunmasına daha 5 saat vardı...
Müge teyze (Derin'in annesi) iftara yapacağı yemekler için alışverişe çıkmıştı. Bizde salonda oturmuş, Mert'in ikide bir acıktım diye haykırmasını dinliyorduk.

Mert kendini yavaşça koltuğa bıraktı. Pardon (!), koltuğa atladı.

Yaklaşık bir saattir konuşmayan Burak konuştu.

"Yavaş hayvan koltuğu kırdın!"

Mert ona sadece göz devirmekle yetindi.

"A-C-I-K-T-"

Mert'in haykırışını kesen şey Derin'in söze girmesiydi.

"Anladık lan anladık!"

Mert ise her zamanki gibi gözlerini kısarak Derin'e baktı.

"İnşallah ezan okunmasına beş dakika kala kusarsın da orucun bozulur, amin!"

Derin Mert'e yastık fırlattı.

"Tövbe de lan!"

Bu ortamda daha fazla duramayacağımı anlayıp mutfağa geçtim.

Evet, oruçlu oruçlu mal gibi mutfağa girmiştim.

Sandalyede oturmuş parmaklarımla oynarken aklıma Gizem geldi.

Ah, şu Gizem'li kız...

Bulduğum not çok garipti. Annesi? Gizem'in annesine n'oldu?

Daha sonra aklıma Damla geldi.

Ah, şu ikinci gizemli kız...

Son görüşmemizden sonra onu defalarca aramama rağmen, bir şey değişmemişti.

'Aradığınız numara kullanılmamaktadır.'

Beni ilk aradığında sadece şifreli apartman kapısını açık bırakıp eve gitmemi istemişti.

Saçmaydı lan.

Çok saçmaydı.

Saçmalık...

Daha yüzünü bile görmediğim birini düşünmem...

Saçmaydı.

"Saçmalık.." diye tısladığımda arkadan bir ses geldi.

"Saç malanmaz taranır."

Tabii ki de Mert'ti. Ne sandınız?

"Olduğun yerde intihar et, Bay IğrençEspriYapanGereksizVarlık."

"Saygı ifadesi kullanman güzel."

Derin beni duyacak şekilde bağırdım.

"Siz mi öldürürsünüz, ben mi öldüreyim?"

"Sen öldür. Elimi gereksiz yere kana bulayamam."

Mert burnunu kırıştırdı ve bağırdı.

"Sensin gereksiz!"

⭐⭐⭐

Mert büyülenmiş bir şekilde Müge teyzenin yaptığı yemeklere bakıyordu.

"E-F-S-A-N-E olmuş Müge teyzeciğim."

"Aa, ezan mı okunuyor ne?"

"Beni kandırmak için mi yapıyorsun sinsi yılan."

Derin Mert'e sadece göz devirdi.

Hep böyle olurdu zaten. Bu ikisi didişir, Burak ve ben de 'doktor kendi hâline bırakın dedi' gibisinden onları takmazdık. Fakat bazen Mert'le didişen taraf ben oluyordum.

Birden top patlamasıyla Mert elinde tuttuğu suyu üstüne döktü.

Salak bu çocuk...

Herkes yemeğine başladığında kimse Mert'i takmıyordu. Ki Mert'in de pek umurundaymış gibi görünmüyordu. Hemen yemeğe başlamıştı.

İftar bol sohbet, kahkaha ile geçmişti.  Sıcak bir aile ortamı gibiydi.

Eeyooow nabeeeer

Ben geldiiiim

Şimdik, okullar kapandı bildiğiniz üzre.

Yani bölümleri artık sık sık atmaya çalışacağım hadi sevinin dvfkdjrjjrdn

Şimdilik Bye, Good Bye

Kafiyeli dimi lan xkddgskdh

Bye, Good Bye

Ne deniyordu, 'dediler ki öldü şimdi desinler kral geri döndü' fln filan işte dkshkdd

Bi de bu gün sınav olanların sınavı kötü geçtiyse bana yazsın moral veririm dkshd.



KankaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin