4 • Otobüs

1.1K 18 4
                                    

•Multi Arthur•

Otobüsün içine girdim ve boş bir koltuk bulup oturdum. Aslında otobüs dolu değildi sadece birkaç tane insan vardı.

Kafamı cama yasladım. Ve gözlerimi kapadım.

Otobüsün motorları çalıştığında cam sertçe titremeye başladı. Kafam acıdığı için kafamı kaldırıp dik oturmaya başladım.

Otobüs kalkmadan önce son uyarı yapıldı. Kapılar tam kapanacakken bir kız hızlıca girip yanıma oturdu.

Onca yer varken gelip benim yanıma oturmuştu. Biraz sinirlensemde takmayıp dışarıyı izlemeye başladım.

Tam mayışacakken yanımdaki kız "Saçlarının rengi çok güzel." dedi. Kafamı ona doğru döndüm. Bir saç tutamım elindeydi. Gözlerimin içine izin alır gibi baktı. Gözleri canlı bir turkuaz rengiydi. Buğday rengi teniyle çok güzel bir uyum içindeydi.

"Her zaman kızıl saçlı olmak istemişimdir." kendi saç tutamımı benimkinin üstüne getirdi. Saç renklerimiz arasındaki bariz fark görünüyordu.

"Bence sen bu halinle güzelsin." dedim. Gerçekten güzel bir kızdı. Söylediğim söz üzerine gülümsedi. Gülümseyince ağzının sağ alt tarafında küçük bir gamze belirdi.

Elini uzattı. "Zoe."

Elini sıktım. "Dove."

•••

Yolculuk boyunca havadan sudan sohbet ettik. 1 ikiz erkek kardeşi vardı ve 17 yaşındalardı. Babaları uyuşturucu ticareti yaptığı için evden kaçıp tek başlarına yaşamaya başlamışlardı.

Bana özel hayatını anlatınca ben de ona biraz güvendim ve yaşadığım son hadiseyi anlattım. Anthony'yi ne zamandır Earl ile aldatığımı, Anthony'nin öldüğünü, okulda Earl ile uzun zamandır olan ilişkimin açığa çıkmasını ve kaçmaya karar vermemi.

"Eğer konu iyice araştırılırsa hapse atılma ihtimalin var." 18 yaşına geçen ay girmiştim, yani evet, yakalanırsam hapse atılırdım.

Otobüs terminale yaklaştıkça kalbim güm güm ediyordu çünkü nerede konaklayacağımı bilmiyordum!

Otobüsten indik. Kalacak yer bulmamda Zoe bana yardımcı olabilirdi.

"Zoe, kalabileceğim bir yer biliyor musun? Ucuz bir pansiyon?"

Zoe önce şaşkınca bana baktı sonra gülümsedi. "Aslında benim yaşadığım yere gelebilirsin. Orda yapman gereken bazı şeyler var ama o şeyleri yaparsan ücretsiz kalabilirsin."

"Ne gibi şeyler?"

"Sadece orada yaşarsan öğrenebilirsin ama ben orada yaşadığım için pişman değilim." sözleri güven veriyordu, ben de gitmeyi kabul ettim.

•••

Ana caddeden bir ara sokağa girmiştik.

 Ana caddeden bir ara sokağa girmiştik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir binanın kapısından içeri girdik. Karşımıza merdivenler çıktı. İki kat aşağı indik sanırım burası bodrum katıydı çünkü biraz karanlıktı.

"Beni takip et."

 Mor ışıklarla aydınlatılmış bodrumun sonuna doğru yürümeye başladık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mor ışıklarla aydınlatılmış bodrumun sonuna doğru yürümeye başladık. Korkmaya başlamıştım. Belki masum diye düşündüğüm bu kız organlarımı çalmak istiyordu.

Her ihtimale karşı gizlice Arthur'a konumumu attım. Güvenebileceğim tek kişi oydu.

Bodrumun sonundaki kapının önüne geldik. Zoe kapının yanındaki duvarın önüne geldi. Yanına geçip ne yapmaya çalıştığını izledim. Mor bir ışık gözünü taradı ve kapı açıldı.

O bir eye ID miydi? Gerçekten teknoloji.. Evet, gelişmişti.

İçeri girdik.

Aslına bakarsanız bu kadar büyük bir mekan düşünmüyordum.

Büyük bir salon vardı ve etrafında bir sürü oda ve koridorlar.

 Ve elbette insanlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ve elbette insanlar.

O sırada ensemde hissettiğim küçük acıyla bilincimi kaybederek yere yığıldım. Gördüğüm son şey bir çift siyah ayakkabıydı.

•••

Yazar dipnotu: aslında uygun resimlerle aklınızda bir şeyler yaratmaya çalışıyorum ama son resimde mekan küçük gösterilmiş normalde çok çok daha büyük.

Hadi bakalım ilginç şeyler olacak.

MORUN SICAK TONU • posedimoneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin