8•Mor

911 18 6
                                    

Gözlerimi açtığımda etrafı bulanık görüyordum. Önümde biri duruyordu.

Boğuk bir ses duydum. "Hala yaşıyor!" Bu ses Zoe'ye aitti. Etrafıma daha fazla kişinin doluştuğunu hissettim. Hala net olarak göremiyordum. Gözlerimin ortama uyum sağlamasını bekledim.

Enerjim tamamen bitik hissediyordum. Etrafımda bulunan birçok kişi vardı. Onlara aldırmadan kendimi kaldırmak için doğrulacağım sırada kaslarımda büyük bir acı hissettim. Kendimi milim bile kıpırdatamazken ter içinde kalmıştım.

Tekerlekli bir yataktaydım. Bir kaç kişi yatağın kenarlarından tutmuştu ve beni bir yere doğru götürüyorlardı. Ne kadar susamış olduğumu farkettim.

Dudaklarımı araladım ve ses tellerimi zorladım. "Su." Yutkundum "Lütfen."

"Su istiyor! Ona su getirin."

Bilincimi yeniden kaybederken duyduğum ses kalp atış seslerimdi. Hiç olmaması gerektiği kadar hızlı atıyordu.

•••

"Dove."

Duyduğum sese aldırmadan uzandığım yere yayıldım.

"Dove."

Kaşlarımı çattım. Kim uykumu bölmeye çalışıyordu?

"Dove!"

Yerimden doğruldum. Bana ne olmuştu?

Ah doğru. En son Desmond'la konuşuyordum, beni öptükten sonra mor bir şeye dönüşmüştüm ve evet, şuanda bir sedyede duruyordum. Kafamı yana çevirdim. Bana seslenip uykumdan uyandıran kişi Desmond'dı.

Sinirle parmağımı ona doğrulttum. "Ah kendini ne zannediyorsun seni adi pislik! Önüne geleni sırf istiyorsun diye öpemezsin." Desmond şaşkınlıkla bana bakıyordu. Onun arkasında da doktor gibi görünen beyaz önlüklü adamlar vardı. Kolumu kaldırdım ve onlara gösterdim. "Ve siz de istediğiniz şeyleri vücuduma enjekte edemezsiniz!"

Bir anda Desmond korkuyla gözlerini açtı "Dove! Lütfen sakin ol! Bu gerçekten çok ciddi. Anlaman gerek."

Gittikçe sinirleniyordum. "Ciddi olan ne!" Desmond yatağın karşısındaki aynaya işaret etti. Gözlerimi aynaya yönlendirdiğimde kendimi gördüm. Gözlerim mor bir renkte parlıyordu.

Suratımdaki şaşkınlığı gören bir doktor "Aynı şekilde sedyedeki haline dönmek istemiyorsan kendini sakin tutmalısın Dove!" Ne kadar çok öfkelenir yada üzülürsen yine patlarsın." Patlarsın mı? Patlarsın derken ne demeye çalıştığını tam olarak anlamamıştım.

"Lanet olsun eğer olan bu patlama olayı sırf bana enjekte ettiğiniz bu şeylerden kaynaklanıyorsa o zaman bunu neden dünyanın en duygusal insanına enjekte ettiniz? Özellikle psikolojimin en kötü olduğu zamanlarda!"

Doktorlardan biri diğerinin omzun dürtükledi. Kısık bir ses tonuyla "Ah! İşte hesaba katmadığımız önemli değişken buydu Nick! Bunu nasıl düşünemediğimizi hala aklım almıyor." dedi.

"Tanrım siz beni delirtmeye mi çalışıyorsunuz? Yemin ediyorum kendi psikolojim bozar, sizin yanınızda kendimi patlatırım!" dediğimde doktorlar bana korkuyla baktı.

Desmond kolumdan tuttu. "Sana sakinleştirici kullanmamızı istemiyorsan kendini hemen sakinleştirmelisin." dedi.

Kolumu ellerinden kurtardım. "İyi." Derin bir nefes verdim. "Sadece bana yaptığınız şeylerin ne olduğunu bana açıklayacak birine ihtiyacım var.

MORUN SICAK TONU • posedimoneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin