Bu bölümü uzun yazmaya çalıştım.Iyi okumalar
Gözde
Hemen lavaboya koştuk.Salak Azra klozetin üstünde çığlık atmaya devam ediyordu.Biz ona anlamaz bakışlar atarken
"Arıı."diye bağırdı.
Bu seferde ben çığlık atmaya başladım.Ne var uçan şeylerden korkuyorum.Çünkü diğerleri gibi sabit değilki sen ona yaklaştığın zaman üzerine uçabilir.Sonra kulağına,burnuna falan girmeye çalışır ıyyy düşüncesi bile iğrenç...
Biz Azra ile çığlık atıp burun ve kulaklarımızı kapamaya çalışırken Taner ile Cenk birbirlerine tuhaf bakışlar atıyorlardı.Hele şükür Taner hareketlendi.Biz onun ne yapcağını anlamaya çalışırken arıyı eline aldı.Biz Azra ile bu sefer kıçımızı yırtarcasına çığlık atmaya başladık.Sonra Azra sustu çünkü Taner malı sırıtarak benim üstüme geliyordu:
"Hadi ama Gözde bir arıdan korkuyor olamazsın."
"Sa-sakın Ta-taner lü-lütf"
Tam o sırada Taner elindeki arıyı üzerime atınca cümlem yarıda kaldı çünkü bilincimi kaybettim evet işte bayıldım.
Taner
Bayıldığına inanamıyorum.Oysa ben şaka yapıyordum.10 dk oldu hala uyanamadı.Azra hala ağlıyordu duyan da Gözde öldü falan sancak birazdan uyanıp cırtlak sesiyle bağırcağına eminim ve eveet gözlerini açıyor.Önce baygın bakışlarla etrafa bakmaya başladı.Sonra gözleri beni bulunca gözleriyle dövdü resmen.O nasıl bir bakıştır:
"Seni öldürücem."dedi biraz daha kendine geldikten sonra.Içerdeki koltuklardan birine yatırmıştık oturur pozisyona geldi Cenk elindeki bir bardak suyla gelip Gözde'ye uzattı.Gözde suyu içince hele şükür tam olarak kendine geldi:
"Imm şey film izleyemeyiz artık herhalde biz eve gidelim."dedi Azra.
Evet haklıydı biraz daha kalsalar Gözde beni öldürebilirdi:
"Tamam aşkım ben akşam ararım." dedi Cenk.
Kapıya geldiklerinde Gözde bana son bir öldürücü bakış atıp gitti.
"Oğlum manyak mısın ya kıza bir şey olsaydı."
"Abartma Cenk bir şey olmadı işte." Bana onaylamaz bakışlar atıp odasına gitti biraz sonra elinde laptopla geri döndü.Ben ona tek kaşımı kaldırıp sorarcasına bakınca :
"Aerosmith'in konseri var gidelim mi?"dedi
"Na zaman?"dedim
"Bu pazartesi."
Kafamı onaylarcasına salladım.
"Kızları da çağıralım."
Yok artık.Şaşkın ve onaylamaz bakışlar atınca
"Hadi ama Taner hem özür dilemiş olursun."
Gözlerimi devirince telefona koştu.Bu gerizekalı,Azra ile çıkmaya başladığından beri daha bi salaklaşmıştı.
Gözde
Otobüse bindiğimizde kusmamak için bildiğim bütün duaları okuyordum çünkü ne zaman bayılsam başıma müthiş bir ağrı giriyor birkaç gün etkisi geçmiyordu.O Taner'i ayaklarından tavana asıcam lanet herif!Azra benimle gelecekti ama annesi arayınca ilk durakta inmişti ben de dışarıyı seyrediyordum sonra midem daha çok bulanınca wattpadden solucanı açıp okumaya başladım.Bu kitabı çok seviyordum kafamı dağıtıyordu.Biraz daha okuduktan sonra bizim durağa gelince ayaklandım otobüs yüzünden başım daha çok ağrıyordu.Anahtarla kapıyı açıp içeri girdiğimde annem,babam ve Ege oturmuş bir şeyler konuşuyorlardı.Beni farkettiklerinde annem gülümseyip:
"Gel kızım biz de seni bekliyorduk geç otur."dedi Ege'nin yanını göstererek.Oturup konuşmasını bekledim:
"Kızım Alman'yadaki amcanlarla konuştuk içinizden birini yurt dışına okumaya göndermeyi düşünüyoruz Ege ile de konuştuk senin seneye sınavın var bu yüzden Ege'yi göndermeye karar verdik ama istersen seni de gönderebiliriz."dedi
Hiç düşünmeden
"Hayır istemiyorum."dedim Amcamın karısı cadalozun tekiydi.7yaşındayken uçurtmaya merak salmıştım onun da aptal bir kaplumbağası vardı sürekli peşimden geliyordu ben de onu uçurtmaya bağlayıp uzaya yollamıştım.Gerçi yarı yolda uçurtmam kopmuş kaplumbağa da amcamın kafasına düşmüştü ama küçüktüm sonuçta.Salak kadın 1 hafta boyunca ağlamıştı.Annem onu sevmediğimi bildiği için gülümseyip kafasıyla onayladı.
Ben de ağrı kesici içip odama çıktım yatağıma uzanmış hayal kurarken telefon çaldı.Tabiki de Azra'ydı.Canım arkadaşım ya merak etmiş.
"Kızım aerosmithin konseri varmış pazartesi, yarın alışverişe çıkıyoruz."
"Saol canım iyiyim başımdaki ağrı da azaldı endişelenme."dedim iğneleyici bir sesle eminim gözlerini devirmiştir.
"Aman Gözde abartma."dedi
Ibneye bak kendisi benim yerimde olsa bütün Istanbul'u ayağa kaldırırdı ama.Telefonu suratına kapattım.Çok uykum vardı kafamı yastığa koyduğum gibi uyudum.
..................
Sabah uyandığımda burnuma iğrenç bir koku geldi.Sonra kokan şeyin ayaklarım olduğunu fark ettim ıyy fare ölüsü gibi kokuyor.Bir dakika ya benim ayaklarım nasıl yanımda duruyor.Inanmıyorum ayaklarım kopmuş.Biraz sonra gerinen Ege'yi görünce rahat bir nefes aldım ayaklarım kopmamıştı.Ayak önemli sonuçta.Kaşlarımı çatarak Ege'ye bakınca
"2 gün sonra gidiyorum."dedi bunu duyunca istemsizce omuzlarım çöktü dudaklarımı büzdüm.Kavga falan ederdik ama severdim Ege'yi.Kim kardeşini sevmezki? Sarıldım,o da sarılınca gülümsedim.
"Beni bu kadar çok sevdiğini bilmiyordum fıstık."dedi
"Her gün ara beni unutursan bağırsaklarını deşerim."
"Seni unutmak mümkün mü manyak sen de fazla kedi kesme geldiğimde mahalede kedi kalsın lütfen."
Sırıttım,ben kedilere ne kadar sinir oluyosam Ege o kadar seviyordu.
"Yarın birlikte son bir eğlenelim."
"Olur."dedim
Ege gerçekten eğlenceliydi.Salak Azra ile alışverişe gitcektim daha.Rahat bir elbise giydim.Alışverişe çıkınca genellikle bu elbiseyi giyerdim çünkü salak Azra en az 50 tane kıyafet denettirirdi.Beyaz spor ayakkabılarımı giyip Azra'nın dün mesaj attığı yere gittim.Ilerde Azra'yı gördüm.O da benim gibi rahat bir elbise giymişti.Kumral saçlarını yandan bir örgü yapmıştı.Yeşile kaçan ela gözleriyle benim aksime fazla dikkat çekici ve güzeldi.Ben kahverengi saçlı kahverengi gözlüydüm.Dikkat çeken tek özelliğim fiziğimdi herhalde.Yanına gittiğimde hele şükür der gibi baktı.
Alışverişe başladık.Ve tabiki de Azra hanım hiçbirini beğenmedi.Sıkıntıdan patlicaktım.Zaten alışverişi sevmem.Bir mağazaya daha girdik hele şükür hanımefendi kendisi için siyah dizin bir karış üstünde göğüs dekoltesi olan bir elbise aldı.Ben de kendime gece mavisi sırt dekoltesi olan şık bir elbise aldım.Çok yorulmuş ve acıkmıştım.Hamburger yemeye gittik.Ve tabi yanına da kola.Yemeklerimizi yedik.
Her zamanki gibi kolanın yarısı duruyordu.Kalkıp çöpe atacaktım bir yandan da solucanın yeni bölümünü okuyordum.Tam o sırada sert bir şeye çarptım.Kafamı kaldırınca siyah saçlı, kahverengi gözlü 1.82 boylarında bir yakışıklıyla karşılaştım.Tabi bu yakışıklı bana sinirle bakıyordu.Ve tabiki de çarpmanın etkisiyle kolayı dökmüştüm.Ben de diyorum elimde bir hafiflik var:
"Aptal naptın üstüme!"
Gerçekten aptalım ve boku yedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNADINA AŞK
HumorYemek yemeyi aşırı seven Gözde... En yakın arkadaşı Azra... Hayatlarına yeni insanlar girerse... Eğlenerek okuyabilceğiniz bir kitaba merhaba deyin!