"Hoşgeldiniz Bay Park."dedim zayıfladığı için neredeyse yüzünün yarısını kaplayan gözlere bakarken.Sesimi olabildiğince mesafeli tutmuş ve ona en uzak yere oturmuştum.Annem herhalde kendisini arkadaşım olarak tanıttığı için böyle davranmamı beklemediğinden şaşkınca bana bakıyordu.Bende yapmak istediğimle hiç uyuşmayan ve doğru olan yapmam gerekeni yaptım.
"Bay Park.Benim hastamdı."dedim annemlere tekrar tanıtırken. Chanyeol'un gerginlikle olduğu yerde iyice büzüldüğünü gördüm.Onu bu halde görünce tutup sıkıca sarılmak istedim ama yapamadım. Yapamazdım.Bu doğru değildi.
Annem hemen geçmiş olsun dileklerini ve iyi temennilerini iletirken babam dik dik bana bakmaya başladı.Babamı görmezden geldim,biliyordum az sonra yapacağım şeyin asla geri dönüşü olmazdı ama yapmam gerekiyordu.Bu yüzden son kez cesaretimi topladım ve yapsam da yapmasam da kendime binlerce kez lanet edeceğimi bildiğim şeyi yaptım.
"Neden geldiniz Bay Park?"dedim dikkatini çekerek.Anlayamadığım bir yığın his ve beklentiyle bana baktı.Bu saatten sonra kalbime sahip çıkmak ve yaptığım şeye devam etmek gerçekten zor oldu.
"Haberiniz olmuştur eminim ama tekrar belirteyim ben sizin doktorunuz değilim artık."
"Baekhyun!"dedi babam kızgın bir şekilde bana bakarken.Ne olursa olsun yaptığım şey hiç nazik değildi.Ama Chanyeol'u incitmem gerekiyordu.Ben de dilimde ne kadar cam kırığı varsa kan kusana dek yuttum ve devam ettim.Chanyeol bir şey diyemedi.Amacım da buydu zaten.
"Gerçekten önemli bir şey yoksa sizden gitmenizi isteyeceğim.Bugün oldukça yoruldum."dedim.Karşımdaki üç kişi bana şaşkınlıkla bakarken soğuk ifademi bozmamaya uğraşıyordum.Tanrı'ya şu anın bitmesi için yaralı kalbimle dua ettim ama başka birinin kalbini kırarken ne kadar kabul olurdu bilmiyordum.
"Haklısınız.Önemsiz bir şeymiş.Rahatsız ettiğim için özür dilerim."dedi ve ben o kısacık anda gözlerinin dolduğunu gördüm.İfademi hiç bozmadan onu izlerken annem ve babamın biraz daha kalması yönünde ısrarları nazikçe reddetti.Daha sonra da bir kez bile yüzüme bakmadan çıktı gitti evimden.
Dolu gözleri kalbime değmişti,ruhumu sel alıp götürmüştü.Şimdi dışarı çıkarsam her sokak başında ona rastlayacak gibi canım yanıyordu.Bir savaştaydım yaralanmıştım ama nereden yaralandığımı anlayamıyordum.Parmaklarımdan saçlarımın dibine kadar her yerim acıyordu.Üzerimdeki kaban,kazağım,göğüs kafesimdeki on iki kemik ve aldığım her nefesi bana haram eden ciğerlerim bile kalbimi korumaya yetmemişti.Kalbim en bilmediğim yerinden çatur çutur kırılmıştı.Sustum ben de.Parmaklarımın ucunda ulaşmak istediğim şeyi kendi elimle itmek zorunda kalmanın beni delirtmemesini umdum.Ve bağıra bağıra ağlamak isterken sustum.
Annem ve babam üzerime gelecek gibi oldular çünkü gerçekten kaba davranmıştım ama yapmadılar.Çünkü onlar bir kelime bile edemeden nedenini bilmediğim bir şekilde salonumun köşesinde duran cam vitrine öyle bir vurdum ki bir an için ben bile korktum.Yanlış yapıyordum.Doğruyu yapmaya uğraşırken bile hata yapıyordum.Beceremiyordum.Defalarca vurdum ve vitrindeki her şeyi kırdım.
Daha sonra da babam geldi ve yüzüme beni aptal gibi hissettirecek on saniye kadar baktıktan sonra sanki Chanyeol'un hislerine tercüman olmak ister gibi suratıma sağlam bir tane geçirdi.Başım yana düştüğünde ve ben galiba sağır olduğumu düşünürken kafamı kaldırdı ve gözlerini gözlerime dikerek kendime gelmemi söyledi.Bir trans haline girmiş gibi sustum.Anlayamadığım şekilde ağır geliyordu her şey.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
☄️☄️hard feelings ||baekyeol||☄️☄️
Fanfiction"Seni seviyorum.Tüm varlığımla,az sonra kıyamet kopacak olsa da seviyorum.Her bakışında her dokunuşunda titriyorum baştan ayağa.Seni sarmak ve korumak istiyorum tüm dünyadan.Bana inan lütfen.Belki ikimiz de zarar göreceğiz ama ben artık bunları düşü...