RESİMDEKİ POYRAZ
Sabahın bu saatinde bir taksi bulabildiğim için şanslıydım.Adresi zor da olsa anlattığımda başımı cama yasladım.Düşünmek istemiyordum.Poyraz'ın ne kadar endişelendiğini düşünmek istemiyordum.Çünkü o böyle ortalıktan kaybolsaydı ben çıldırırdım.Onu o şekilde hayal bile edemiyorum.Kafamı bir kere cama vurdum.O kız gözümün önünde kusmasaydı bunlar olmazdı!
Cebimden para çıkarıp şoföre uzattım.Korkak adımlarla eve doğru ilerlerken kapı açıldı.İçeriden daha önce görmediğim biri çıktı.Bizim yaşlarımızda görünüyordu.Tek kaşını kaldırıp bana baktı.
-Melis sen misin?
Yavaşça başımı salladım.Çocuk rahatlamışçasına bir nefes aldı.Geri çekilip kapıdan geçmem için bekledi.Gözlerine bir süre bakıp içeri girdim.Salonda kimse yoktu.Merdivenleri çıkıp Poyraz'ın odasına girdim.Dolaptan bir tişört çıkarıp üstüne giydi.Sırtı bana dönüktü.
-Berk lanet olsun sen hala burada mısın?Melis yok oğlum!Anlamıyor musun?
Sinirle bana döndüğünde çatılı kaşları ve aralık dudakları bir süre daha öyle kaldı.Dönmeden önce dolaptan aldığı ceketi yatağa attı ve hızlı adımlarla gelip bana sarıldı.Kollarımı boynuna sıkıca doladım.
-Lanet olsun Melis!Hangi cehennemdeydin?
Başımı biraz daha boynuna gömdüm.Vücudundaki gerginlik elle tutulur cinstendi.Hala rahatlamış gibi görünmüyordu.Omuzlarımdan tutup beni kendinden ayırdı.Gözleri alev saçıyordu sanki.
-Bİri sana..
-Bağırma.Anlatacağım.
Elinden tutup yatağa oturdum.Biraz başımda dikildikten sonra o da yanıma oturdu.Etrafa göz gezdirdiğimde baya bir dağılmış olduğunu gördüm.Çaresizce beklemek onu deli etmiş olmalıydı.
-Dün gece bardan çıkıp arabanın yanına gittim.Seni beklerken bir kız geldi.
Yüzümü buruşturdum.
-Önümde kustu.Çok içmiş olmalıydı.Beni biliyorsun dayanamadım işte.Uyandığımda bir arabadaydım.
Poyraz'ın soru sormasına izin vermeden devam ettim.
-Bir çocuk vardı.Ama inan bana kötü bir şey olmadı.Eğer bana yardım etmeseydi daha kötü şeyler olurdu.
-Bardan hemen çıktım zaten!Seni orada yalnız bırakacağımı mı sanıyordun Melis?
-Bayılmıştım Poyraz.O da yanımda birisinin olduğunu bilemezdi.
-Bana o piçi mi koruyorsun?
Bıkkınlıkla nefesimi verdim.Ne kadar dil döksem de anlamayacaktı.
-Burada ne halde olduğumu biliyor musun?
-Lanet olsun biliyorum.Kasten mi yaptım sanıyorsun?İnan bana senin üzülmenden zevk almıyorum.
Odadan çıkarken Poyraz'ın söylediği şeyden sonra donup kalmıştım.
-Aranızda bir şey mi oldu?
Gözümden hızla akan yaşı sildim.Benim böyle bir şey yapmayacağımı nasıl bilmezdi?O benim tek arkadaşımdı.Beni herkesten iyi tanıdığını düşünürdüm.Oysa hiç tanımıyormuş..Duygusuz gözlerle omzumun üstünden ona baktım.
-Evet.
Hızlıca odama girip kapıyı kilitledim.Başımı kapıya yaslayıp gözyaşlarımın dinmesini bekledim.Ama duracak gibi değildi.Ne yapacağımı bilemeyerek yere oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Kalpler
Novela JuvenilÖlüm ne demekti? Ruh bedenden çıktıktan sonra mı ölürdü insan? Hayır. Yaşarken ölmek mümkündü. İnsanlar teker teker senden vazgeçerken sen ölüme bir adım daha yaklaşacaksın. Seni öldüren son darbe ise kendinden vazgeçtiğin o an olacak...