2 • Kolye

1.7K 23 9
                                    

Ter içindeydim, yorganı üzerimden çektim. Çıplak vücuduma yapışmıştı.

Neden çıplak olduğumu kavramaya çalışarak beynimi zorladım.

Ah doğru. Dün gece Earl ve ben..

Çekmecemden temiz iç çamaşırları ve giysiler çıkarıp bornozu da üstüme giyerek banyoya gittim.

Earl gitmişti, eşyaları ortada yoktu.

Küveti suyla doldurup içine girdim. Ilık su vücudumu rahatlatıyordu. Duş lifini alıp vücudumu iyice temizledim.

Temizlenme işim bitince havluyla kurulandım ve çamaşırlarımı ardından da giysilerimi giydim. Saçlarımın nemini aldım.

Odama gidip eşyaları topladım. Kirli çarşafları çamaşır makinesinin içine koydum.

O sırada odamın kapısı çalmaya başladı.

"Dove! Tatlım orda mısın?" annem endişeli bir ses tonuyla kapının önünde bekliyordu.

"Evet anne, girsene." kapıyı açtı. Gözleri yaşlarla dolmuştu. Gelip bana sıkıca sarıldı.

Hala ne olduğunu anlamayan ben şaşkınlık içindeydim.

"Anne ne oldu?" annem çekildi ve hala elleri omzumdayken bana baktı.

"Hala haberin yok mu?" Kafamı iki yana salladım.

"A-Anthony kaza yapmış."  Bir anda içimde gerçekleşen garip duyguyla ortada kaldım.

Ağlayamıyordum. Sanki göz yaşlarım yoktu.

Yutkunarak "Peki durumu nasıl?" diye sordum.

Annem önce yere sonra dolu gözlerle benimkilere baktı. Ardından kendini tutamayıp bana sıkıca sarıldı.

"Çok üzgünüm."

•••

Benim yüzümden öldü.

Benim yüzümden öldü.

Benim yüzümden öldü.

Hastaneye gelmiştik. Koşarak resepsiyona gittim.

"Anthony Hanson nerde?" Gözümden yaşlar akmaya başlamıştı. Öldüğünü öğrendiğim andan beri durmuyordu.

Resepsiyon halimden dolayı telaşlı bir şekilde kayıtlara baktı. "4. katta, ordaki görevliler sizi morga yönlendirirler."

Morg.

Merdivenlere doğru koştum. Annem peşimden geliyordu. 4. kata ulaştığımda hemşire görünümlü bir kadın gördüm ve hemen yanına koştum.

Kadının omuzlarından tutup biraz da telaşlı bir sesle "Morg ne tarafta hemşire hanım?" dedim.

Kadın ellerimi omuzlarından indirdi ve bana onu takip etmemi söyledi. Koridorun solundaki yol ayrımından sağ tarafa döndük.

Karşımda beyaz bir kapı vardı.

"İşte orası hanımefendi kapıyı tıklatırsanız oradaki doktor bey size yardımcı olur."

Koşarcasına adımlarla kapıya doğru ilerledim. Adım attıkça karşılaşacağım gerçekten korkuyor ve adımlarım yavaşlıyordu. Bir anda kendimi kapının önünde buldum. Elimi yavaşça kaldırıp kapıyı tıklattım.

1
2
3
4
5
6
7

Kapı açıldı. 7 saniye sonra.

Doktor bey söze başladı "Evet, görmek istediğiniz kişinin ismi nedir?"

Konuşmak için ağzımı açtım ama ağzımdan tek bir kelime çıkmıyordu.

O sırada arkamda beliren annem "Anthony Hanson." dedi.

Doktor bey elindeki listeyi inceledi. Ardından listeyi masasına koyup gelin işareti yaptıktan sonra başka bir kapıyı açtı.

Ardından içeri girdik.

İçerisinde bir sürü kare şeklinde büyük çekmeceler vardı. Her birinin üzerinde numaralar vardı.

Doktor, üzerinde 5 yazan birinin önüne geldi. Ve kulpundan çekerek dışarı çıkardı.

Karşımızda üstünde beyaz bir örtü olan ölü Anthony vardı.

Doktor bey "Örtüyü açmadan önce size bir şey vermek istiyorum." dedi ve ardından cebinden bir şey çıkarıp bana uzattı. "Elinde duruyordu."

Kolyem.

Doktor örtünün başından tuttu. Ve boyun hizasına kadar çekti.

Ağlamaya başladım. Annem bana sıkıca sarıldı.

Bilincimi kaybederken bunun sorumlusunun ben olduğunu biliyordum.

•••

Olayların temeli şuan atılıyor. Okumaya devam🏃‍♂️

MORUN SICAK TONU • posedimoneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin