Onların ki çok farklı bir hikaye.
Bir yanda hayallerini hiçbir zaman yaşayamamış bir kız Azra
Diğer yanda da tam da hayali olan hayatı yaşan Byun Baekhyun
Azra aile baskısından dolayı onlara - ailesine- rest çekip koreye taşındı.
Nerden bilebilirdi...
Sonunda çekimler bitti. Kaç gündür gecemi gündüzüme katıp çalışıyorum. Ama çalışma bitmez tabi ki...
İlk defa bu kadar çok yoruldum desem... Şu 5 günde tam 4 kez bayılma tehlikesi atlattım. Bir iki seferinde Exo'nun yanındaydım ve bana kızdılar. En çokta Baekhyun meraklanıp kızdı.
Gereksiz yere çok çalıştığımı söylüyorlar. Ama zorundayım. Bu projeye güveniyorum.
Sette beni tanıyan çok insan var. Hepsi çok başarılı birisi olduğumu söylüyorlar. Yani beni tanıyorlarmış.
Bugün Exo'dan bir kaç kişiye olan sözümü tutacağım. Sehun, luhan, Chanyeol, Baekhyun ve Kris . Ve Yaprak tabi ki olacak.
Ülkügilden haber yok zaten eheh.
Akşam yemeği yiyeceğiz beraber. Zaten evde olduğum için üstüme spor birşeyler girdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Multi Azra Akbulut
Onlara genel olarak Türk yemekleri yaptım. Çünkü çok istediler. Merak ettiklerini söylediler. Ama biz tabi ki Baekhyun ile bir yaramazlık peşindeyiz. Ne mi?
Ben votka aldım. Ve yemekten sonra meyve sularının içine katıp içeceğiz. Eheheehe.
****
" Wellcome guys!"
Kris : Hoşbulduk. Woaa. Çok güzel kokmuş ev. Döktürmüşsün be yönetmen. Woaa. Piyano çalabiliyor musun?
" Evet piyanistim ben."
Içeriye geçtik. Baekhyun acıktım diye mızmızlanınca da hemen yemeğe geçtik. Yemekler yenmeye başladığında da tatlı bir sohbet yeli bizi aldı götürdü.
Bh : Nam nam nam. Çok güzel bunlar. Sanırım Türk yemeklerinin müptelası olacağım.
Sh : Kesinlikle. Ama ben hepinizden olgunum.
Kris : Hiç tarzım değilsin Sehun.
Lh : Sehun sen odaya bir geçsene. Göstereyim ben sana orda kim olgun.
Sh : Bebeğim. Valla sen olgunsun kabul ediyorum.
Lh : Adam ol bebeğim.
Kris : Hiç tarzım değil.
" Afiyet olsun çocuklar."
Cy : Yaprak nerde?
" İyi hatırlattın. Ben bir arayayım onu."
Masadan kalktım ve cam kenarına geçip Yaprağı aradım. Meşgule attı. Yani geliyor anlamına geliyor bu. Anlaşma tarzımıza güldüm ve arkamı döndüğümde ağzında yemekle karşımda ki o tatlı Baekhyun'a baktım.
" Baek?"
Bh : Nödön göcöktön? Sönsöz yöyömöyöröm...
" Yaprağı aradım. Meşgule attı geliyor herhalde. Yemek yerken çok tatlı olduğunu biliyor muydun?"
Bh : Omo. Utandırma beni ehehe. Hadi masaya geçelim.
Beraber gülüşerek masaya geçtik ve bu seferde kapı çaldı. Gelen kesin Yaprak'tı. Ben tam kalkacakken chanyeol fırladı.
Cy : Ben baktımm. Yaprak! Hoşgeldin!
Chanyeol ve Yaprak sarıldılar. Bizse birbirimize bakıp durduk. Ne oluyor bunlara? Gerçekten anlamıyorum. Ve sadece ben değil buradaki kimse anlamıyor.
Yemek boyunca sustuk ve yemekten sonra Baek ile mutfağa gidip o votka işini hallettik. Üç çeşit meyve suyuna da votka kattık ve bardaklarla birlikte içeriye geçtik. Herkes istediğinden bardağına doldurdu. Kris yattığında yüzü ekşidi.
Kris : Ne bu? Meyve suyu olduğuna emin misiniz?
" Evet evet. Türkiye'den geldi. Iç iç."
Herkes içmeye başladı. Luhan durumu anladı ve hemen bize bakıp gülümsedi. Luhan oppayı çok seviyorum ya.
Cy : Millet! Benim daha doğrusu yaprak ile bizim size söylememiz gereken bir şey var.
Sh : N'oldu hyung?
Kris : Tanrı aşkına söyle artık.
Yaprak : Ee şey...
Cy : Yaprak ile biz sevgiliyiz!
" Ne?!"
Cy : Evet. Dün sevgili olduk.
Bh : Ne ara sevdiniz lan?!
Cy : Best! İlk görüşte aşk denen bir şey var.
Bu çok saçma! Yaprak Hoseok 'u seviyor-du. Ne yani? Tanrım neden bunlar bu kadar karışık...?
///İlk görüşte aşk. Evet dünyam. Buna senden sonra inanmaya başladım. ///
