-11-

932 100 44
                                    

y.n:Öncelikle çok çok çok özür dilerim.
Hikayeyi elime yüzüme bulaştırmışım ve kafamın içinde giden kurguyu kendi ruhsal sıkıntılarıma bulaştırmışım baya mahvetmişim bu hikayemi.Finali falan tekrar okudum.İçim böyle bitirmeye elvermedi.Özel bölüm falan da yazamayınca tekrar yazmaya karar verdim.Okuyan kaç kişi kaldı bilmiyorum ama hepinizden tekrar özür diliyorum.Umarım hatamı düzeltebilirim.

Şöyle hemen hemen bir ya da iki ay önce bana tam da bir dramaya yakışır şu durumun içine şak diye düşüvereceğimi söyleseler herhalde onlara nazikçe gülümser ve gerçek hayatta böyle şeylerin mümkün olmayacağını söylerdim.Ama şuanda tam da bu durumun içindeydim ve gökten vahiy inmezse falan yapabileceğim hiçbir şey yoktu.Sabahın köründe kafam durmuştu.Kime ne anlatacağımı nasıl açıklama yapacağımı bilmiyordum.Ve ikisi de soran gözlerle bana bakıyordu.Kader deferimi hangi melek yazdıysa şu son iki haftada sıkılmış ve her yaprağı karalayıvermişti.Başka bir şeyin imkanı yoktu.

"Chanyeol,benim bir arkadaşım." dedim Kris'e bakarak.Chanyeol tereddütlü gözlerle bana bakarken derin bir nefes aldım.

"Anladım.Merhaba Chanyeol.Ben Kris."Kris Chanyeol'a elini uzatırken gerginlikten karnım ağrımaya başladı.Chanyeol elini sıktı ve gülümsedi.

"Memnun oldum Kris."dedi.İkisini bir arada tutmanın az sonra yapılacak bir hareketle ya da söylenebilecek bir sözle daha büyük krizlere sebep olacağını bildiğimden en azından Chanyeol'a durumu anlatayım,dedim.

"Chanyeol gel seninle biraz konuşalım.Olur mu?"Onaylar gibi kafasını salladı ve ben kolunu tutarak onu odama götürdüm.Önce kollarımı sıkı sıkı etrafına sardım çünkü dün sarılamamıştım ve gerçekten özlemiştim.Daha önce birini böyle özlediğimi gerçekten hatırlamıyordum.

"Sıcacıksın."dedi burnu saçlarıma sürterken.Biri tarafından böyle sevilmek çok tuhaf hissettiriyordu ve çok güzel.Elini tutarak yatağıma oturttum ve montunu çıkarması için omuzlarından ittirecektim ama izin vermedi.Az sonra çıkaracaktı zaten.Ellerini tutup hemen yanına oturdum.Ne olursa olsun burada olduğu için mutluydum.

"Sabah sabah nasıl kaçtın da geldin?"
gülümseyerek ona baktığımda onun da gözlerinin içi gülüyordu.

"O kadar zor değil.Bu saatte hastanedeki herkes uyuyor.Özel bir şey yapmam gerekmedi."

"Cidden..."

"Boşver onu sonuçta buradayım. İçerideki kim?Hiç bahsetmemiştin ondan.Ev arkadaşın mı?"dedi merakla.Sabah sabah boşu boşuna gerilmeye hiç gerek yoktu bu yüzden gerçekleri onun iyiliği için azcık saklayarak cevapladım

"Bir arkadaşım.Bir geceliğine kaldı öyle.İlaçların öğleden sonra alacaksın demi?O zamana kadar kalırsın burada.Ben bırakırım seni öğleden sonra."

"Baekhyun...Ben şimdi gideceğim.Sadece seni görmek için gelmiştim."

"Neden ama?"dedim moralim büsbütün bozulurken."Kal işte.Öğleden sonra ben götürürüm seni."

"Şimdi gitmek zorundayım."dedi biraz tuhaf bir halde.

"O zaman seni ben bırakayım."

"Olmaz.Giderim ben.Zahmet etme."

"Chanyeol...İyi misin?"

"İyiyim.Boşu boşuna yorulma diye söyledim giderim ben kendi başıma."

"Saçmalama."

"Baekhyun...Lütfen.Kendi başıma giderim ben."dedi ve ayağa kalktı.O ayağa kalkınca ben de kalktım içimde biraz huzursuzluk varken ona baktım.Gülümsedi.Gamzesi hala oradaydı.Sıkıca sarıldım.Her şey iyi olacaktı.Birlikte olduğumuz sürece her şey yoluna girecekti.

☄️☄️hard feelings ||baekyeol||☄️☄️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin