5.Bölüm KORKU

9 0 0
                                    

Sırtımın ağrısıyla gözlerimi açtığımda koltukta uyuduğumu fark ettim.Doğru ya.Dün Poyraz'a söylediğim şey sonum olmuştu resmen.Evde beni kovalamıştı ve lanet olası uzun bacakları yüzünden hemen yakalanmıştım.Beni gıdıklarken nefessiz kalmamdan zevk alır gibi gülüyordu.Pislik.Sonra da yorgunluktan burada uyuyakalmıştık.Poyraz neredeydi?

-Poyraz.

Evin içinde bağırırken gözüm duvardaki büyük saati buldu.Saat 11 e geliyordu.Nereye gitmişti bu çocuk?Mutfağa girip ayak üstü bir şeyler atıştırıp odama çıktım.Buraya gelmeden önce numaramı değiştirmiştim.Poyraz'ı aradığımda açmadığı için kapatacağım sırada açtı.

-Neredesin Poyraz?

-Dün gece çıkıp arkadaşlarla buluştuk.

-Bana neden haber vermedin?

-Uyuyordun Melis.

-Peki.

Telefonu kapatıp yatağa attım.Trip atar gibi olmuştu.Ama en azından bir not bırakabilirdi.Tek kalmaya korktuğumu biliyordu üstelik.Gece bir şekilde uyansaydım ve yanımda Poyraz'ı göremeseydim aklımda bin türlü film sahnesi canlanırdı.Korku filmi!

Bu kadar korkak olmayı istemezdim ben de .Ama annem öldükten sonra her şey boka sarmıştı. Akıl hastanesinde kaldığım günlerde geceleri asla uyuyamazdım.Karanlık koridorda çığlıklar yankılanırken ben de ellerimi kulaklarıma bastırıp annemi hayal ederdim.Mavi gözlerini ve içimi ısıtan gülüşünü.Bunları düşünmek beni farklı yerlere götürüyordu.Bir anlığına da olsa akıl hastanesinde mavi önlükle yerde oturduğumu unutturuyordu bana. Ama sağ tarafımdaki hücrede olan kadının çığlıkları hiç susmuyordu.Ve doktarlar gece olduğu için zahmet edip sakinleştirici yapmaya gelmiyorlardı bile.Böyle boktan bir yerde 6 ay geçirdikten sonra hayata adapte olmam imkansız gibiydi.Ve yanımda sadece Poyraz vardı.Neler yaşadığımı sadece o biliyordu.Ve buna rağmen beni tek bırakıp gitmişti.

O senin bakıcın değil Melis.

İç sesim haklıydı belki de.Benim yanımda kalmak zorunda değildi.Buraya kafa dağıtmak için gelmişti zaten.Böyle yapmaya hakkım yoktu.Ama gece tek kalmak istemiyordum! Poyraz bana yardım etmeseydi en azından gidip bir otelde kalacaktım.Kendimi daha iyi hissedeceğimi düşünmüştüm.Ev kiralarsam yaşayamazdım ki tek başıma.

Yanaklarımdaki yaşları şaşkınlıkla sildim.Ne zamandır ağlıyordum ben?Akıl hastanesinden sonra ilk defa ağlıyordum.Ve bu...Garip hissettirmişti işte.

Kapının açıldığını duyduğumda koşarak banyoya girdim ve kapıyı kilitledim.Poyraz'ın beni ağlarken görmesine izin veremezdim.

-Melis!

Poyraz'ın sesi yaklaşırken konuşamayacağımı biliyordum.Sesim çatallaşmıştı kesin.Birkaç kapı gıcırtasından sonra banyonun kolu aşağı indi.

-Melis iyi misin?

-Evet.

Kısa bir cevap verip yüzümü soğuk suyla yıkadım.Başımı kaldırıp aynağa baktığımda gözlerim kızarmıştı.Ne kadar ağlamıştım ben?

-Kapıyı aç.Neler oluyor?

Boğazımı temizledim.

-Bir şey olduğu yok.Duş alacağım.

Küveti suyla doldurmaya başladığımda Poyraz'ın hala kapıda olduğunu biliyordum.

-Bak...

-Açıklama yapmana gerek yok Poyraz.Ben iyiyim ve izin verirsen duş almak istiyorum.

Kapıya yaslandığımda sinirle nefesini bıraktığı duydum.Sonra ayak sesleri.Ve yine yalnızdım.Üstümdekileri çıkarıp,küvete üstündeki yazıları okumadan yeşil renkli sıvıyı sıktım.Pek önemseyecek durumda değildim.Suyu kapatıp küvete girdiğimde sıcak suyun etkisiyle biraz da olsa rahatlamıştım.Poyraz'ın nane aromalı şampuanıyla saçlarımı köpürtürken gözlerim yanmıştı.Şampuanı bırakıp başımı küvete yasladım ve gözlerimi kapattım.

Babam bana tekrar evleneceğini söylediğinde evden o zaman ayrılsaydım belki bu kadar kötü olmazdı hayatım.Beren'le hiç tanışmamış olurdum ve akıl hastanesine de gitmemiş olurdum.Arkadaşlarım hala yanımda olurdu! Gözümden akan yaşı sinirle sildim. Benim hayatımı babam mahvetmişti,Beren değil.

Duştan çıkıp siyah havluyu bedenime sarıp odama gittim.Bu Poyraz'ın havlusu olmalıydı.Bavulumdan bir kot ve tişört çıkarıp giyindim.Saçlarımı da havluya sarıp yatağa oturdum.Poyraz'la konuşmam gerekiyordu.Banyoya gidip Poyraz'ın havlusunu bıraktım.Ardından saçımdaki havluyla saçımın nemini aldım.Saç havlusunu da bıraktıktan sonra aşağı indim.Poyraz koltukta tek ayağını diğerinin üstüne atmıştı.Başını çevirmeden bana baktığında merdivenin başındaydım.Yanına gidip oturdum.

-Poyraz.

Elindeki viski bardağını yeni görüyordum.Bacağının üstüne koymuştu ve ona bakıyordu.Yanağını tutup kendime çevirdim.

-Bak nasıl başlayacağımı bilmiyorum.Ama korktuğumu biliyorsun.

-Özür dilerim.

Viski bardağını sehpaya koydu.

-Hayır hayır.Sorun bu değil.Ben böyle kendimi kötü hissediyorum.Yani ayak bağı gibi.Belki de ben...

Poyraz inanamıyormuş gibi bana bakıyordu.

-Sen ne Melis?

Sinirle ayağa kalkıp elini saçlarından geçirdi.

-Otelde mi kalacaksın.

Güldü,ama neşeden uzak soğuk bir gülüştü bu.

-Gidemezsin tamam mı?Seni yalnız bırakmayacağım!

-Bıraktın ama!

İçimde hala Poyraz'ın suçlu olduğunu söyleyen taraf kendini göstermişti.

-Beni bıraktın ve bu umurunda bile olmadı!

Koşarak merdivenleri çıktığımda Poyraz'ın şaşkınlığından faydalanmıştım.Yoksa beni ikna etmeden asla bırakmazdı.Odaya girip kapıyı kilitledim.Odada oradan oraya yürürken ne yapacağımı bilmiyordum.Poyraz yeni kendine gelmiş olmalı ki kapıyı yumruklamaya başladı.Ve kilitli olduğunu bildiği halde kolu zorluyordu.Gözlerimi devirdim.

Ses kesilince pes etmiş olacağını düşünüp kendimi yatağa bıraktım.Ama kapı büyük bir gürültüyle açıldığında çığlık atıp yataktan kalktım.Hayvan!Resmen kapıyı kırmıştı.

-Beni zorlama Melis.

-Asıl sen beni zorlama!Ne yapacaksın?Sen dışarıda gezerken beni eve mi kilitleyeceksin?Ah!Ellerimi de bağla da sinir krizi geçirdiğimde etrafa zarar vermeyeyim.

Poyraz'ın mavi gözleri koyulaşırken neler söylediğim beynime yeni ulaşıyordu.Poyraz sinirle üstüme yürürken yutkundum.Onu ilk defa böyle görüyordum.Zaten bu ilk kavgamızdı.Yanıma gelip çenemi sıktı.

-Kendine gel Melis.

Ses tonu ölümcül derecede sakindi.Çenemi çekmeye çalışsam da çok sıkmıştı.

-Bırak beni!

Gözlerini kapatıp bir süre öyle durdu.Ardından hiç beklemediğim bir şey yapıp bana sarıldı.Şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemezken Poyraz saçlarımı kokladı.Onun gibi kokuyordum.

-Seni bırakmayacağımı küçük beynine sokman için kaç kere daha söylemem lazım?

Kırık KalplerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin