Gözlerimi açıp kapadım! Ve tekrar baktım gerçekten Vedat'tı bizi nasıl bulmuştu ki! Gözlerim yaşlar içinde "Senin burada ne işin var" diye sordum.
"Seni almaya geldim karıcım"
"DEFOL git" dedim ve önümde bir kol belirdi. Tahir'in koluydu. Burnundan sinir fışkırırken "Kadın istemiyor, defol git lan it"
" Sen karışma küçük Kaleli"
O gerçekten bizi koruyordu! Hem de gerçekten! Bi anda kolumdan tuttu ve "Nefes gidiyoruz" dedi. Vedat havaya ateş etti ve "Bırak lan karımı" dedi.
Bir anda "dan" diye ses geldi. Abisi arkadan bağırıyordu "ver lan kadını adama diye"
"HE veririm eshekten veririm, gel ula gel de al"
"Afferin paşam Nefes' i vermek yok"
"Yok Yengem yok"
Kolumdan çekti ve beni arabaya bindirdi. Yengesi de geldi. Yengesi de onun gibi çok merhametliydi. Tam evden çıkacakken Vedat arabanın tekerlerini patlattı! Tahir sinir küpü gibiydi. Arabadan indi ve "Ulan şerefsiz, pislik" diye saydırarak Vedat'a vurmaya başladı. Yengesi "Vur Yengem diğer yanağınada vur" diyordu. O deli TAHİR ise yengesi neydi deli Asiye! Bunlar hem deli hem de merhametliydi. Bunlar Karadeniz'di. Inattı! Deli Tahir inadıydı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sensizliğe nasıl alışılır ki? (#NEFTAH)
Teen Fiction8 yıl boyunca şiddete maruz kalan Nefes'in nasıl yaşama geri döndüğü hikâye...