MORUN SICAK TONU • posedimone

6 • Antreman

•Multi sırasıyla Zach, Zoe ve Amelia•

Kıyafetlerimi Desmond'un değiştirdiği gerçeğine inanamıyordum. Şuanda üstümde giydiğim büyük tişört ve altımdaki eşofman kime aitti?
Üstümde bana ait olan tek şeyim kilodumdu. Hamamdan çıkınca ıslak olduğu için de onu atıp örgütün kilotlarından birini giymiştim.

Herkesin kendine ait bir odası vardı. Odalar küçük olsa da bir kişi için yeterliydi. Odaların normal bir beyaz ışığı ve gece lambası olarak ise mor bir ışığı vardı.

Hayatımın büyük bir kısmını burada geçirebilirdim.

Kişisel eşyalarımı almıştım. Kendi giysilerimizi giymek ve teknolojik alet kullanmak yasaktı, ben de tarağım, sigaram ve bazı eşyalarımı aldım.

Sadece bir sigara kutum vardı. O yüzden sigaralarımı arada içmem gerekiyordu.

Ayaklarımı duvara yasladım ve bir sigara yaktım. İçtikçe içime yayılan pisliği hissediyor, sigarayı bırakmak istesem de bırakamıyordum.

Kapım sertçe çalmaya başladı. Tişörtümü üstüme geçirip kapıyı açtım. Karşımda Desmond'u görmeyi beklemiyordum.

"Antremana başlamamız gerek." Odamın içine girdi. "Sen sigara mı içtin?" Onaylamak istercesine halen elimde yanmakta olan sigarayı ona gösterdim.

Bir anda elimden sigarayı alıp yere attı ve üstüne bastı. "Burada hiçbir şekilde pislik tüketemezsin." Yatağımın üstündeki sigara kutusunu aldı ve arka cebine koydu.

"Kapının önünde bekliyorum, hazırlan ve gel." İlk antreman günüm başlıyordu. Bana verdikleri lacivert spor sütyeni ve siyah taytı giydim.

Saçımı tepeden topuz yaptıktan sonra kapıyı açtım ve odamın dışına çıktım, tahmin ettiğim gibi Desmond beni bekliyordu. Üstümü süzdü. Ardından antreman salonuna doğru yola koyulduk.

Ona soracağım sorular vardı.

"Desmond, benimle neden sadece sen ilgileniyorsun?" Bana doğru döndü ve sırıttı.

"Neden böyle bir soru soruyorsun?"

"Merak ettiğimden."derin bir nefes verdi.

"Çünkü yöneticiler öyle bir karar verdi, yeni gelen her kişiye 1 ay boyunca biri rehberlik edecek." Nefesimi toplayıp bir soru daha sordum.

"Neden üstümü sen değiştiriyorsun? Bir kız değiştirse ne olur?" Ciddi misin dercesine baktı.

"Burada cinsiyetin bir önemi yok, çoğu zaman." Tanrım gerçekten beni çıplak görmüştü.

Desmond'a sinir olmuştum, beni uyutup baştan giydiremezdi.

Antreman salonu olduğunu düşündüğüm yere gelmiştik. İnsanlar kendi aralarında dövüşüyorlardı. Ben asla böyle olamazdım.

Birden karşımıza iki kız çıktı. Açık kahverengi saça sahip kız Desmond'un koluna dokundu. Eli hala kolunda dururken "Desmond nasılsın? Bir ara buluşsak mı?" dedi. Ardından göz kırptı.

Desmond kızın elini kolundan indirdi. "Ben o tip biri değilim Sofia, git başka birini bul."

Sofia isimli kız bozulmuş gibi davrandı, ama çaktırmamaya çalıştı. "Şaka yapıyordum, bak bu Ava, yeni geldi." Ardından bize yaklaşıp sessizce "Tecavüze uğramış, babası tarafından." dedi.

Ava, Sofia'nın dediğini duymuş olacak ki bir anda telaşla gözünü yere sabitledi. Sofia söylememesi gereken bir şeyi söylemiş gibi Ava'ya döndü. "Ah canım, özür dilerim öyle demek istememiştim." Ava nefretle Sofia'nın suratına baktı ve hızla yanımızdan uzaklaştı.

"Ah o her zaman öyle, biraz değişik bir tip." Bana döndü "Ve sen de.." Tam adımı söyleyecekken Desmond konuşmaya başladı.

"Dove. Ve şimdi antreman yapmaya gidiyoruz." Elimden tutup beni bir odaya doğru sürükledi ve ikimizi de içeri sokup kapıyı kapattı. Odanın yeri minderden yapılmıştı. Duvarda ise çeşitli aletler vardı.

"O kızdan uzak dur, öyle aptalmış gibi göründüğüne bakma, sadece dış görünüşü öyle." Başımı tamam anlamında salladım. Ardından hala elimi tutan eline baktım.

Elini elimden çekti ve tişörtünü çıkardı. "Hey-hey Desmond, ne oluyoruz."

"Sakin ol, sadece antreman yapacağız." Bir anda kendimi salak gibi hissettim. Yutkundum ve kafamla onayladım.

"Pardon, buraya hala alışamadım."

"Alışacaksın." dedi. Ardından karşıma geçti ve durdu. "Bildiklerini bana göster."

Bildiğim şeyler Jackie Chan filmlerinde gördüklerimle kısıtlıydı. Önünde durdum ve derin bir nefes aldım. Gri gözleri gözlerimin üstündeydi.

Yumruğumu kaldırdım ve omzuna vurmaya çalıştım. Aniden bileğimden tutarak beni arka tarafına doğru fırlattı.

Kasıklarına tekme atmaya çalıştım. Ben vuramadan ayağımı tuttu.

"Anlaşılan hiçbir şey bilmiyorsun." Ayağımı bıraktı.

"Temel hareketlerden başlayalım." Gözüm durmadan baklavalarına kayıp duruyordu. Neden tişörtünü giymiyordu ki?

"İlk olarak savunma pozisyonunu alman lazım." Arka tarafıma geçti. Bileklerimden tuttu ve ön tarafımda yumruk atmaya hazır bir şekile getirdi. Ayaklarıma verdiğim şekli ise düzeltti.

"Biri üzerine doğru yürürse bu pozu al." Kafamla onayladım.

"Yumruk atacağın zaman yumruk attığın kolun tarafındaki ayağını oynat." Havaya deneme amaçlı bir yumruk attım. Kendimi nedendir bilmez, işin profesyoneli gibi hissediyordum.

Aklıma gelen başka bir soru daha vardı.

"Biz neden dövüş hareketi çalışıyoruz?" Desmond bana yaklaştı.

"Savaşa hazırlanıyoruz." Bir anda içimden bir korku duygusu oluştu.

"Kime karşı?"

"Dünya'ya."

•••

Biliyorum ilginç bir bölüm oldu ama işler ilginçleşecek. Gerçekten, ilginçleşecek. (Bana sadece iyi okumalar demek kalıyor;)