-21-

19.7K 1.4K 1K
                                    

Alya'ya bakınca aklıma Barbie bebeklerim geliyor sdlşkfdsgdf Kazık kadar olsam da asla ama asla Barbie bebek sevdamdan vazgeçmeyeceğim.

Asla...

Normalde text olmayan bölümler içime sinmiyor ama bu bölüm içime sindi...

Dışıma barbie dşslgkfdlişhkdişjhilgfljşiklfdiş

Bu espriden sonra hala hayattaysanız iyi okumalar...

***


Müge instagramdan stalkladığı çocukların öz geçmişini bana sıralarken ilgisiz bir şekilde onu dinliyormuş numarası yapıyordum.

Aklım bambaşka bir yerdeydi. Nurhan Hoca birkaç dakika sonra gelecekti ve biz de Anıl'la birbirimizi taklit edecektik.

Ama ortada büyük bir sorun vardı.

Hafta sonu doğru düzgün çalışamamıştık. Anıl bulduğu her fırsatta bana yavşarken benim uzun süren sinir krizlerim yüzünden çalışmamız toplamda birkaç dakikayı geçmemişti.

Gerçekte yavşaması mesajlaşmalardakinden de beterdi. Nefes alsam yavşıyordu it herif.

"Günaydın baldız." Kaan'ın sesini duyduğumda başımı kaldırıp Müge'ya baktım, yanaklarının kıpkırmızı olduğu gözümden kaçmamıştı.

"Nereden baldızın oluyorum ben senin?" Müge açık bir şekilde Kaan'ı terslediğinde Kaan ellerini sıraya dayayıp onun üzerine hafifçe eğildi.

"Baldan tatlısın da,  o yüzden." Gözlerimi devirme isteğimi güçlükle bastırırken yavşaklığın bulaşıcı bir hastalık olduğunu düşünmeye başlamıştım. Biraz Kaan'la takılsam bana da bulaşır mıydı? Çünkü birazdan buna ihtiyacım olacaktı, malum yavşağın tekini taklit etmem gerekiyordu...

"Tipim değilsin tatlı çocuk. Ben bedboy seviyorum." Kaan'ın kaşları şaşkınlıkla havaya kalkarken benim tepkim de ondan farklı değildi. Ama çok geçmeden Müge'nin bunu Kaan'ı başından atmak için söylediğini anlamıştım. Zeki kankam.

"Bedboy kim lan? Ah!" Simge arkadan gelip Kaan'ın ensesine şaplak attığında Kaan'ın acı dolu inlemesini tüm sınıf duymuştu.

"Pardon kanka, cahillere alerjim var benim."

"Benim de yavşaklara alerjim var." Dedim yanağımı elime yaslarken.

"Benim de Kaan'a alerjim var." Müge gözleriyle Kaan'a meydan okuyarak bunu söylediğinde Kaan Müge'ye öpücük atıp bir şey söylemeden yanımızdan ayrıldı. Hepimiz rahatlamışçasına nefesimizi dışarı verirken Simge'yle göz göze gelmiştik.

"Alya?"

"Efendim?"

"Anıl'la evlensenize." Kocaman açtığım gözlerimle Simge'ye bakarken Simge şirin bir ses tonuyla ekledi.

"Şipledim, artık evlenmek zorundasınız."

"Valla ben de senle Barış'ı şipliyorum senelerdir ama hala evlenmediniz." Müge'nin söylediğiyle benim suratımdaki ifade Simge'ye bulaşırken nihayet Nurhan Hoca sınıfa gelmişti.

Yoksa bu muhabbet hiç de hayırlı yerlere gitmeyecekti...

"Geciktiğim için üzgünüm, birkaç önemli işim vardı." Nurhan Hoca gözleriyle sınıfı tararken gözleri beni bulduğunda gülümseyip konuşmaya devam etti.

PAMUK PRENS | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin