3. Bölüm = Emir büyük yerden geldi.

128 14 6
                                    

"Babamın dediğine göre annem beni küçükken terk etmiş. Ama inanmak istemiyorum... Annemin beni terkedeceği düşüncesi... Ne bileyim, inanamıyorum. Onunla geçirdiğimiz güzel günleri hatırlıyorum ve... Beni terkeden o insan annem olamaz diyorum. Ben annemi bulmak istiyorum. Bulacağıma da inanıyorum. Ve eğer gerçekten annem beni terkettiyse... Beni terketmemiştir, başka bir nedenden dolayıdır. Umarım öyledir...
Bir gün annemi bulduğumda bu kâğıda bakıp onunla güleceğiz.
-Gizem Altın "
Okuduklarım üzerine kısa süreli bir şok geçirdim. Gözlerimi kırpıştırarak kağıda baktım. Sonra hızla etrafıma baktım. Kimse görmeden kağıdı çantama atıp hızla okuldan çıktım. Bizimkiler kapıda beni bekliyorlardı. Derin "Kanka nerde kaldın ya? Ağaç olduk burada." Dedi.
"Çantamı topluyordum kanka yaa..." dedim Derin'i geçiştirerek . "Hadi gidelim." Mert ve Derin'i evlerine bıraktıktan sonra Burak'la bizim eve doğru yürümeye başladık . Burak içimdeki sıkıntıyı fark etmiş olacak ki "Bir şey mi oldu Melis?" Dedi.
"Offf. Bilmiyorum Burak ya... "
" Anlatmak ister misin?"
"Olayı tamamen açıklığa kavuşturunca sana anlatacağım. Söz. "
"Peki. Sen bilirsin. Ama eğer söylemezsen piknikte yedirdiklerimi helal etmem. " Bu sözü ikimizi de güldürdü. Biz küçükken evlerimizden çikolata, bisküvi,vs. gibi şeyleri toplar ve onlarla piknik yapardık. Eğer birimizin içinde bir sıkıntı varsa ve söyleyemiyorsa ona 'Söyle yoksa piknikte yedirdiklerimi helal etmem.' Derdik. İnsanlara saçma gelebilirdi ama biz onu çocukluk anısı gibi görüyorduk. Bu söz bizim için çok özeldi. Ve hep öyle kalacaktı...

⭐⭐⭐

Eve girer girmez koşarak odama geçtim ve yatağıma atladım. Annem odaya girene kadar... "Kız Melis! Kalk! Misafir gelecek!"
"Of anne ne misafiri ya?"
"Misafir diyorum kalk kız! Bana yardım et!"
"Ya anne ya..."
"Kalk dedim!"
"Anne... Ben ders çalışacağım. Sana yardım edemem üzgünüm. "
"Ben yer miyim bu numarayı? Senin ders çalıştığın nerede görülmüş acaba?!"
"Belki bu gün çalışmak istedim. Ne yani? Olamaz mı?"
"Olamaz. Misafir geleceği gün olamaz!"
"Yaa! Misafir falan diyorsun da kim bu misafir?"
"Sürpriz!"
"Aman ne sürpriz " homurdanarak yatağımdan kalktım. Üstümü değiştirip anneme yardım etmek için aşağı indim.

⭐⭐⭐

Anneme yardım ettikten sonra odama girdim ve yatağıma geçip elime telefonumu aldım. Bizim WhatsApp grubu çalkalanıyordu.

Mert: Heyyooow! Annemin ismi neydi benim ya? Unuttum.

Burak: Yuh lan! Bir insan annesinin ismini nasıl unutur be?!

Mert: Ya kanka öyle değil. Başımı sehpaya çarptım. Çoğu şeyi hatırlamıyorum.

Derin: Bizi nasıl hatırlıyon be?

Melis: Çünkü biz özeliz kankacım.

Mert: Sus be sen! Senin yüzünden en sevdiğim dersten atıldım ben be?!

Melis: Senin en sevdiğin ders Matematik değil ki!

Mert: Kaynatınca güzel oluyor .

Burak: ALLAH ım ben gerçekten bunlarla mı arkadaşım?

Derin: Burak sus bakiim! Piknikte yedirdiklerimi helal etmem bak!

Mert: Ulan asıl o pikniklerde en çok benim payım var be! Bir keresinde kocaman bir cips getirmiştim. Melis hepsini yemişti be!

Melis: Aaa! Resmen kuru iftira!

Burak: Bir susun be! Sınavlar başlayacak yakında. Çalışıyor musunuz? Gerçi sormam hata ama...

Mert: Kopya verirsin artık kanka.

Burak: Oğlum bu ne lan? Her sınavda size ben mi kopya verecem? Üniversite sınavında napcaksınız?

Mert: Senin yanına oturmak için dua edicem şahsen ben.

Burak: Mert! Ben size kopya veririm ama üniversite sınavında duvara toslarsınız. Ve ileride iyi bir meslek sahibi olmak istiyorsanız artık dalgayı bir kenara bırakıp dersinize odaklanın. Ki bu benim için de geçerli. Benim derslerim de o kadar iyi değil.

...

Emir büyük yerden geldi
Haklısın be iç ses.

Vote ve yorum lütfen

KankaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin